13.05.2014’te Manisa’nın Soma ilçesinde bitmeyen uzun bir gün,
O gün hayat, hızlıca akmış ocakta çalışan işçiler işlerini diğer arkadaşlarına devretmek için çıkarken içeride patlama, yoğun bir duman, içerdekiler kaçışıyorlar hayat onlar için durdu artık yerin altındaki hayat artık bir avuç kömür değil artık bir ömrün bittiği andı. Artık her şey o an için başlamıştı. Türkiye’nin her tarafından giden ek yardımlar ve 76 milyon tek yürek olup onlar için atıyor, onlar için dua yükseliyor semaya. Yaralılar ve hayatını kaybedenler çıkınca yerin sonsuz derinliklerinden, çığlıklar, ağıtlar, feryatlar yükseliyor bağrı yanık dillerden. Ateş düşüyor bir bir evlere. Sabah evden çıkarken ne umutlarla ne hayallerle kurmuştu o mazlum baba o akşamı, o mazlum evlat, o mazlum kardeş. Baba değip sırtını yaslayacağı o direk, kardeş değip sarılamayacağı, evlat değip öpemediği ve o acılı eş o hayatını artık geride kalan yetim çocuklarıyla hayata nereden başlayacağını bilmeden ve ne zaman başlasa etrafında göremediği ya bir baba, ya bir evlat yada bir eş bunlar artık hayatının her adımında, anlam bulamadığı sönük bir yaşam onları bekliyor. Küçük bir çocuğun gözü yaşlı bir halde yanık bir sesle babasına, her gün eve gelince kömür kokardın, şimdi ölüm kokuyorsun demesi yürekleri acı ile dolduran o küçük beden hepimizi derinden etkiliyor. İçerden çıkarılan yaralı işçiler bir bir sedye ile ambulansa taşınırken onlardan biri ambulans’a bindiğinde katran olan elbise ve çizmeleriyle binerken ambulans’a hayatın zorlu sürecini aklına getirmeden, o pırıl pırıl temiz yüreğiyle çizmelerimi çıkarayım mı? demesi 76 milyonun acısını tazeledi. Biz her ne kadar orda olmasak bile acıyı anlayan, kederi paylaşan bir yüreğimiz orda.
 

Biz böylesi bir acıyı en son 2011 Van depreminde yaşamıştık işte bu yüzden bu acının ne olduğunun farkına varabiliyoruz. Van’da hayatını kaybeden ve Manisa Soma facia’sında hayatını kaybeden işçi kardeşlerime Allah’tan Rahmet diliyor, ailelerine sabrı-ı cemil niyaz ederiz...
 

Bülent Karagülle / Van – Yaş: 22