Erkan Yavuz- Enes Durmaz / İstanbul
Çocuklar için Kur’an-ı Kerim öğrenme mevsimine girmiş bulunuyoruz. Okulların üç aylık yaz tatiline girmesi ile beraber camiler ve Kur’an kursları çocuklarla şenlendi. Yaz dönemi boyunca öğrencilerin ilim ile meşgul olmalarını isteyen Umut Kervanı İnsani Yardım Vakfı yetkililerinden Abdulgafur Kemaloğlu, “Aileler olarak çocuklarımızı ilmin öğretildiği mekânlara göndermeye rağbet göstermeliyiz. Bu tür kurumlara da hem maddi, hem de manevi olarak destek olmalıyız.” dedi.
AHİRETİMİZİ KAZANMAK İÇİN İLİM ÖĞRENMEMİZ GEREKİYOR
İnsanların ilmi konularda bilgi sahibi olmaları gerektiğini söyleyen Abdulgafur Hoca, “Bizler Rabbimizi ilimle öğrendik. Peygamber Efendimizi ve Kur’an’ı Kerim’i ilimle öğrendik. Dünyanın yaratılışını ve yaratılışındaki hikmetleri, aynı zamanda da bugüne kadar gelişini ilimle öğrendik. Bütün bu hakikatleri ilim ile öğrendik.
Peygamber Efendimizin bir Hadiste buyurduğu gibi, ‘İlim öğrenmek bütün Müslüman erkek ve kadınlara farzdır.’ Bir insanın Rabbini, Peygamberini, dinini ve kendini öğrenmesi için belirli bir eğitimden geçmesi gerekiyor. Bir insanın ahiretini ve dünyasını kazanmak için ilme ihtiyacı vardır. Bu nedenlerden dolayı ilme çok büyük önem vermeli ve ilim konusunda elimizden geleni yapmaya çalışmalıyız.” diye konuştu.
ÇOCUKLARIMIZA EN İYİ ŞEKİLDE İLMİ EĞİTİMLER VERECEĞİZ
Şu anki eğitim sisteminde ilmi konulara yeteri kadar yer verilmediğinden şikâyet eden Abdulgafur Hoca, “Okullarda istenilen eğitim verilmiyor. Yeteri kadar ilmi bilgi verilmiyor. Okullarda gerektiği gibi Allah (c.c) anlatılmıyor.
Yine aynı şekilde Sevgili Peygamberimiz ve misyonu anlatılmıyor, öğretilmiyor. Bununla beraber O’nun sireti ve sünneti öğretilmiyor.
Bunun için biz Müslümanlar, ilim ehli olarak çocuklarımıza Allah’ı ve Resulünü öğrenmesinde, Kur’an’ı, dinini öğrenmesinde yardımcı olmalıyız. Bizler de Umut Kervanı İnsani Yardım Vakfı bünyesinde böyle bir faaliyet yürütüyoruz. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da kurslarımızı öğrencilerimize açtık. Bu yıl 70 kız öğrencimizden oluşan bir grubumuz var. Bunun yanında 60’tan fazla da erkek öğrencilerimiz mevcut.
Burada Elifba eğitiminden başlayarak Kur’an’ı Kerim’i öğreninceye kadar gerekli eğitimleri veriyoruz. Bu eğitimin yanı sıra ibadet ve adaplar konusunda eğitimler veriyoruz. Bir çocuğun ailesine ve aile fertlerine karşı nasıl davranacağını, nasıl daha iyi bir hayat süreceğini, nasıl bir terbiye alacağı konusunda da eğitimler veriyoruz. Abdesttin nasıl alınacağını, namazın nasıl kılınacağını, bunun gerekleri ve farzları, vacipleri noktasında gerekli bilgileri veriyoruz.” diye ifade etti.
TOPLUM MÜSLÜMANDIR ANCAK İSLAM’DAN HABERSİZ YAŞIYOR
Toplum olarak Müslüman olduğumuzu ama İslam’dan habersiz yaşadığımızı belirten Abdulgafur Hoca, “Hamdolsun ki ailelerimiz ve ailelerimizin içinde bulunduğu bu toplum Müslümandır. Müslüman bir toplumda yaşıyor olmamıza rağmen toplumumuz Kur’an’dan ve Kur’an’i bir hayattan bihaber yaşıyor. Kur’an’ı anlamaktan mahrumdurlar. Bu oranı yüzdelik olarak hesapladığımızda toplumumuzun belki de ancak yüzde beşi Kur’an’i bir hayat yaşıyor diyebiliriz. Toplumumuzun bu durumu maalesef ki içler acısıdır. Müslüman olan bu toplumda inancını ve dinini yaşayan çok az insan vardır.” dedi.
Ailelere yönelik önemli tavsiyelerde bulunan Abdulgafur Hoca, “Bizler Peygamber Efendimizin eğitim misyonunu öğrenmeye gayret göstermeliyiz. Toplumumuzu teşkil eden Müslüman ailelerin çocuklarını Kur’an’ı Kerim öğrenilen ve öğretilen yerlere göndermeleri gerekmektedir. Çocuklarını Allah’ın ve Resulünün anlatıldığı camilere ve kurumlara göndersinler. Ancak bu şekilde de çocuklarımıza Allah’ı ve Resulünü anlatabiliriz. Çocuklarımız böyle ortamlara giderek mensup oldukları dinin gerekliliklerini öğrensinler. Çünkü bugünün çocukları yarının büyükleridirler.
Bizler, bu toplumun ıslahını istiyorsak çocuklarımıza bu konuda örnek olmalı ve yol göstermeliyiz. Aileler olarak çocuklarımızın ilmin öğretildiği mekânlara göndermeye rağbet göstermeliyiz. Bu tür kurumlara da hem maddi, hem de manevi olarak destek olmalıyız. Maddi olarak kendileri ve çocukları ile beraber bu ortamda bulunmalı, bu tür yerlere de yakınlarını teşvik etmelidirler. Manevi olarak ta bu tür hayırlı yerler için dua ve niyazda bulunmamız gerekir. Allah u Teâlâ bu konuda görevlerini hakkıyla yerine getiren ailelerimizin sayısını çoğaltsın inşallah” diye konuştu.