Düşmana karşı kararlı duruşu, yakınlarına karşı ise müsamahayı ilke edinen Hamas, Gazze’de Fetih’in daha sonra ihraç ettiği Dahlan’ın emrindeki çete ve haydutlara karşı başlattığı başarılı askeri operasyonun ardından Fetih’e çağrıda bulunarak diyalog istediğini söyledi. Hatta Hamas’ın Siyasi Birim Başkanı Halid Meşal bazı Arap devletleri aracılığıyla Fetih’in gelip Gazze’deki askeri merkez ve noktaları teslim almasını bile istedi.

Ancak Batı Yaka’nın Ramallah şehrinde kendi dünyasını kuran Filistin Yönetimi, Hamas’ın bu iyi niyetini, zeytin dalı uzatışını ve diyalog mesajını kendisine göre yorumladı ve gereken olumlu cevabı vermedi. Ve yıllarca sürecek bölünmeye neden oldu. O dönemde Abbas, Hamas’ı kast ederek “darbecilerle diyalog olmaz” demişti.

Yıllar geçti.

Darbenin zirvesi olan, işgal yönetimiyle görüşmeleri ve diyalogu sürdürürken, Hamas bu süre içinde tek başına ambargoyu ve yıkıcı savaşları göğüsledi. Bütün bunlara rağmen önüne kurulan tuzaklardan selametle kurtuldu. 2008, 2011, 2012, 2013 ve 2014 yıllarında yeniden diyalog ve uzlaşı niyetini alenen gösterdi.

Daha önce Doha ve Kahire görüşmelerinde ve öncesinde de Abbas’ın uzlaşı hükümetine başbakanlık yapmasını kabul etti. Bu öneri, Sisi’nin Mısır’da meşru yönetime darbe yapmasından ve halkı kıyımdan geçirmesinden önce olduğu için art niyetli kimseler Hamas’ın bu tavrına bir eleştiri getiremez, onu yanlış yapmakla suçlayamaz.

Kassam Tugayları biraz mola vermek ve askerlerine nefes aldırmak istediğinde birçok insan onu direnişten vazgeçmekle suçladı. Hâlbuki o esirleri kurtarma, düşmanın askeri mevzilerini füze yağmuruna tutma gibi birçok başarıya imza atmıştı. Siccil Taşları savaşı Hamas’ın faaliyetlerini keyiflerine göre yorumlayan ve istedikleri yöne çekmeye çalışan kişilerin ağzını kapattı.

Her şeye rağmen yürüyüşüne devam eden Hamas, bu kez Sisi darbesinin mağduru oldu. Her türlü kışkırtmaya rağmen, Mısır’ın içişlerine karışmadı. Ancak yine de hakkında bir çok hikaye uyduruldu, masa başında asılsız haberler yazıldı, yalanlar dizildi. Mısır’ın ve Filistin’in kiralık basını da buna katıldı. Ama bütün bu yalan ve uydurmaların aslının olmadığı anlaşılınca, bunları yapanlar bu kez Hamas’ın esnekliğine, tüm suçlamalara karşı gösterdiği sabra ve süreci lehine dönüştürmesine ve Arap ülkelerinin iç politikalarına göre tavır belirlememe basiretine övgüler yağdırmaya başladılar.

Ve uzlaşı günü geldi. Hamas ulusal birlik ve geniş katılım için kabinenin çoğunluğunu Fetih’e bıraktı. Bakanlıkların hemen hemen hepsini ona verdi. Abbas’ın, Doha Anlaşmasına muhalefet eden birini başbakan yapmasına ses çıkarmadı. Bölünme zamanında hükümette yer alan bakanların görevlerinde kalmasına bile ses çıkarmadı. Bütün bunları yapan Hamas bu kez hezimetle, başarısızlıkla ve tökezlemekle suçlandı. Ama bu sefer gürültü çıkaranlar, karalayanlar çamura yatacaklar. Çünkü Hamas Filistin halkına iktidardan önce direnişçi olduğunu, iktidarda olduğunda ise Şalit’le esirleri özgürlüğe kavuşturması gibi başarıları, Furkan ve Siccil Taşları savaşlarında elde ettiği zafer gibi kazanımları olacağını gösterdi.

Siz bu halinizle Hamas’ın gösterdiği esnekliği ve Kassam Tugayları’nın yaşadığı aşamaları istediğiniz şekilde yorumlayamazsınız ve yaptığınız başarısız tercüme ve değerlendirmelerle tutum belirleyemezsiniz. Bunlar uzlaşıyı kuşattığı gibi Filistin evinin içini yeniden düzenlemeye de asla katkı sağlamaz.

Filistin halkının her ferdi gibi ben de Fetih’ten Hamas’ın tavır ve tutumunu doğru okuyup öyle tercüme etmesini, elde ettikleri makamları ve bu makamların getirilerini düşüneceklerine kendi bireyleri arasında Hamas’ın birlik ve ortaklık ruhunu yaymasını istiyorum.

Hamas’ın siyasetini google’ı kullanarak tercüme etmeye kalkışmayınız. Çünkü bu şekilde bir aktarım sizi fazlasıyla şaşırtacak ve başkalarını da saptıracaktır… 

Muhammed El-Kik / Filistin Haber