ŞANLIURFA - 2013- 2014 Eğitim Öğretim dönemi sonunda öğrenciler karnelerini alacak. Uzmanlar, öğrenci ebeveynlerini karnesi kötü olan bir çocuğa karşı kesinlikle aşağılayıcı, yaralayıcı veya tehdit edici yorumlarda bulunmamaları konusunda uyardı.
Çocuğun karnesindeki kırık notlarından dolayı başka öğrenciler ile kıyaslamamak gerektiğini çocuğun başarısını ve başarısızlığını paylaşmak gerektiğini kaydeden Şanlıurfa Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi yöneticisi Uz. Dr. Abdülkadir Yetişgin, “Eğitim ve Öğretim Yılı'nın sona ermesi ile birlikte Karne günü bazı öğrenciler için mutluluk kaynağı olurken bazı öğrenciler için ise korku kaynağı olabilmektedir. Özellikle sert ve baskıcı ailelerin çocuklarında evden kaçma, intihar gibi istenmeyen davranışlar görülebilmektedir.”dedi.
“Karneler sadece çocukların ders başarısını göstermez”
Konu ile ilgili Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Gülben Saraçoğlu, ise şunları söyledi: “Rekabetin çok fazla arttığı, çocukların çocuk değil birer yarış atı olarak görülüp, ders çalışma konusunda aşırı zorlama ve baskılara maruz kaldığı günümüzde, karne dönemleri gerek çocuk açısından gerekse beklentileri yüksek aileler tarafından yoğun kaygı ve heyecanla beklenen dönemlerdir. Öncellikle her ebeveyn şunu aklından çıkarmamalıdır: karneler sadece çocukların ders başarısını göstermez. Aynı zamanda çocuğun hangi derslere ve alanlara ilgi duyduğunu, yaşıtları ile ilişkilerini ve sosyal bir ortam olan okuldaki uyumunu ve sorumluluk bilincini bizlere gösterir. Ayrıca her çocuğun farklı derslere yeteneği olduğu, bazı çocukların matematik gibi sayısal derslerde başarılı iken, bazı çocukların Türkçe gibi sözel derslerde daha başarılı olabileceği unutulmamalıdır” dedi.
Her ebeveynin ilk olarak çocuğunun kapasitesini ve yeteneklerini iyi bilmesi gerektiğini ifade eden Saraçoğlu, “Karne dönemlerinde ebeveynlerin çocuklarına karşı uygulamaları gereken doğru tutumlardan bahsedecek olursak: Öncelikle çocuğa; sevilip ona değer verildiği hissettirilmeli, başarabileceği konusunda kendisine inanıldığı, sorunların aşılması için kendisine her türlü yardıma hazır olunduğu ifade edilerek çocuk desteklenmelidir.
“Karnesi kötü olan çocuğa karşı kesinlikle aşağılayıcı, yaralayıcı veya tehdit edici yorumlarda bulunulmamalıdır”
Karnesi kötü olan bir çocuğa karşı kesinlikle aşağılayıcı, yaralayıcı veya tehdit edici yorumlarda bulunulmaması gerektiğini belirten Saraçoğlu, “Bu şekilde davranılması sonucunda çocuklarda okula ve öğrenmeye karşı isteksizlikten, kendine zarar verme davranışı gibi ciddi sorunlara kadar uzanan birçok olumsuz durumun ortaya çıkabileceği akıldan çıkarılmamalıdır. Kapasitesinin üzerinde abartılı beklentilerin çocuğun kaygısını artırabileceğini ve bu durumun başarısını olumsuz yönde etkileyip ileriki aşamalarda yoğun kendine güven sorunları yaratacağı unutulmamalıdır. Başka çocuklarla ya da kardeşiyle çocuğun karşılaştırılmasından kaçınılmalıdır. Bu durum çocuğun özgüveni ve benlik algısını olumsuz etkiler. Çocuk sevilmediği hissine kapılabilir. Çocukların karnesinde gelen notlara bakarak kesinlikle gelecekle ilgili tahminlerden ya da çocuğun kişilik yapısına yönelik yargılardan bulunmakta kaçınılmalıdır” şeklinde konuştu.
“Karnesi iyi olan çocuklara yüksek maddi değeri olan ödüller vermekte yanlıştır”
Karnesi kötü olan çocuklara ceza vermek ne kadar yanlışsa, karnesi başarılı olan çocuklara yüksek maddi değeri olan ödüller vermek te o kadar yanlış olduğunu belirten Saraçoğlu, “Karne ödülü olarak çocukla gurur duyulduğunu, takdir edildiğini ona hissettirecek manevi ödüller daha uygun olacaktır. Karne çocuğun ebeveynlerine verdiği değeri, sevgiyi, saygıyı gösteren bir araç değildir. Bu yüzden kötü notlarla dolu bir karne geldiği zaman çocuğu nankörlük, vefasızlıkla suçlamaktan kaçınılmalı, karnenin kötü olmasına yol açan nedenler araştırılmalı gerekirse bir çocuk psikiyatrisi uzmanı desteği alınmalıdır” ifadelerini kullandı. (Sedat Kuşulay-İLKHA)