Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Türkiye`ye gelen ve Malatya`da kurulan konteyner kente yerleştirilen Suriyeliler, Ramazan ayının ilk sahurunu yaptılar.

Malatya merkeze bağlı Fatih köyünde "Beydağı Konaklama Tesisi" adıyla kurulan konteyner kentteki Suriyeliler, Ramazan ayına ulaşmanın mutluluğunu ve ülkelerinden uzak olmanın burukluğunu bir arada yaşadı.

Konteyner kentin sorumlu yöneticisi Nihat Yazıcıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ramazan ayının ilk sahurunu konteyner kentte kalan Suriyeliler ile birlikte geçirdikleri için mutlu olduklarını söyledi.

Ramazan ayında da Suriyeliler`e gereken desteği vereceklerini belirten Yazıcıoğlu, "Bu akşam buradaki kardeşlerimizle ilk sahurumuz. Biz onların sofrasına misafir olduk. Beraber ilk sahurumuzu yapacağız. Bundan sonrası inşallah Suriyeliler için hayırlı olur. Ramazan onlara hayır getirir, bereket getirir ve ülkelerine dönerler. Orada da onların sahur ve iftar programlarına misafir oluruz inşallah" diye konuştu.

Yazıcıoğlu, Ramazan ayı süresince her akşam çeşitli etkinliklerle Suriyeliler ile bir araya gelerek onları mutlu etmeye çalışacaklarını ifade etti.

Suriyeli Yusra Hasan (35) , Ramazan ayı geldiği için mutlu oldukları ancak kendi memleketlerinden uzakta oldukları için de buruk bir mutluluk yaşadıklarını söyledi.

Yusra Hasan, Suriye`deki iç savaşın bir an önce bitmesini istediklerini ifade ederek, "İsteriz ki kendi memleketimizde Ramazan`ı karşılayalım. İlk iftarımızı, sahurumuzu yapalım ama başa gelen çekilir. Buraya geldik, kaderimiz buraya düştü. Türkiye`ye çok teşekkür ederiz. Özellikle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`a çok teşekkür ederiz" dedi.

Yusra Hasan`ın kızı Gufran El Cuma`da (8), "Bu gece sahura kalktım, yarın oruç tutacağım. Başımıza gelen felaketin bir an önce bitmesi ve memleketimize dönmek için Allah`a dua edeceğim. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`a çok teşekkür ederim. Bizim liderimizin bize yaptığı zulme karşılık, Türkiye`nin kapılarını bize açtı" ifadesini kullandı.

Suriye`nin Hama şehrinden gelen Cemal Tokatli (40) ise, Türkiye`ye ve Türk milletine kendilerine verdikleri destekten dolayı teşekkür ettiğini söyledi.

Türkiye`nin kendilerine sahip çıktığını kaydeden Tokatli, "Türkiye`de hep bize baktılar. Karnımızı doyurdular. Çocuklarımıza baktılar. Bizim zalim Esed köyümüzü yıktı. Uçaklarla evlerimizi vurdu. Bize kimse bakmadı. Biz Türkiye`yi unutmayacağız. Çok şükür Allah`a, burası bize çok iyi geldi" diye konuştu.

Yayladağı`ndaki çadır kentte ilk sahur

Yayladağı ilçesindeki YİBO çadır kentinde kalan Suriyeli Türkmenler, Ramazanın ilk sahurunu kaldıkları çadırlarda yaptı.

Vatanlarından ve yakınlarından uzakta 3. Ramazanlarını Türkiye’de geçiren Suriyeliler, Ramazan ayına ulaşmanın mutluluğu ve hüznünü birlikte yaşıyor.

İki yıldır kamptaki çadırlarında yaşayan 5 kişilik Haci ailesi, sahur sofrasını AA ekibine açtı.

İlk sahur heyecanıyla uyuyamayan Mehmet ve Fehime Haci çifti, televizyon seyrederek sahur vaktini bekledi. Sahur vakti geldiğinde yemek hazırlayan anne Fehime, sofra hazır olduktan sonra, en büyüğü 6 yaşında olan çocuklarını uyandırmaya çalıştı. Oruç tutmayacak olan çocuklarını sahur gelenekleri için uyandırmaya çalışan aile, derin uykuya dalan çocuklarını uyandırmayı başaramadı. Çift birlikte Ramazanın ilk sahurunu yaptı.

Ramazan için alışveriş yaptıklarını belirten baba Mehmet Haci AA muhabirine, iki yıldır Türkiye’nin yaptığı yardımlarla ihtiyaçlarını karşıladıklarını belirtti.

Suriye’deki sahur kültürlerini burada da devam ettirmeye çalıştıklarını belirten Haci, "Oradayken genelde kahvaltılık ve birkaç çeşit yemekle sahur yapardık. Burada imkanlarımız kısıtlı olduğundan, kahvaltılık hazırlayarak ilk sahurumuzu yaptık. Halimize binlerce kez şükür ediyoruz" dedi.

