MARDİN - Hükümet tarafından başlatılan “Demokratik Barış ve Çözüm Süreci”ne yönelik verdiği akademik ve entelektüel katkılarıyla adından sık sık söz ettiren Mardin Artuklu Üniversitesinin ev sahipliğini üstlendiği “Barışın Dili: Türkiye Barışını Arıyor” toplantısında çözüm süreci masaya yatırıldı.
Reyhani Kasrı Toplantı Salonu’nda düzenlenen, siyasEt Bilimci ve Sosyolog Prof. Dr. Doğu Ergil’in Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay’la birlikte yönettiği toplantıya, kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin yanı sıra üniversitenin farklı fakültelerinde görev yapan öğretim üyeleri katıldı.
Barışın ilk basamağının taraflar arası çatışmayı dönüştürmekten geçtiğini belirten Doğu Ergil’in barış süreciyle ilgili hazırladığı sunumla başlayan toplantıda, şiddet döngüsünün kırılarak diyaloğun sağlanması ve uzlaşma ile barış konusundaki tekniklerin devreye girmesi gerektiği ele alındı.
Anlaşmazlığın kaynağının genellikle çıkarların, karşıt ve bağdaşmaz olarak algılanması sonucu doğan endişe ve düşmanlık olduğuna işaret eden Rektör Omay, gerilimi düşürmek ve uzlaşmazlığı aşmak için problemi yeni bir perspektiften hareketle farklı bir biçimde tanımlamanın gerektiğinin altını çizdi.
Omay, bunun tarafların görüşlerinden hareket ederek farklı ya da ortak bir yoruma kavuşturmakla mümkün olacağını belirterek, barışı koruyup onu yaşayacak ve yaşatacak olanın toplum olduğunu vurguladı.
Artuklu Üniversitesinin toplumun huzuru ve geleceği açısından temel ve öncelikli bir ihtiyaç olan çözüm sürecinin başlatılmasında ve geliştirilmesinde verdiği akademik katkıları takdirle karşıladıklarını ifade eden katılımcılar, yurttaşlığın vatanı ve yaşamı paylaşmaya dayalı bir ortaklık olduğu görüşünde fikir birliğini dile getirdiler.
Silahların siyaseti gölgelendirmemesi, anadilde eğitim, tarafları potansiyel çatışmaya götürmeyecek önlemlerin alınması, müzakereci anlayışın desteklenmesi gibi konuların ele alınıp tartışıldığı toplantıda konuşan, Mardin Artuklu Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Dilek Cindoğlu, barış sürecinin sadece erkeklik meselesi olarak algılanmaması gerektiğine değinerek, kadının siyasette ve evde şiddete maruz kaldığını, kadın bedeni üzerinde oluşturulan hegemonyanın da sona erdirilmesinin mutlak bir zaruret olarak karşımıza çıktığını söyledi.
Artuklu Üniversitesi bünyesinde kurulan Kürt Dili ve Kültürü Anabilim Dalı’nın çalışmalarından ve etkinliklerinden bahseden Yaşayan Diller Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kadri Yıldırım ise enstitünün barış sürecine sağladığı olumlu ve etkin katkıların taraflar arasındaki ortaklık, barış içinde yaşamayı, adalet ve eşitliği sağlayan bir hukukun oluşmasında etkin olacağını savundu.
Kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerine toplantıya katılımları için teşekkür eden Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay; “Mardin Türkiye’nin çok dinli, çok dilli medeniyetler şehri olarak çok kültürlü yaşamın nasıl mümkün olduğuna dair çok iyi bir örnek teşkil etmektedir. Bu nedenle Mardin’in kanaat ve toplum önderleri kendi düşünce, tecrübe ve önerileriyle ülkemizde özlenen barış ve nitelikli demokrasinin oluşumunda yapıcı katkıda bulunabilirler. Geleceği birlikte kurmak hepimizin sorumluluğudur.” dedi. (M. Salih Keskin – İLKHA)