BİTLİS-Tarihi El Aman Hanı’nda gerçekeleştirilen 1.’ıncı Uluslararası Bitlis Sempozyumunda konuşan Bitlis Valisi Orhan Öztürk, sempozyumun Bitlis ve Ülkeye hayırlı olmasını diledi.
Sempozyumda bir konuşma yapan Bitlis Valisi Orhan Öztürk, Kürtçeyi basit kelimelerin dışında anlamadığını belirterek, “Bu sempozyum, 11 Mart 2014 tarihinde yapılmış olsaydı burada devletin herhangi bir savcısı olsaydı kendi halkımızın konuştuğu bizim yabancı kabul ettiğimiz dil hakkında soruşturma başlatması gerekirdi.” Dedi.
“Türkçe dışındaki diller yasaklanmıştı”
12 Mart tarihli Resmi Gazetede konu ile ilgili bir kanun yayımlandığını ifade eden Vali Öztürk, “Bu kanuna göre Türkçe dışında başka diller serbest bırakıldı. Bunun ne anlama geldiğini henüz anlamış değiliz. Yağmurlu havalarda şimşek çakar sesi çok sonra gelir. Bir anayasa değişikliği kadar önemli olduğunu zaman içinde göreceğiz. Ocak ayındaki Yüksek Seçim Kurulu seçim yasakları arasında Türkçeden başka dilde seçim çalışması yapılmasını yasaklamıştı. 1935 yılında yayınlanmış, o zamanki hükümet tarafından mahkemelerde dahi Türkçeden başka dillerin konuşulması yasaklanmıştı. Türkçe bilmeyen vatandaş için tercüman olarak ‘Memur olmayan’ ifadesi yer almıştır. Şimdi kendi vatandaşımızın ana dilini resmi kurumlarda yasaklamak gibi bir yanışlığı yıllar boyu uyguladık.” Şeklinde konuşmasını sürdürdü.
“Şapka takmadı diye birçok insan asıldı”
Kürtçenin serbest bırakılmasının bir yanlışta dönüldüğünü dile getiren Öztürk, “Eğer bu yanlış değilse neden şimdi serbest bıraktık. Yanlış her zaman yanlıştır. Doğru her yerde doğrudur. Biz 50 yıl önce yaptığımız yanlışı düzeltiyorsak bu yanlışı ortaya koyanların yanlışını göstermek denmektir. 12 Martta çıkan yasada şapka ihtisası ile ilgili bir kanun var. Bununla ilgili ceza verilmemesi yer alıyor. Buna göre kadınlarımıza da şapka takmaması durumunda ceza verilmesi gerekiyor. Birçok insanı bu konuda astık. Bu kanunu çıkardıktan sonra bu insanları astık. Bu süreç doğrularla yanlışların karıştığı bir süreç. Acılı ve sancılı bir şekilde süreç devam ediyor. Alacağımız çok yol var. Eleştiri, tenkit olmalıdır. biz yıllardır birçok konu tenkit yetmedik.” İfadelerine yer verdi.
Topluma baskının diktatörlüğün gibi yansıdığını vurgulayan Öztürk son olarak, “Biz yıllar önce çok dilli ve dinli şekilde yaşıyorduk. Bunlar zaman içinde problem haline geldi. Bunlar batıda problem değil. Bizde problem haline geldi. İstediğiniz kadar haklı olun. İstediğiniz kadar haksız olun bu bir süreç ülkemizde dünya ölçeğinde olması için bu süreçleri yaşayarak daha evrensel yaşarak insanı birinci plana alarak devlet yapısı ile bazen kavga ederek, bazen uzlaşarak çözmeliyiz. Bu açıdan burada düzenlenen sempozyumda çok karşı çıkacağımız fikirler de ortaya çıkacaktır. Bu Bitlis açısından bir kazançtır. Bu sempozyumun ilimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.” İfadelerine yer verdi. (Şükrü Tontaş-İLKHA)