Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Adalet Komisyonu`na gelişinde gazetecilerin Anayasa Mahkemesi`nin Balyoz davası kararına ilişkin sorularını yanıtladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın daha önce yeniden yargılama konusunda yasal düzenleme için gerekli çalışmaların yapılması yönünde Adalet Bakanlığı`na bir talimatı olduğunu hatırlatan Bozdağ, bunun üzerine değerlendirmelerin yapıldığını, ancak yasal düzenleme ile bu meselenin sağlıklı bir çözümünün gözükmediği yönünde açıklama yaptığını aktardı. Yasal düzenleme yapıldığında ortaya çıkacak sonuçları öngörme imkanı olmadığını, ancak Anayasa Mahkemesi`nin bireysel başvuru üzerine vereceği kararın en sağlıklı çözüm olacağını açıkladığını da ifade eden Bozdağ, şöyle devam etti:
"Anayasa Mahkemesi bu konuda başvuru üzerine dün hak ihlali yapıldığının tespitine ve yeniden ihlal olan konularda yargılama yapılmasına karar verdi. Karar hayırlı olsun. Zira Anayasa`nın öngördüğü süreçler işletildi ve mahkeme bu konuda oy birliği ile karar verdi. Kararın oy birliği ile verilmiş olması da fevkalade önemli. Çünkü bütün yüksek üyelerin bu konuda fikir birliği içinde olduğunu gösteriyor. Bundan sonraki süreçte tabii Anayasa Mahkemesi`nin kararı doğrultusunda yeniden yargılama ihlal edilen hususlarda yapılacaktır. Ne olacak? Adli süreç işleyecek, ortaya çıkan sonuçlar nasıl olur onu hep beraber takip edip göreceğiz. Ben kararın hayırlı olmasını diliyorum."
"Benim gördüğüm esasa dair bir karar vermemiştir"
Bozdağ, kararın tahliye getirip getirmeyeceğinin sorulması üzerine, bu hususun mahkemelerin takdirinde olduğunu söyledi.
Bekir Bozdağ, bir başka soruyu yanıtlarken de mahkemenin işin esası hakkında bir karar vermediğini belirterek, "Burada bir darbe vardır, yoktur şeklinde bir değerlendirme yapmadı. Mahkemenin yaptığı değerlendirme usule dair bazı itirazların yargılama süreçlerinde ilk derece mahkemesi tarafından yeterince dikkate alınmadığı, değerlendirilmediği hususuna ilişkin tespitleri içeriyor. Yani usulü bir takım eksiklerin hak ihlaline yol açtığını tespit ediyor. Ve bu eksikliklerin giderilmesi ve bu konuda yeniden bir değerlendirme yapılabilmesinin önünü açıyor. Benim gördüğüm esasa dair bir karar vermemiştir" diye konuştu.
İlk derece mahkemesinin bu eksikleri giderdiğinde ne tür bir karar vereceğinin şimdiden öngörülemeyeceğine işaret eden Bozdağ, "Ama ilk derece mahkemesinin daha önce verdiği karar, Yargıtay`ın yaptığı onama esasında bunlar da bu davanın özüne ilişkin önemli karineleri oluşturuyor" dedi.
Mahkemenin gerekçeli kararı beklemeden kısa karar üzerinden hareket ederek, tahliye gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceğinin de sorulduğu Bozdağ, kendisinin mahkemenin yerine bir değerlendirme yapmasının doğru olamayacağını söyledi.
Gerekçeli kararın son derece önemli olduğuna dikkati çeken Bozdağ, "Hangi gerekçelerle hangi hususlarda hak ihlali bulunduğunu ancak biz gerekçeli karardan öğreneceğiz. Yeniden yargılama hangi konularda yapılacak onlar da detaylı bir şekilde gerekçeli kararla beraber ortaya çıkacaktır. O yüzden gerekçeli karar ilk derece mahkemesine yapacağı yeniden yargılama konusunda yol gösterici olacaktır" şeklinde konuştu.
"Yeniden yargılama konusunda süreç en baştan mı başlayacak?" sorusuna ise Bozdağ, "Bu ilk defa olacak bir husus. İlk defa olacağı için bu konuda da pek çok tartışma yapılacağını tahmin ediyorum. Bizim kanaatimiz Anayasa Mahkemesi`nin hak ihlali tesbiti yaptığı hususlarda yeniden yargılama yapılacaktır. Ama bu hususlar nerelere ulaşıyor, ne kadar davanın özünü etkiliyor, tabii onu da ilk derece mahkemesi tayin ve takdir edecektir" karşılığını verdi.
"Her dava kendine has özellikleri olan bir davadır"
Bozdağ, "Bu karar, Özel Yetkili Mahkemelerin gördüğü kritik davalar, Oda TV, Ergenekon gibi bunların da yeniden yargılanmasının önünü açar mı?" sorusunu yanıtlarken de şu ifadeleri kullandı:
"Bireysel başvuru üzerine verilen kararlar, bireysel kararlardır. Yani bu kararlar genel anlamda teşmil edilerek uygulanabilecek nitelikte kararlar değildir. Ancak bundan sonraki süreçte benzer konularda yargılama yapılırken elbette Anayasa Mahkememizin verdiği kararın uygulayıcılar bakımından dikkate alınmasını gerektirecektir. Ancak başka davalara bu kararın teşmili söz konusu değildir. Çünkü her dava kendine has özellikleri olan bir davadır. Başvuru olur, başvuru olmaz. Onun için bunu genelleştirme imkanı yoktur. Ama başvuru olursa onlarla ilgili mahkeme yeniden bir değerlendirme elbette yapabilecektir."