Haci, vatanlarından uzakta da olsa Ramazanı dolu dolu, dua ederek geçirmeye çalışacaklarını söyledi.

Kamptaki Suriyeliler`in çoğunluğunun, aileleriyle birlikte kaldıkları çadırlarda, kahvaltı hazırlayarak ilk sahurlarını yaptıkları görüldü.

Osmaniye`de sahur

Osmaniye`deki konaklama tesislerinde barınan Suriyeli sığınmacılar, Ramazanın ilk sahuruna kalktı.

Ülkelerindeki savaştan kaçarak Türkiye`ye sığınan Suriyeliler, sahura kalkarak, Ramazanın ilk gün orucuna niyetlendi.

Yaklaşık 10 bin Suriyeli Türkmen`in kaldığı çadır kentte, sığınmacılar, cami minarelerinden okunan salavat duasıyla sahura kalktı. Kadın ve kızlarının hazırladığı sahur sofrasına hep birlikte oturan aileler yemeğine dua ederek başladı.

Sahur yemeklerinde ülkelerindeki alışkanlıkları devam ettiren sığınmacılar, sofralarında, zeytin yağı, süzme yoğurt, yaş kekik, çökelekten yapılan sürk, zahter olarak isimlendirdikleri kekik tozu ve bulgur pilavı yer aldı.

Bazı komşu çadırların sahur yemeğini imece usulü hazırladığı, bazı aileleri de sahur yemeklerini komşularına ikram ettiğisahur yemeğininden sonra oruca niyetlenen sığınmacıların kadın ve kızları sofrayı toplayıp bulaşık yıkarken, erkekler sabah ezanının okunmasını çadırların önünde oturarak bekledi.

1. Mahalle muhtarı Kemal Mulla Ali, AA muhabirine, vatanlarından ayrı 3. ramazanı geçirdiklerini belirterek, ülkelerindeki savaşın biran önce sonlanıp evlerine dönmek istedikleni söyledi.

Türkiye`nin ev sahipliğinden mutlu olduğunu dile getiren Ali, "Ülkemizdeki mevcut şartlara göre burada çok rahattayız. Ancak aklımız ülkemizde, orada kalan akrabalarımızda. Ramazan sevincini buruk yaşıyoruz" dedi.

Kadın sığınmacılardan Merve Kördi ise, vatanlarından uzak ramazan yaşamanın zorluğuna değindi.

Ailesinin çoğunluğunun Suriye`de kaldığını anlatan Kördi, "Biz burada güven içindeyiz, yememizde, içmemizde sorun yok. Türk milleti bize en güzel şekilde kucak açtı. Fakat evimizi yurdumuzu da çok özlüyoruz. Allah`tan isteğim bir sonraki ramazanı ülkemizde geçirmemiz" dedi.

Kahramanmaraş`ta ilk sahur

Kahramanmaraş`taki çadır kentte barınan Suriyeliler ilk sahurunu yaptı.

Yaklaşık 3 yıldır çadır kentte yaşamlarını sürdüren Suriyeliler, Ramazanın ilk sahuruna dualarla uyandı. Akşam saatlerinde yapılan alışverişin ardından sahur yemeğini hazırlayan Suriyeli kadınlar, eşleri ve çocuklarıyla yemeklerini yedi.

Suriyeli Ahmet Yusif, Ramazanın tüm dünya Müslümanlarına kardeşlik ve barış getirmesini dileyerek, Suriye`deyken Ramazanı akrabaları ve dostlarıyla neşe içerisinde geçirildikleri anlattı.

Yusif, Suriye`deki birlik beraberliği çekemeyen yabancı güçlerin halkı birbirine düşürdüğünü ve kardeşi kardeşinden ayırarak düşman ettiğini ifade ederek, savaşın bitmesi ve bundan sonraki ramazanları kendi ülkelerinde huzur ve ferah içerisinde yakınlarıyla geçirmeyi ümit ettiklerini söyledi.

Yaptıklarından dolayı Türkiye`ye sonsuz teşekkür ettiğini aktaran Amira Abdurrahman ise bir ramazanı daha ülkesinden ayrı geçirmenin üzüntüsünü yaşadığını, bütün isteğinin bundan sonraki ramazanları ve bayramları memleketinde yaşamak olduğunu kaydetti.

Fatma Hamşo da dördüncü ramazanı Türkiye`de geçirdiklerini belirterek, "Suriye hükümeti herkesi birbirinden ayırdı. İnşallah kötü günler geçer ve ülkemize döner bundan sonraki ramazanları ve bayramları kendi topraklarımızda evlerimizde geçiririz" dedi.