VAN - Yurdun dört bir yanından ve dış ülkelerden katılımın beklendiği Van Bediüzzaman Mevlidi, el ilânları, bilboardlar, reklâmların yanı sıra, Van’daki işlek caddelerde Bediüzzaman posterli ilânlarla halka duyuruluyor.

Hz. Ömer Camii’nde öğlen namazına müteakip başlayacak mevlid, özellikle çevre şehirlerden ilgi ve alâkaya mazhar oluyor. Büyük ölçüde katılımın beklendiği Van Bediüzzaman Mevlidi, Yeni Asya Gazetesi Van Temsilciliği ile Risale-i Nur Enstitüsü tarafından organize edilecek.

Mevlidin başta Peygamber Efendimiz (sav) olmak üzere bütün peygamberler, Ashab-ı Kiram, Bediüzzaman Said Nursî ve ahirete intikal eden Risale-i Nur talebeleri ile ehl-i iman ve şehitlerimizin ruhuna ithafen düzenleneceği bildirildi.
Van coğrafı yapısı ve tarihi nitelikleri ile yıllarca Bediüzzaman Said Nursî`nin şahsı maneviyesine ev sahipliği yaptı. 07 Haziran 2014 Cumartesi Hz. Ömer Camii`nde düzenlenecek programa yurdun dört bir tarafından Bediüzzaman Said Nursî`ye ve Risale-i Nurlara gönül verenlerin katılması bekleniyor.

Van Bediüzzaman Mevlidi, 07 Haziran2014 Cumartesi günü, Hz. Ömer Camii`nde öğle namazına müteakip düzenlenecek.

Bediüzzaman Said Nursî kimdir?
Bediüzzaman Said Nursî, 1878`de Bitlis vilayetine bağlı Hizan ilçesi Nurs köyünde dünyaya geldi. Çocukluğunda çevresindeki medreselerde eğitim gördü. Kendisinde görülen harikulade zeka ve hafıza sebebiyle önceleri Molla Said-i Meşhur diye tanındı. Daha sonra "Zamanın Harikası" anlamında "Bediüzzaman" ünvanıyla şöhret buldu. Talebelik yıllarında temel İslamî ilimlerle ilgili 90 kitabı ezberledi.
1900`lü yılların başında doğuda Medresetü-z Zehra adında din ve fen ilimlerinin birlikte okutulduğu bir İslam Üniversitesi kurmak fikriyle ülkenin yönetim ve hilafet merkezi olan İstanbul`a gitti ve hayatı boyunca bu fikrini gerçekleştirmek için gayret gösterdi.

1. Dünya Savaşı yıllarında doğu cephesinde gönüllü alay komutanı olarak savaştı. Savaş esnasında yaralanıp 2,5 yıl Rusya`da esir kaldı. 1917`deki Bolşevik İhtilali esnasındaki kargaşadan yararlanıp esaretten kurtuldu. İngilizlerin İstanbul`u işgali yıllarında onların aleyhinde Hutuvat-ı Sitte adıyla bir risale neşretti.

1925 yılında Van`da eğitim faaliyetlerinde bulunurken, o sırada meydana gelen Şeyh Said hareketi sebebiyle, önce Burdur`a, ardından Isparta ve Barla`ya gönderildi. Burada 8 yıl kaldı. Risale-i Nur isimli Kur`an tefsirinin çoğu bölümlerini burada yazdı. Eserleri ve fikirleri sebebiyle Eskişehir Mahkemesine sevk edildi. Sürgüne gönderildiği Kastamonu`da eserlerini yazmaya devam etti. 1943`te Denizli Mahkemesi`ne, 1948`de Afyon Mahkemesi`ne sevk edildi. Mahkemeler beraatla neticelendi.

23 Mart 1960`ta Şanlıurfa’da vefat etti. Urfa Halil-ur Rahman Dergahı`na defnedildi. 27 Mayıs Darbesinin ardından 12 Temmuz 1960`ta mezarı yıktırıldı. 

(Hacı Yılmaz - İLKHA)