DİYARBAKIR - 1925 yılının Şubat ayında Diyarbakır`ın Dicle (Piran) bölgesinde Şeyh Said Efendi ve dava arkadaşları tarafından başlatılan kıyam, aynı yılın Haziran ayında son bulmuş ve kıyam Şeyh Said Efendi ve arkadaşlarının idamıyla çok kanlı bir şekilde bastırılmıştı.
Yıllarca çeşitli iftiralarla karalanmaya çalışılan Şeyh Said Efendi ve arkadaşları, aradan geçen 89 yıla rağmen bölge halkı üzerindeki etkisini yitirmemiş, Şeyh Said efendinin İslami bir tavır olarak sergilediği kıyamı destek bulmaya devam etmiştir.
Kürdistan menşeli parti ve STK`larca her yıl 29 Haziran Şeyh Sait Efendi ve arkadaşlarının katledilmesinin yıldönümünde, yaşanan vahşet dile getiriliyor ve bu katliamın failleri lanetleniyor.
1925 kıyamı inkara karşı en büyük itirazlardan biridir
Şeyh Sait Efendi ve 47 arkadaşının şahsında o gün Kemalist düzenin hışmına uğramış Müslüman Kürd milletinin uğrağı katliamı bir basın açıklamasıyla telin eden Azadi İnisiyatifi, Adalet, özgürlük, İslami ve Kürdistani taleplerin mündemiç olduğu Şeyh Sait Kıyamının, Kürdistan’ın Kuzeyinde halkın yoğun katılımıyla gerçekleşmiş ve Kürdistan’da inkâra, dayatmaya, işgale karşı ortaya çıkmış en büyük itirazlardan biri olduğu ifade edildi.
"Kemalizm’in, Kuzey Kürdistan’ı Türk İli (Türkiye) yapma projesini sekteye uğratılmıştır"
Açıklamada, "Bu itiraz nedeniyledir ki sonraki Kürdistani hareketlere ilham kaynağı olmuş, Kürdistani taleplerin nelerden ibaret olduğunu da net bir şekilde ortaya koymuştur. Bu ayaklanma; Kemalizm’in, Kuzey Kürdistan’ı Türk İli (Türkiye) yapma projesini sekteye uğratmış, Kürdi, Kürdistani ve İslami aidiyetin korunmasına da hizmet etmiştir. Türkiye’nin Kemalist rejiminin Kürdistan’ın Kuzeyinde Takriri Sükûn Kanunu, İstiklal Mahkemeleri, Tenkil ve Tedip operasyonlarıyla işlediği suçlar insanlık vicdanını kanatır mahiyettedir." ifadeleri kullanıldı.
"Şeyh Said Efendi ve davasını unutturmak için bir mezar taşı dahi çok görülmüştür"
Osmanlı sonrası oluşturulan Kemalist düzenin bölgede Kürd halkına ve İslam`a olan tahammülsüzlüğünün sonucu olarak 29 Haziran 1925 günü-gecesi Şeyh Said Efendi ve dava arkadaşlarının Kürdistan’ın kadim başkenti Diyarbekir’de idam edildiği belirtilen açıklamada, "Şeyh Said Efendi ve davasını unutturmak için kendisi ve dava arkadaşlarına bir mezar taşı dahi çok görülmüştür. Aynı muamele Dersim’in yiğit evladı ve Kürdistani bir şahsiyet, önder ve şehid olan Seyyid Rıza ve İslam Âleminin iftiharı olan Kürdistanlı büyük âlim Saidê Kürdi hakkında da icra edilmiştir." denildi.
"Kürdistan halkına karşı olan vazifelerini ifada sınıfta kalmışlardır."
Kürdistani taleplerin İslam’a ve Ümmetin maslahatına aykırı bir yönünün olmadığı ifade edilen açıklamada Kemalistlerin, Baasçıların ve onlar tarafından zihinleri çelinmiş olanların ileri sürdükleri Kürdistan’ın özgürleşmesinin İslam ve Arap Âlemi’nin birliğine zarar vereceği söyleminin mesnetsiz olduğu vurgulandı.
Açıklamada, "Kürdistan halkının meşru temsilcisi olan siyasi aktörler ve bir bütün olarak Kürdistan halkı; Kürdistan halkının ekseriyetinin Müslüman olması itibariyle İslami ve ayni zamanda insani sorumluluklarının bilincindedirler. Ancak Kürdistan’ın komşusu olan devletler ile hükümetler kendi sorumluluklarının bilincinde olmadıkları gibi, Kürdistan halkına karşı olan vazifelerini ifada sınıfta kalmışlardır." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada son olarak, 1925 yılında 47 dava arkadaşıyla beraber asılarak şehit edilen Şeyh Said Efendi rahmetle yad edilerek, " Kürdistan, Ortadoğu ve insanlık âlemi için gelecek günlerin barış, kardeşlik temenni ediyoruz. " denildi. (İLKHA)