VAN- Anne ve bebek ölümlerinin azaltılmasına yönelik sağlık personeline verilen acil obstetriK ve yeni doğan bakımı eğitimleri kapsamında 112 Acil Sağlık Hizmetleri personeli eğitim verildi.

Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Programlar ve Kanser Şube Müdürü Büşra Tapan Soğanda, gebelik süresince, doğum sırasında ve sonrasında meydana gelen ölümlerin büyük bir bölümü önlenebileceğini söyledi.

“Anne ölümleri çok boyutlu bir kalkınma göstergesi olarak kullanılmak”

Gelişmekte olan ülkelerde ne yazık ki halen pek çok kadın ve aileleri bu sorundan etkilenmeye devam ettiğini söyleyen Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Programlar ve Kanser Şube Müdürü Büşra Soğanda, “Gebelik süresince, doğum sırasında ve sonrasında sağlık hizmetlerine erişebilirlilik sağlık hizmetlerinden faydalanma ve bu hizmetlerin kalitesi ile daha geniş çerçeveden bakıldığında kadının eğitimi, toplumsal cinsiyet eşitliliği, beslenme ve yoksulluk anne ölümleri ile ilişkilidir. Bu özelliği ile anne ölümlerinin seviyesi çok boyutlu bir kalkınma göstergesi olarak kullanılmaktadır.” Dedi.

Gelişmekte olan ülkelerde doğurganlık çağındaki kadınlar arasındaki en yaygın ölüm nedeni gebelik, doğum ve lohusalık sırasında meydana gelen komplikasyonlar olduğunu ifade eden Soğanda “Anne ölümlerinin seviyesi sağlık hizmetlerinin sağlanması ve kalitesi bakımından çok boyutlu bir kalkınma göstergesidir. Dolayısıyla bireylerin, ailelerin ve toplumların yaşam düzeyini iyileştirmek amacıyla kalkınma düzeyini izleyen ve bu alandaki politikaları, önceliklerini belirleyen Uluslar arası Kuruluşların önem verdiği ve dikkat ettiği bir gösterge haline gelmiştir. Birleşmiş Milletler Bin Yıl Kalkınma Hedefleri anne ölüm oranlarının düşürülmesinin öncelikli hedefler arasında olması gerektiğini belirtmektedir.” Diye konuştu.

“Tüm gebelerin gerektiğinde kullanabileceği acil bakım sistemi geliştirilmeli”

Ülkemizde uzun yıllardır uygulanan ana sağlığı programları, dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi, anne ölümlerini azaltabilmek için komplikasyon riski taşıyan gebelerin tespit edilmesine odaklandığı belirten Soğanda, “Bu tip yaklaşımların ana sağlığına birçok olumlu katkısı olmasına karşılık, anne ölümlerinde arzu edilen düzeyde düşüşü sağlayamamıştır. Araştırmalar, komplikasyon oluşan bir çok gebelikte bilinen bir risk faktörünün bulunmadığını göstermektedir. Bu nedenle,  bir gebe yeterli düzeyde doğum öncesi bakım alsa dahi, onda komplikasyon oluşup oluşmayacağı yada acil bakım hizmetine gereksinim olup olmayacağını önceden belirlenmesine yönelik bir yöntem bulunmamaktadır. Bu nedenle, tüm gebelerin gerektiğinde kullanabileceği, etkin bir acil bakım sisteminin geliştirilmesi gereği vardır.” İfadelerini kullandı.

