DİYARBAKIR- İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır Temsilciliği, Diyarbakır Barosu ve Diyarbakır Tabip Odası tarafından 26 Haziran İşkenceye Karşı Mücadele ve İşkence Görenlerle Dayanışma Günü kapsamında açıklama yapıldı.
Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi önünde yapılan açıklamada, toplumsal yaşamda artış gösteren işkence olaylarına dikkat çekildi.
Ortak basın metnini okuyan İHD Diyarbakır Şubesi İşkence ile Mücadele Komisyonu Üyesi Av. Gamze Yalçın, işkencenin devletler veya devlet erkini kullanan güçler tarafından bireylerin, ruhsal veya fiziksel olarak algılama yeteneklerinin azalması veya ortadan kaldırılmasını hedefleyen eylemler bütünü olduğu kaydetti.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunun 1987 yılında ‘İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşme’yi kabul ettiğini belirten Yalçın, “2013 yılı içerisinde 395 kişi gözaltı birimleri ile gözaltı birimleri dışında işkence ve kötü muameleye maruz bırakılmıştır. İHD Genel Merkezinin verilerine göre 2013-2014 yıllarında Türkiye genelinde 10 bin 977 kişi işkence ve kötü muamele, onur kırıcı ve küçük düşürücü davranış ve cezalandırmaya tabi tutulmuştur.” dedi.
Yalçın, konu ile ilgili şu taleplerde bulundu:
1) İşkencecilere karşı açılan soruşturmalar etkin bir şekilde yürütülmeli, işkencede cezasızlığa son verilmelidir.
2) Hükümetin belli kademelerinde görev alan yetkililer tarafından sarf edilen ve işkencenin artmasına neden olan söylemlerden vazgeçilmeli, işkencecilerin yargı kararı ile korunması ve aklanmaya çalışılması uygulamasına son verilmelidir
3) BM İşkenceye Karşı Sözleşmeye Ek İhtiyari protokolün (OPCAT) gereği Türkiye tarafından yerine getirilmeli, gözaltı birimleri ile cezaevleri bağımsız heyetlerin denetimine açık hale getirilmelidir.
4) İşkencecilerin yargılandığı dosyalarda zamanaşımı uygulamasına son verilmeli, işkenceciler hak ettikleri cezalarla cezalandırılmalıdır.
5) Türkiye Cumhuriyeti tarafından bugüne kadar işkenceye maruz kalan mağdurlar, işkencede yaşamını yitirenlerin aileleri ve tüm toplumdan özür dilenmeli. (Ali Adiyaman – İLKHA)