Hamza Yılmaz / Doğruhaber Özel 

Irak’ta, aşiretlerden ve alimlerden oluşan devrim konseyi liderliğinde Irak’taki ilerleyiş devam ediyor. Bununla beraber Musul’daki Türkiye konsolosluğundan alıkonulanlarla ilgili de herhangi bir gelişme yok.

Dün Irak’taki hızlı ilerleyişin arkasında IŞİD’in değil, aşiret ve alimlerden oluşan Devrim Konseyi’nin olduğunu söylemiştik. Bugün bunun farkına varan bazı yazar çizerler yavaş yavaş bu durumu dillendirmeye başladı. Ancak birileri özellikle IŞİD’i ön planda tutmakta ısrar ediyor. Irak Devrim Konseyi`nden yapılan açıklamada bu durumun kasıtlı olduğu belirtilmişti.

Bu arada özel bir kaynağımız Musul’da alıkonulan konsolosluk çalışanları ile ilgili çarpıcı bir iddiada bulundu. Kaynağımızın verdiği bilgiye göre konsolosluk çalışanları şu anda kurtarılmış durumda. Ancak Türkiye rehinelerin gelmesi konusunda ağır davranıyor. Kaynağımız bunun sebebini de, Türkiye’nin Irak’ta ileride başkenti Musul olacak muhtemel bir Sünni yapı ile ilk diplomatik misyon şefliğini elinde bulundurmak istediği için bu şekilde ağır davrandığnı dile getirdi. 

Kaynağımız, bu durumun delili olarak da şunları söyledi:
“Son iki gündür hükümet çok rahat davranıyor. Ülkedeki panik havası dağılmış durumda. Başbakanın alıkonulan konsolos ile telefon görüşmesi yapması ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun da rehinelerin sağlık durumlarının iyi olduğunu söylemesi başka bir ayrıntı. Ve en son dünkü Irak Koordinasyon Toplantısı’nda Davutoğlu’nun, “Bizim Irak’tan çıkmamız söz konusu değildir” açıklamasını yapması da diğer bir ayrıntı olarak göze çarpıyor.”

Konsolosluk çalışanlarının kurtarıldığına dair belirtilerin bu kadarla sınırlı olmadığını da belirten kaynağımız devamında “Hatta konsolosluk çalışanlarının ikinci gün getirileceği haberi basında çıkmış ve Bülent Arınç da Cuma günü, ‘hayırlı haberler bekliyorum’ demişti. THY uçakları da konsolosluk çalışanlarını almak için hazırlanmıştı. Ancak tam gelecekler derken bir anda ilgili haber kesildi. Bu da konsolosluk çalışanlarının Türkiye tarafından teslim alındıklarını ancak Irak’ta bekletildiklerini gösteriyor.”