“Sistemin etkinliği sağlanması için sürekli değerlendirilmesi, denetlenmesi gerekiyor”

Anne ölümlerinin birçoğunun önlenebileceği de dikkate alındığında, Acil Obstetrik Bakım hizmetlerinde kalite iyileştirilmesi çalışmalarına gereksinim olduğu açıktır diyen Soğanda, “Acil Obstetrik Bakım Hizmetlerinin, günde 24 saat haftada 7 gün kesintisiz ve en yüksek etkinlikte sunulması için yeniden yapılandırılmasına, ekip anlayışı içinde hizmet vermelerinin sağlanmasına gereksinim vardır. Yürütülen hizmetlerde kalitenin sağlanması; hazır bulunma, süratli müdahale, hasta haklarına saygı, sağlık kuruluşlarının yeterli araç ve gereçle donatılması ve personelin konu ile ilgili eğitim ihtiyaçlarının giderilmesi ile mümkündür. Bunun yanında sistemin etkinliğin sağlanması için sürekli değerlendirilmesi, denetlenmesi gerekmektedir. Bu projenin amacı, kadın sağlığını geliştirmek üzere anne ölümlerinin ve sakatlıklarının azaltılması için Acil Obstetrik Bakım hizmetlerinin güçlendirilmesi ve kalitesinin arttırılmasıdır.” Şeklinde konuştu.

“Anne ölümlerinde rol oynayan üç gecikme modeli var”

Anne sağlığı, kadının gebelik süresini, doğumu, doğum sonrası devreyi ve gebeliğe bağlı tüm sağlık durumunu içeren fiziki, mental ve sosyal tam iyilik halidir ifadelerini kullanan Soğanda, “Gebeliğe bağlı gelişen komplikasyonlarda annenin ve bebeğin yaşamını kurtarmak ve zarar görmesini önlemek Acil Obstetrik Yenidoğan Bakımın amacıdır. Anne ölümlerinde rol oynayan Obstetrik Bakım Hizmetlerinden yararlanmada üç gecikme modeli vardır. Bu yaklaşıma göre; Birinci gecikme; hizmeti almaya karar vermede yaşanan gecikmedir. İkinci gecikme; hizmete ulaşmada yaşanan gecikmedir. Üçüncü gecikme; sağlık kuruluşunda uygun hizmet almada yaşanan gecikmedir. Malzeme, personel eksikliği-eğitimsizliği ve hizmet sunucularının kapasite eksikliği gibi nedenler kaynaklı olabilir. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığı’nın yürüttüğü anne ve yenidoğan ölümlerini önlemeye yönelik programlar kapsamında Acil Obstetrik Bakım Programının Türkiye genelinde yaygınlaştırılması devam etmektedir.” Şeklinde konuşmasına devam etti.

Soğanda konuşmasının devamında, “Sevk, bir sağlık kuruluşundan daha üst düzeyde sağlık hizmeti verilen bir diğer sağlık kuruluşuna, gerektiğinde ambulans ve refakatçi bir sağlık personelinin eşliğinde hastanın gönderilmesidir. Acil Obstetrik Bakımında Anne ve Bebek ölümüne yol açan önlenebilir faktörleri ortadan kaldırmak için hasta, genel durumu düzeltildikten ve durumu stabilize edildikten sonra üst düzey sağlık kuruluşuna belli bir talimat çerçevesinde sevk edilir. Bu sevk zinciri çerçevesinde İlimizde Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi, YYÜ Dursun Odabaşı Tıp Merkezi ve Erciş, Başkale Devlet Hastanesi temel acil Obstetrik Yenidoğan Bakım kuruluşudur.  Anne ölümlerinin birçoğunun önlenmesine katkıda bulunacak Acil Obstetrik Yenidoğan Bakım, gebelik, doğum ve doğum sonrası acil durumlara karşı sağlık kuruluşlarının cevap verme yeteneği olarak tanımlanabilecek hayat kurtarıcı hizmetlerin bütünüdür. Bu kapsamda ilimizde bulunan 112 Acil Sağlık Hizmetler Personelleri eğitime alınmıştır.” Şeklinde konuştu.

Eğitim, Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Programlar ve Kanser Şube Müdürü Buşra Tapan Soğanda, Anestezi ve Reanimasyon Hekimleri Uz. Dr. Ayşe Avşar, Uz. Dr. Ali Eman, İl RİA ve Üreme Sağlığı Eğitimcileri Ebe Sıdıka Özlem Merç, Hemşire Züleyha Kuşman ve Hemşire Buket Demircan tarafından verildi.(Hacı Yılmaz-İLKHA)