HABER MRK - Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında açıklama yapan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Musul'da 49 konsolosluk görevlisi ile Türkiye vatandaşlarının rehin alınması ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Musul'daki 49 konsolosluk görevlisinin rehin alınmasıyla ilgili konuşan Hükümet Sözcüsü Arınç, "Bu konuda hayırlı müjdeli haberi verecek noktada değilim. Her an bunu bekliyoruz. Bizim hem konsolosluk görevlilerimizle hem de şoförlerimizle irtibatımız var. Amacımız onların sağ salim yurtlarına dönmesidir." şeklinde konuştu.

İhsanoğlunu’nun CHP ve MHP tarafından çatı aday yapılmasını da yorumlayan Arınç, “İhsanoğlunu tanıyorum. Bir bilim adamıdır, Kahire’de doğmuştur ama aslen Yozgatlı bir aileye mensuptur. Bahçeli ve Kılıçdaroğlu kapı kapı dolaştılar, binde bir oy alan partilere bile gittiler. Sonunda iki partimiz bir isim üzerinde anlaşmış gibi görünüyor.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerini de değerlendiren Arınç, "AK Parti Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacaktır. AK Parti kimi aday gösterirse milletimiz onu seçecektir.”dedi.

İşte Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında Arınç'ın açıklamalarından öne çıkan açıklamaları:

“Müjde verecek noktada değilim”
“Öncelikli konu, konsolosluk çalışanları ve yakınları ile birlikte TIR şöförlerinin durumu olmuştur. Ekmek parası için koşan, rehin alınan şoförlerin dönüşlerinin temin edilmesi için çaba gösteriyoruz. Müjde verecek noktada değilim, gelişmeler konusunda başta Başbakanımız çok kapsamlı bir çalışma içinde. Bazen ABD, bazen BM, bazen bölgenin aktörleriyle Irak Kürdistan bölgesi dahil olmak üzere çaba gösteriyoruz. Umuyorum ki bu görüşmeler sonucunda, halkımız müsterih olsun; inşallah en kısa zamanda sonuca ulaşacağız.”

“Türkiye vatandaşlarını salimen kurtaracaktır”
"Türkiye vatandaşlarını salimen kurtaracaktır, ancak bunu yaparken iki ülke arasındaki ilişkilerin de zedelenmemesi gerekmektedir. Bununla birlikte Irak'ı aşacak bölgesel gelişmeler neler olabilir konusu görüşüldü. Bu olaylar sadece Irak'ı ilgilendirmiyor, Dışişleri Bakanımızın özel bilgi sunumları oldu. Ama bütün görüşmelerimizin ekseni 49 konsolosluk görevlisinin en kısa zaman içinde Türkiye'ye dönüşlerinin sağlanması.


“Spekülatif haberler yapmayın!”
“Bir konuyu hassasiyetle dile getirmek istiyorum; elbette basına sansür uygulama amacımız yok ama hem yurtaşlarımızın hayatları ve özel durumları hem de milli bir hassasiyetten dolayı IŞİD isimli örgüte ilişkin tahrik edici haberler yapmak gibi spekülatif hareketlere girmemek gerekiyor. Bu örgütün nasıl bir örgüt olduğunu hepimiz biliyoruz; tahrik edici haberleri paylaşamamız gerektiğini düşünüyorum.”


"Rehinelerin nerede olduğunu biliyoruz"
“Konsolosluk görevlilerimizin nerede olduğuyla ilgili haberlerin çıkması işimizi zorlaştırabilir. Biz işimizin kolaylaşmasını istiyoruz. Bizim hem konsolosluk görevlilerimizle hem de şoförlerimizle irtibatımız var. Amacımız onların sağ salim yurtlarına dönmesidir. 49 görevlinin nerede olduğunu biliyoruz, basında spekülatif haberlerin yer aldığı bir dönemde bu bilgilerin sürece zarar verebileceğini düşünüyoruz. İşimiz zorlaşabiliriz, şu veya bu şekilde irtibatımız ve bilgimiz var. Sağ salim dönmeleri için hassasiyete ihtiyacımız var.” (İLKHA)