BİTLİS- Bitlis’in Tatvan ilçesinde yaptığı toplantıda alınan kararları ve yol haritasını açıklayan Vakıf Genel Sekreteri Nizamettin Yakışık, Doğu ve Güneydoğu’nun değişik illerindeki medreselerde, 2 defa Yüksek İstişare ve 9 defa da İstişare Toplantısı gerçekleştirdiklerini belirterek, bu toplantıların sonucunda, Vakfın amaçlarını ve yol haritasını belirlediklerini söyledi.

Yakışık, Vakıflarının bir yıl içerisinde yüzlerce alim, müderris ve kanaat önderlerini bir araya getirdiğini anımsatarak, Merkezi Diyarbakır olan bu vakfın şubeleri ve temsilcilikleri Türkiye’nin her yerinde açmaya devam edeceklerini ifade etti.

Yakışık, vakfın amaçlarını ve yol haritasını ise şöyle açıkladı:

“Saygın alimlerden bir davet heyeti oluşturulmalı”

“Öncelikli hedefimiz medrese müderrisleri, âlimleri ve tüm medrese mensupları arasında bir vahdet sağlamak, aralarında tesanüt ve tekafülü pekiştirmek. Dünya genelinde ve Türkiye özelinde yaralanan İslâm`ın imajını düzeltmek için, saygın âlimlerden bir davet heyeti oluşturmak, bölgenin ve toplumun tüm katmanlarına İslâmî daveti ulaştırmak için gerekli stratejileri geliştirmek.

“Tüm islami cemaatlere eşit mesafede olunmalı”

İslâmî cemaatlerden hiç kimseye husûmet beslemeden herkese eşit mesafede olmak. Cemaatlerin asgarî müştereklerde birleşmelerini sağlamak için gerekli girişimlerde bulunarak, gerekli çalışmaları biran evvel başlatmak. Kişi veya kişilerin İslam adına deklare ettikleri hatalı beyanlar, eylemler ve söylemler konusunda kamuoyunu aydınlatmak.

Maddi sıkıntı çeken medreselere maddi katkı sağlamak.Ders verebilir konumdaki medrese mezunu müderrisler için bir havuz oluşturmak. Medrese mezunlarından başarılı olanları ilimde rüsuh peyda etmelerini sağlamak için, kabiliyet ve ilgileri doğrultusunda ihtisas alanlarına yönlendirmek.

Vakıf bünyesinde bir fetva birimi oluşturarak, toplumun bu yöndeki ihtiyacını sahih kaynaklarla, güçlü bir şekilde karşılamak. İrşad, davet ve İslami bilgiyi, ülke ve bölge sathında yaymak için bir radyo ve televizyon kurmak.

Diyarbakır gibi merkezi bir şehirde İslami İlimler Üniversitesi kurmak. Sekülarizmin Müslüman toplumların derinine nüfuz ettiği çağdaş dönemde, sahih ve bütüncül İslami akidenin kalplere yerleşmesi ve vahiy kültürünün toplum sathına yayılması için, gerekli stratejileri belirleyip hayata geçirmek. Çağın ihtiyaçlarını göz önüne alarak, İslam Medeniyeti, Düşünce Tarihi, Hadis Usulü, Fıkıh Usulü, İslam Tarihi, İslam Felsefesi ve Beşeri Coğrafya gibi alanlar ilave ederek, Medrese müfredatını yeniden dinamize etmek, zenginleştirmek ve canlandırmak.

“Medrese mezunlarına Üniversite denkliği verilmeli”

Medresenin geçmişinde var olan ancak zamanla yok olan tefekkür ve derin düşünme melekesini tekrar medrese mensuplarına kazandırabilmek için, gerekli çalışmaları başlatmak. Sadece Türkiye`de değil, tüm İslam aleminde, zeki çocukları İslami ilimlere yönlendirmek için gerekli planlamaları yapmak. Medrese mezunlarının resmi bir statüye kavuşabilmeleri ve onlara üniversite denkliği verilmesi için gerekli çalışmaları başlatmak.

Ders verebilecek düzeydeki medrese mezunlarının üniversitelerde ders verebilmelerini sağlamak için gerekli girişimlerde bulunmak. Bölge medreselerinin mikro düzeyde ilahiyatlarla, makro düzeyde de başarılı ilmi geleneği olan Hint alt kıtasındaki İslami ilimlerle uğraşan kurumlarla, kültürel ve bilimsel manada entegrasyonunu sağlamak için, gerekli stratejiler geliştirmek. Vakıf bünyesinde bir tercüme birimi kurarak İslam klasiklerini Türkçe ve Kürtçe`ye çevirmek.

Bugüne dek basılamamış nadide el yazma eserleri basmak.

Yetenekli genç müderrisleri belli sürelerle el-Ezher, Camiat`ul  Karaviyyin ve Nedvet`ül Ulema gibi köklü ilim tecrübesi olan merkezlere göndermek.

Bölge genelinde kardeşliğimizi pekiştirici barış gücü rolü üstlenmek.

Bölgede yayılmaya yüz tutan uyuşturucu ve benzeri durumlara karşı kamuoyunu ve gençliği uyarmak, bunun için kampanyalar başlatmak.

Medreselilerin haklarını resmi ve sivil platformlar nezdinde savunmak. Medrese mensuplarının problemleri için çözüm aramak ve bunları resmi makamlar nezdinde dile getirmek.” (Şükrü Tontaş-İLKHA)