BATMAN - Tarih boyunca iktidarlar kitleleri kendi amaçları doğrultusunda yönlendirmek için sürekli din olgusunu kullandıklarını söyleyen Ankara İlahiyat Mezunu ve Memur-Sen Batman İl Başkanı M. Şafii Özperk Ergenekon soruşturması çerçevesinde adreslerinde arama yapılan ilahiyatçıların durumlarını değerlendirdi.
Bu tür insanlar misalinin Kuran`ı Kerim`de geçen Bela`m ve Samiri`nin misali gibi olduğunu söyleyen Özperk, "Bunlar; insanları din adına aldatanlar, dini kullanarak kitleleri pasifize eden, sisteme entegre eden ve insanların sömürülmesine müsait hale getiren insanlardır." İfadelerini kullandı. Tarihte bu tür olayların yaşandığını söyleyen Özperk, Cumhuriyette aynı yöntemin kullanıldığını ifade etti. Ankara İlahiyat Fakültesi`nin bu işin merkezi üssü pozisyonunda olduğunu söyleyen Özperk, "Cumhuriyetin ilke ve inkılâplarından ödün vermeden İslam`ı gerçek anlamıyla tamamen toplumdan uzaklaştırama ve dini yalnızca kişi ile Allah arasında bir ilişkiymiş gibi yansıtma konusunda Ankara ilahiyat fakültesi bu işin merkezi durumunda." dedi.
"Asıl Amaçları Dini, Nesli Ve Ahlakı Bozmaktı"
Ergenekon sanıkları arasında son günlerde evlerine baskın yapılan ilahiyatçıların çoğunun Ankara ilahiyat fakültesiyle ilişkili olan insanlar olduğunu söyleyen Özperk, "Bunların en başında da bir zamanlar Dinler Tarihi Kürsüsü Başkanı Abdurrahman Küçük gelmekte. Zekeriya Beyaz 28 Şubat döneminde ortaya çıkarılan gerçekte var olmayan bir tiptir. Otel odalarında ahlaksız televizyon görüntülerini seyreden bir tip olarak tanınıyordu. Ancak 28 Şubat darbecilerinin şakşakçısı basın kuruluşları ve kimi STK`lar bu tür insanları aydın ilahiyatçılar ve Kemalist ilahiyatçılar olarak pohpohladılar ve ekranlarda boy gösterdiler. Bir anlamda bunları meşhurlaştırdılar. Bu tür insanların asıl amacı dini, nesli ve ahlakı bozmaktır. Bunlara karşı maalesef bir mekanizma da geliştirilemedi. Ve cumhuriyet tarihi boyunca bu tür insanlar çeşitli isimlerle varlıklarını sürdürdü" şeklinde konuştu.
"Samiri`nin Yapmaya Çalıştığını Yaptılar"
Bu tip insanların dini bozma adına var olduklarını söyleyen Özperk, "Bu kişiler aracılığıyla Müslümanların yaşantısına, kültürüne medeniyetine, inancına terbiyesizce ve ukalaca dil uzatılması garipsenecek, düşünülecek, tefekkür edilecek ve dikkate alınması gereken bir faktördür. Bu insanlar dini ve ahlakı bozma adına vardırlar. Hz. Musa`nın yokluğunu fırsat bilen Samirinin de yapmaya çalıştığı şey buydu. İsrail oğullarının bir olan Allah olan inancını yozlaştırmaktı" diye konuştu.
İlahiyat Fakültesi Mezunlarının Böyle Kullanılması Utanılacak Bir Durum
Ergenekon soruşturması sonrası bu tür gerçeklerin ortaya çıkmasının sevindirici olduğunu ifade eden Özperk, "Türk İslam sentezi çerçevesinde Zekeriya Beyaz ve avaresi ön plandalar. Temennimiz bu konuda devletin resmi ideolojinin, Kemalizm`in ve diğer derin, karanlık, eli kanlı güçleri bu konuda halkın dini inanışlarına karışmaması, müdahale etmemesi, zihinlerini bulandırmamasıdır." dedi. Ergenekon`un, müsait olmayan ve çirkin görüntülerle belki de bu insanlara şantaj ve baskı yaparaktan bu söylem ve davranışlara zorlattıklarını söyleyen Özperk, "İlahiyat fakültesi mezunlarının böyle kullanılması utanılacak bir durum. Müslümanlar dualarında hem dünya hem de ahret olarak iki güzelliği talep ederler. Bu insanlar ise hem dünyalarından hem de ahiretlerinden olacaklar." dedi.
M. Salih Özcan -İLKHA