AĞRI - İl Milli Eğitim Müdürü Hatem Dursun, “Çocuğunuzun karnesiyle ilgili duygularınızı, çocuğunuzun kişiliğini incitmeden net bir şekilde anlatın. Onun başarılı olabilmesi için onun arkasında olduğunuzu ona hissettirin. Kesinlikle çocuğunuzu suçlayıp yargılamayın” dedi.
İl Milli Eğitim Müdürü Dursun, 2013-2014 eğitim-öğretim sezonunun sona erecek olması dolayısıyla bir açıklama yaptı. Her öğrenci için aynı tatil önerilerini sunmanın çok doğru olmayacağını vurgulayan Dursun, her öğrencinin kendi kişiliğine, ihtiyacına ve aile yapısına uygun bir tatil planı hazırlaması gerektiğini belirtti.
“Tatilleri kişisel gelişiminiz için değerlendirin”
Dursun, tatilde neler yapılabileceği konusunda öğrencilere şu önerilerde bulundu: “Yaz tatilini mutlu, verimli ve güzel bir şekilde geçirmek kendinize yaz tatili programı çıkarın. Programı hazırlarken dinlenmeye, gezmeye, arkadaşlıklara ve eğlenmeye vakit ayırın. Aynı zamanda bu plana düşük yoğunlukta ders çalışma zamanları da ekleyin. Tatili gece geç saatlere kadar oturulan, öğlen saatlerinde kahvaltı yapılan zamanlar olarak düşünmeyin. Günlük uyku ve yemek saatlerinize ani değişliklerinden kaçının. Bu vücudunuzun saatini bozarken tembelliğin oluşmasına neden olacaktır. Tatiller başarısız olduğunuz ve eksik olduğunuz dersleri telafi ederek sınıftaki öğrencileri yakalamak için önemli fırsatlardır. Bu fırsatları değerlendirmek için şu hususlara dikkat etmelisiniz. Tatili ailenin bir arada olması için bir fırsat olarak görün. Bu amaçla büyükanne, büyükbaba, hala, teyze, amca, dayı, yeğen, kuzen v.b. yakınlara ziyaret gidip onlarla zaman geçirin. Tatilleri kişisel gelişiminiz için değerlendirin. Kitap okudukça anlama kabiliyetiniz gelişecektir. Bu hem tatili verimli geçirmenize hem de okul hayatında başarılı olmanıza katkı sağlayacaktır. Sağlığınıza dikkat edin. “
“Çocuğunuzu arkadaşlarıyla, kardeşleriyle, komşularınızla kıyaslamayın”
“Okular kapanıyor. Öğrenciler bir senenin meyvesi olarak gördükleri karnelerini alacaklar. Karne günü bazı öğrenciler için mutluluk kaynağı olurken bazı öğrenciler için korku kaynağı olabilmektedir” diyen İl Milli Eğitim Müdürü Dursun şöyle devam etti: “Karne korkusu; öğrencinin karneyi aldıktan sonra nelerin olacağı konusundaki zihinsel tasarlaması olarak tanımlayabiliriz. Karne çocuğun başarısından ziyade derslerindeki bazı eksikliklerinin olduğunu göstermek için öğrenciye ve veliye verilen bir uyarı belgesidir. Çocuğun, ilgi, yetenek, zeka ve hayat okulundaki başarısının bir göstergesi değildir. Bu amaçla eksik konularınızı gidermeye ve seneye daha başarılı bir öğrenci olarak başlamaya önem verin. Aileler çocuklarının karne korkusunu yenmelerini sağlamak için, istenmeyen bazı davranışların oluşmaması için, şimdiki görünen başarısızlığın ileriki yıllarda başarıya dönüşebilmesi için en önemlisi de ana-baba karnesindeki zayıf notlarını kurtarabilmeleri için çocuklarına karne zamanı şu şekilde yaklaşmalıdırlar: Çocuğunuzun karnesiyle ilgili duygularınızı, çocuğunuzun kişiliğini incitmeden net bir şekilde anlatın. Onun başarılı olabilmesi için onun arkasında olduğunuzu ona hissettirin. Kesinlikle çocuğunuzu suçlayıp yargılamayın. Onu eleştirip, emirler vermeyin. Çocuğunuzu arkadaşlarıyla, kardeşleriyle, komşularınızla kıyaslamayın. Çocuğunuza karnesinin iyide olsa kötüde olsa sizin onu seveceğinizi ve onun arkasında olduğunuzu ona hissettirin. Çocuğunuzun kitaplığını zenginleştirin ve okuması konusunda onu motive edin.” (Hasan Özbay - İLKHA)