GAZİANTEP-İslami şahsiyetinden dolayı karanlık eller tarafından katledilen Mustafa Çoban 18.yılında Mustazaflar Cemiyeti Gaziantep Şubesi tarafından dernek binasında düzenlenen programla anıldı.
Program Sadık Morboncuk’un okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Mevlid-i şerifle devam eden programa İnzar İlahi Grubu sanatçıları Mustafa Çoban üzerine bestelenmiş olan ezgileri seslendirdi.
Programda “Şehit ve Şehadet” konulu bir konuşma yapan Kenan Yüksek; Peygamberliğin mertebesinden sonra şehadetin, insanoğlunun ulaşabileceği mertebelerin en yükseği olduğunu hatırlatarak, insan onu kendi çabası ile elde edebileceğini söyledi.
Yüksek konuşmasında şahadetin günümüzde bir kayıp olarak görüldüğüne dikkat çekerek, “Allah (c.c) şehidlerin ölmediğini ve onların diri olduklarını bize bildirmişken bizler onları nasıl ölü olarak görebiliriz. Şehadet; bir insanın dünya ve ahrette ulaşabilecek en büyük mertebedir. Peygamber efendimiz (s.a.v) `peygamberlerin bile şehidlerin makamına gıpta ile baktığını` buyuruyor. Şimdi şehitler gelip bizi sorgulasa acaba bizler onların kanını akıttığı İslam davasına ne kadar sahiplenmişiz. Onlara cevap verebilir miyiz? Ya da Şehitler şimdi bu mekâna gelse Allah c.c katında nasıl bir mertebe de olduklarını bize anlatsalar. Biz gıpta ile onları dinleriz. Nasıl gıpta edilmez ki o makama peygamberler dahi gıpta ile bakmıştır. " dedi.
Şehit hazır olandır diyerek konuşmasına devam eden Yüksek; “Hani biz şu dünya ahkamı için bazen ihtilaflı konular için şahit isteriz ya ve oda gelir şehadetlik eder. İşte şehit hazır olandır. Nasıl bir hazırlık evvela şehadete hazırlanmıştır. Onun için Allah`ın yoluna girmiş Allah`ın yolunda yürümüş ve bu uğurda malıyla, diliyle canıyla, mücadele etmiş ve bu mücadele sonunda gerektiğinde ruhunu tereddüt etmeden teslim etmiştir. Bizler Müslümanlar olarak her birimiz bu hazırlığı yapmak zorundayız" ifadelerine yer verdi.
Yüksek son olarak; “Şehit ve Şehadet denildiğinde şunu anlamalıyız;Şehit İslam davası uğruna tüm dünyalıklardan vazgeçendir. Eğer zaten şehitler dünyaya değer vermiş olsaydı. Şehadet mertebesine ulaşamazlardı. Şehit yaşamış olduğu ve sahiplendiği davaya şahit olandır. Yani şahit, şehit, şehadet ilk olarak şahit olmalıyız. Şahit olduktan sonra ancak şehitliğe ve şehadete varılır.” İfadelerini kaydetti.
Mustafa Çoban’ın hayatından kesitlerin sunulduğu esnada duygulu anlar yaşandı. Program yapılan dua ile sona erdi. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)