İslam’a davetin yolu tektir. Bu yolda Rasulullah (SAV) ashabı ve İslamın aziz davetçileri yürümüştür. Bu yolu kısaca tarif etmek gerekirse bu yol; iman ve amel, sevgi ve kardeşlik yoludur. Aslında bizce çok kısa olarak tarif edilen bu yol nice anlamlar içinde barındırır. Çünkü Allah Rasulu(SAV), ilk Müslümanları önce iman edip amel etmeye, sonra da kalblerini sevgi ve kardeşlikte birleştirmeye çağırdı. Bu çağrıya uyan ilk Müslümanlar Asrı Saadet denen bir asrı imar ettiler. Sadece imar etmekle kalmadılar. Kendilerinden 1400 yıl sonra gelen biz Müslümanlara bu mesajın yaşanılır bir mesaj olduğunu bildirdiler. Onların bunu yaşaması ve bize kadar getirmeleri bizde şu kanaati oluşturdu. İnanç kuvveti ile birlik kuvveti bir arada toplanarak kaynaşa bilirse o zaman Asr ı Saadet nesli gibi bir neslin ortaya çıkması gayet normalleşir.
Fakat bugün İslam ümmetine bakıldığından Asr ı Saadet gibi bir neslin ortaya çıkması “Hayal” gibi bir düşüncedir. Bunun sebebi de yukarıda belirttiğimiz gibi öncelikle bizlerde iman meselesini Eshabın anladığı gibi anlamama, amel etmeyi Eshabın amel etmesi gibi etmeme, sevgiyi Eshabın anladığı gibi anlamama ve kardeşlikte birleşmeyi Eshab gibi anlamadığımızdan kaynaklanıyor.
Ne zaman ki bizlerde Eshab gibi imanı, ameli, sevgiyi, kardeşliği anlarsak; işte o zaman bizlerde kendi devrimizde bir Saadet Asrı getireceğimize inanıyorum.
Ebu Ali / Amed – Yaş: 25