ŞANLIURFA- Çocuk işçiliği dünya gündeminde en üst sırada yer alması gereken ve ivedi çözüm bekleyen bir sorun olarak karşımızda durmaya devam ediyor. Milyonlarca çocuk, fiziksel, zihinsel, eğitsel, sosyal, duygusal ve kültürel gelişimlerine zarar veren uygun olmayan koşullarda çalışmak zorunda kalıyor.

Çocuk işçiliği dar kaynaklarla çözülemeyecek oranda geniş boyutlu ve çok yönlü bir problem olmakla beraber çocuk işçiliği için öngörülen çözümlerin toplumun yoksulluk, işsizlik vb. gibi sorununa da çözüm sağlayacağı öngörülüyor.

Dünyada 5-14 yaş grubunda 250 milyon, 12-17 yaş grubunda ise 283 milyon çocuk çalışıyor

Günümüzde yapılan araştırmalara göre; 5-14 yaş grubunda 250 milyon çalışan çocuğun, 12-17 yaş grubunda ise 283 milyon çocuğun çalıştığı için okula gidemediği tahmin ediliyor.

Çalışan çocukların sosyal sorunlarıyla mücadelede ciddi anlamda bir kaynağa ihtiyacı olan Türkiye’de çalışan çocuk sayısı en fazla doğu illerinde görülüyor. Maddi kalkınmanın yavaş olduğu doğu illerinde binlerce çocuk mevsimlik tarım işçisi olarak değişik illerde çalışmak zorunda kalırken, birçoğu da kendi tarım arazilerinde çalışmak zorunda kalıyor.

Şanlıurfa’da yüzlerce çocuk, ailelerinin maddi durumları iyi olmadığı için çalışmak zorunda

Çocuk işçiliğinin en fazla görüldüğü illerden biri olan Şanlıurfa’da yüzlerce çocuk, maddi durumları iyi olmayan ailelerine katkı sağlamak amacıyla tartı, ayakkabı boyacılığı veya mendil satmak zorunda kalıyor. Günde çok cüzi bir para kazanabilen bu çocuklar, çalıştıkları sokaklarda birçok tehlikeyle karşı karşıya kalabiliyor. Çalışırken büyüklerin şiddetine maruz kalabilen bu çocukların çoğu okulunu bırakmak zorunda kalıyor.

Cami önlerinde veya sokak başlarında bir umut bekleyen minik çocuk işçiler…

Elindeki tartı ile kaldırımda duran Tahir Tepe “Bu yıl liseye gideceğim. Evine katkıda bulunmak için çalışıyorum. Benden büyük 7 kardeşim, benden küçük ise 3 kardeşim var. Babam çalışıyor ama yetiştiremiyor onun için ben de çalışmak zorundayım. Günde 5-10 TL kazanıyorum.” dedi.

Okul dersi kötü olduğu için okula terk ettiğini söyleyen ayakkabı boyacısı Ahmet Yoğurtçu, evine maddi katkı sağlamak için iki yıldan beri ayakkabı boyacılığı yaptığını günde 15-20 TL ancak kazanabildiğini söyledi.

Hem okula gittiğini hem de çalışmak zorun kaldığını ifade eden Veysel Kılıç “Benim babam da çalışıyor. Ama ben de eve katkı için çalışıyorum. Yarım gün okula gidiyorum yarım gün de ayakkabı boyacılığı yapıyorum.” şeklinde konuştu.

Derslerinin çok iyi olduğunu söyleyen Rıdvan Avul ise 4. Sınıfa gittiğini ailesinin geçimine katkı sunmak için her gün okul çıkışında eşyalarını alıp işe çıkmak zorunda olduğunu söyledi.(Osman Gülebak-Sedat Kuşulay-İLKHA)