İZMİR - Sigaranın zararları saymakla bitmiyor. Peki bağımlılar, sigarayı neden bırakamıyor? 40 yıllık tiryakiler mi yoksa sigara ile yeni tanışanlar mı daha kolay vazgeçiyor? Azaltarak sigarayı bırakmak mümkün mü? Sigara ile vedalaşma zamanı geldiğini düşünen pek çok kişinin aklında bunlara benzer sorular var. Uzmanlar, tıpkı diyabet gibi sigara bağımlılığı ile mücadelenin de bir uzman kontrolünde daha iyi sonuçlar vereceğini söylüyor.

Sigaradaki nikotinin çok güçlü bir psikolojik uyaran olduğuna dikkat çeken Şifa Üniversitesi Buca Hastanesi Sigara Bırakma Polikliniği Sorumlusu Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Sibel Doruk, bu nedenle sigarayı ilk kez deneyen her 3 kişiden birinin tek bir sigara ile bağımlı hale gelebildiğini kaydetti. Çocukların ve gençlerin sigarayı kesinlikle denememeleri gerektiğini belirten Doç. Dr. Doruk; “Sigara içildiğinde nikotin ortalama 10 saniye gibi kısa bir sürede yanaktan ve akciğerlerden emilir ve beyne ulaşarak bazı hormonların salınmasına neden olur. Bu hormonların etkisi ile gevşeme, sakinleşme ve konsantrasyon artışı gibi değişiklikler ortaya çıkar. Ödül gibi gelen bu değişikliklerin devam etmesi için vücut daha çok nikotine ihtiyaç duyar, bu da içilen sigaranın sayısını giderek artırır ve bağımlılığa dönüştürür” dedi.

3 hafta direnin

Nikotinin psikolojik bağımlılığın yanı sıra fiziksel bağımlılık da yaptığını belirterek Doç. Dr. Doruk; “Sigara içilmediği zaman vücuttaki nikotin miktarı azalır ve kişi bunun yoksunluğunu duymaya başlar. Yaklaşık 3 hafta süren bu yoksunluk döneminde kişi huzursuzluk, uykusuzluk, bazen uykuya eğilim, sinirlenme, konsantrasyon güçlüğü gibi sorunlar yaşar. Bu, aynı zamanda sigara içme isteğinin en yoğun olduğu dönemdir ve genellikle kişi en çok bu dönemde zorlandığı için sigaraya yeniden başlar” diye konuştu.

Sigarayı bırakmaya çalışan kişinin zorlanmasının, nikotin bağımlılığının beklenen bir sonucu olduğunu, aksine kişilik yapısıyla, iradenin güçlülüğü ya da zayıflığı ile ilişkilendirilemeyeceğini de belirten Doruk; “Bu süreci; tıpkı şeker hastalığı ya da yüksek tansiyon gibi tekrarlama eğilimi olan bir hastalıktan iyileşmeye çalışmak olarak benimsemek gerekiyor” dedi.

Profesyonel destek alın

Bağımlıların kendi kendine sigarayı bırakabileceğine de vurgu yapan Doç. Dr. Doruk; “Kişi, kendi kendine bırakmayı denediğinde zorlanıyorsa, etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmış tıbbi tedavi yöntemlerinden yararlanmalıdır. Bu tedavilerin uzman hekimlerin kontrolünde kullanılması da etkinliğini artırır. Bu tedaviler içme isteğini azaltması ve yoksunluk belirtilerini önlemesi açısından sigarayı bırakmak isteyen kişilere önemli destek sağlar” dedi.

“Tahribatı tedaviyle başlıyoruz”

Sigarayı bırakma isteği ile polikliniklerine başvuran kişileri öncelikle bağımlılığın neden olduğu hastalıklar açısından tetkiklerden geçirdiklerini anlatan Doruk; “İlk etapta kişinin genel sağlık durumu ile ilgili sorgulama yapıyoruz. Ek hastalıkları, solunum sistemi ve diğer sistemlerle ilişkili şikayetleri, psikiyatrik hastalık öyküsü, meslek öyküsü nedir, bunları öğreniyoruz. Bir anlamda hastayı ‘check up’tan geçiriyoruz. Temel göğüs hastalıkları değerlendirmesi yapıyor; tanı koyduğumuz bir hastalık varsa, onun da tedavisine başlıyoruz. Bize gelen bağımlıların büyük bir çoğunluğunda da başta KOAH olmak üzere bir çok hastalık yakalıyoruz” diye konuştu.

Rakamlar ne söylüyor?

Sigara ile ilişkili akciğer hastalıklarının gelişmesinde genetik faktörler de çok önemli.

Sigarayı bir kere bile deneyen her 3 kişiden 1’si bağımlı oluyor.

Sigara içen kişilerde akciğer kanseri riski içmeyenlere göre 30 kat artıyor.

Akciğer kanseri hastalarının yüzde 95’e yakını sigara içenler oluşuyor.

Pasif içiciler de risk altında, Türkiye’de her yıl 6 bin pasif içici sigaraya bağlı hastalıklardan ölüyor.

Tahribatları nelerdir?

Koroner arter hastalıklarına neden olur.

Beyin dolaşımı sağlayan damarlarda tıkanıklık yaptığı için inmeye yol açar.

Tüm organların kanserlerinde etkilidir.

Yemek borusu, dil, dudak, gırtlak, mide, kadınlarda rahim kanserine yol açıyor.

KOAH’a yol açıyor.

Kadınlarda kemik erimesi riskini arttırıyor.

Katarakt riskini artırıyor.

Ciltte erken kırışıklıklara neden oluyor.

Kadın ve erkeklerde infertilite nedenleri arasında yer alıyor.

Kalp krizi riskini arttırıyor.

KOAH’ın da başlıca sebebidir. (İlyas Yıldız – İLKHA)