Nihat Çam / doğruhaber
"Bismihi Sübhanuhu"
"Apaçık kitaba yemin olsun ki, Biz Kur`an`ı mübarek bir gecede indirdik. Biz, gerçekten uyarıcıyız. O mübarek gecede, her hikmetli iş katımızdan bir emirle ayırt edilir..."(Duhan 1-4)
Şaban ayının 14`ünü 15`ine bağlayan geceye Beraat gecesi denilir.
Beraat: Borçtan, suç ve cezadan kurtulmak, bağışlanmak demektir. Beraat gecesi müminler için günahlardan kurtulma; yani Allah`ın affına uğrama zamanıdır. Dolayısıyla her müslüman bu geceyi, Allah`ın rızasını kazanmak, ahiret hayatım elde etmek için bir fırsat bilmeli ve çok iyi değerlendirmelidir. Nitekim Hz. Peygamber, bu gece ile ilgili olarak, Şaban\\`ın on beşinci gecesinin ibadetle gündüzünün de oruçla geçirilmesini, çünkü o gecede Allah`ın rahmetinin bütün semayı kaplayacağını, tevbe edenleri bağışlayacağını, rızık isteyenlere rızık vereceğini, hastalara şifa bahşedeceğini beyan etmiştir
Beraat kelimesi Beri olmak, aklanmak, temiz ve suçsuz olmak demektir.
Müminlerin bu gece günah yüklerinden kurtulup, ilahi bağışa ermeleri umulduğu için de beraat gecesi denmiştir.
Kur`an-ı Kerim`de rabbimiz (cc) şöyle buyurmaktadır: Apaçık olan Kitab`a and olsun ki, Biz onu, kutlu bir gecede indirdik. Doğrusu Biz, insanları uyarmaktayız.
Katımızdan bir buyrukla, her hikmetli işe o gecede hükmedilir. Doğrusu Biz öteden beri peygamberler göndermekteyiz. (Duhan1-4) ayette geçen gecenin beraat gecesi olduğu söylenmiştir. Üç aylara ayrı bir ruh ve mana içinde giren peygamber efendimiz özellikle Şaban ayına özel bir önem gösterir, başka zamanlarda görülmemiş bir derecede ibadete ve ahiret işlerine yönelirdi. Bu ayın çoğu günlerini oruçla geçirirken geceleri de diğer gecelerden çok farklı bir şekilde ihya ederdi.
Şaban ayının 15. gecesinin faziletine dair peygamberimiz şöyle buyurmaktadır: Allahu teala rahmeti ile şabanın on beşinci gecesi dünya semasına tecelli eder ve kelp kabilesinin koyunlarının kılları sayısından daha fazla kişiyi bağışlar.
Şaban ayı öyle faziletli bir aydır ki insanlar bundan gafildirler. Bu ayda ameller alemlerin rabbine arz edilir, ben de amelimin oruçlu iken arz edilmesini istedim.
Rivayete göre Allah Resulu (s.av.) şaban ayının on üçüncü gecesi Allah`tan şefaat niyaz etti. Şefaat hakkının üçte biri verildi. On dördüncü gecesi niyaz etti, üçte ikisi verildi. On beşinci gecesi de niyaz edince son üçte biri verildi. Ancak devenin kaçısı gibi Allah`tan kaçanlar bu şefaat hakkından mahrum olacaklardır.
Peygamber efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur: şaban ayının yarısı (Beraat gecesi) gelince, gecesini namazla gündüzünü oruçla geçiriniz. Allah (cc) o gece güneşin batmasıyla dünya semasına iner ve şöyle der: Benden af dileyen yok mu? Onu afedeyim. Rızık isteyen yok mu? Rızık vereyim. Şifa dileyen yok mu? şifa vereyim. Bu hal, sabaha kadar devam eder.
Peygamber efendimiz bu geceyi Hz. Aişe validemize tanıtırken şöyle buyurmuştur: Bu gece şabanın on beşinci gecesidir. bu gecede tevbe etmedikleri taktirde şu kimseler istifade edemezler: Allah`a ortak koşanlar, kalpleri düşmanlık hisleri ile olu olup insanlarla zıtlaşmaktan başka bir şey düşünmeyenler, müslümanların arasına fitne sokanlar, akraba bağını koparanlar, gurur ve kibir sebebiyle elbiselerine yerde sürükleyenler, anne ve babasına isyanda devam edenler, devamlı içki içenler.
Bu gecede yapılacak önemli bir iş de tövbe etmektir. Tövbe ile ruhlar arındırılır. Bu gecede yapacağımız rükular, secdeler, kıyamlar, dökülecek göz yaşları, bize rahmet kapılarını açacaktır.
Bu gecede Allah (cc) rahmetinden mahrum olmak en büyük kayıplardan biri olsa gerektir. Bir ayette rabbimiz (cc) şöyle buyurmaktadır: ‘`Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah`ın rahmetinden ümit kesmeyin`` (Zümer 53) Ahmet bin Hambel`den rivayet edilen bir hadiste şabanın on beşinci gecesi Allah bütün müslümanları bağışlar. Yalnız kahin, büyücü, çok kin tutan, içkiye düşkün olan, anne ve babası ile ilişkisini kesen ve zina düşkünü kimseler hariç buyrulmaktadır.
Bu gecede yapılması gereken ibadetlere gelince; Kur`an-ı Kerim okunmalı, peygamberimize salat u selamlar getirilmeli, ümmetinden olma şuuru tazelenmeli,,kaza nafile namazları kılınmalı, tefekkürde bulunulmalı; ``Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum Allah`ın benden istedikleri nelerdir`` gibi konular başta olmak üzere hayati meselelerde derin düşüncelere girilmeli, geçmişin muhasebe ve murakabesi yapılmalı günahlara samimi olarak tövbe ve istiğfar edilmeli, bol bol zikir edilmeli, dualar yapılmalıdır. Bu gecede dünya Müslümanlarını da unutmamalıyız. Darda ve zorda bulunan tüm mümin kardeşlerimizin bela ve musibetten kurtulmaları için rabbimize niyazda bulunmalıyız.
Beraat kandilinde yapılacak duaların geri çevrilmeyeceği müjdesi bize verilmektedir. Bir hadiste peygamber efendimiz beş gece vardır ki bu gecelerde dua geri çevrilmez. Recebin ilk Cuma gecesi (yani regaib gecesi) şaban ayının on beşinci gecesi (yani beraat gecesi) Cuma geceleri, ramazan bayramı gecesi, kurban bayramı gecesi. Peygamber efendimiz (sav) Bu gece şöyle dua etmişti. ‘` Allah`ım, azabından affına, gazabından rızana sığınırım, senden yine sana iltica ederim. Sana gereği gibi hamd etmekten acizim. Sen kendini sena ettiğin gibi yücesin.