KOCAELİ - Kocaeli'de gençleri uyuşturucudan kurtarmak amacıyla çalışmalarda bulunan Kocaeli Gültepe Gençlik Derneği Başkanı, uyuşturucuya başlamada çevrenin etkisine dikkat çekerek, bu konuda ailelerin çocuklarıyla iletişiminin önemine vurgu yaptı.
Derneğin Başkanı Fahri Kazancı, derneğin zararlı maddelerin kullanımına karşı nasıl bir mücadele verdiği ve faaliyetleri hakkında bilgiler verdi. O olmadan da hayatın yaşayabileceğini ve hayatın devam edebileceğini söyleyerek böyle bir şeyin olmadığının altını çizdi.
İşte Fahri Kazancı’nın sorularımıza verdiği cevaplar:
Uyuşturucu ile mücadele eden bir dernek kurma fikri nereden çıktı. Bu fikri nasıl edindiniz?
Ben askerliğimi yapmadan önce karşısında mücadele verdiğim maddeleri, arkadaşlarımla kullanan birisiydim. Askerde bulamadık ve kullanmadık. Kullanmayınca kendi kendimize şunu söyledik, demek ki, o olmadan da yapabiliyormuşuz, yaşayabiliyormuşuz. Hayatımız devam ediyor. Sonra bırakmaya karar verdik. Hem Allah yardım etti hem de anne ve babanın yardımı ve duasıyla bıraktık. O olmadan ben yapamıyorum, yaşayamıyorum, diye bir şey yok. Geldikten sonra arkadaşlarımızın çoğu bırakmaya meyilliydi ve daha sonra beraber böyle bir oluşumun içine girelim dedik. Bir gün birinin toplantısına çağırdılar bizi ve konuşmasından etkilendim. Ona dedim ki, biz uyuşturucu kullanan bir çevreden geliyoruz, ama bırakmak istiyoruz. Dedi ki bana, samimi olursanız yardımcı olurum. Arkadaşlarıma durumu izah ettim ve kabul ettiler. Daha sonra yardımcı oldu ve böyle bir işe başladık. Derneğimiz on birinci ayda resmi olarak kuruldu. Şu anda çalışmalarımız iyi gidiyor.
Uyuşturucu ile mücadele eden bir derneksiniz. Nasıl mücadele ediyorsunuz, mücadele verirken nasıl bir yol çiziyorsunuz?
Burada bir genç işten ya da okuldan geldikten sonra iki seçenek vardır. Ya Kahveye gidip oynayacak, ya da tepeye çıkarak arkadaşlarıyla vakit geçirip uyuşturucu kullanacak. Üçüncü bir seçeneği görünmüyor. Biz de bu derneği kurarak üçüncü bir seçenek oluşturmaya çalıştık. Bize gelince de kültürel geziler düzenliyoruz, akşamları derneğe gelerek birbirimizle muhabbet ediyoruz. Futbol maçları yapıyoruz, arada bir camiden hocalarımızı çağırıp sohbet veriyoruz. Yani alternatif olabilecek faaliyetler, aktiviteler yapıyoruz.
Dernek olarak kararlarınızı nasıl alırsınız. Mahalleli karar almanızda etkili oluyor mu?
Karar almamızda mahallelini etkisi var tabi. Bir karar alacaksak, öncellikle mahalleden başvurduğumuz, hayat tecrübesinden yararlandığımız, görüşlerine değer verdiğimiz, insanlara danışırız. Daha sonra yönetimimizle oturup fikir alışverişi yaparız. En son tekrar mahalleden saygın birkaç kişiye dönüp böyle bir karar aldık. Sizler vatandaş olarak bunu nasıl görüyorsunuz, diye sorarak aldığımız kararı uyguluyoruz.
Uyuşturucu toplumda önemli bir konudur, yakalanan ya da kullanan gençler bırakmak veya kurtulmak istiyorlar mı? Bırakan var mı?
Sonucunu henüz alamadığımız bir anket çalışmamız oldu, bir gün kullanan gençlere bir kâğıt kalem verdik. Neden içiyorsun, içmeden yapabilir misin, içmemen için ne gerekiyor, gibi sorular sorduk. Bu çalışma neticesinde gençlere yönelik daha uygun kararlar alacağız. Ayrıca biz o gençlere giderek bunu kullanmanız için pek bir sebep yok. İsim vermeden kullanan kişilerden örnekler veriyoruz. Şu anda bırakmış 3 tane sertifikalı genç kardeşimiz var. Bunlar Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinden tamamen kurtulduklarına ve tedavilerinin tamamlandığına dair sertifika aldılar.
Belki birçok sebebi vardır ama gençlerin erken yaşta kullanmalarının asıl sebebi ne olabilir?
Benim bu güne kadar gördüğüm, erken yaşta kullanmalarının sebebi ortamdır. Genç yalnız kaldığında ya da bir yerlere kızdığında arkadaşlarının yanına gider. Kendini orada ifade etmeye çalışır. Ortama bakar hep kullanan insanlar var. Bu sefer de kendini kabul ettirmek için bir iki seferle başlar. Aslında biraz insanın yetiştiği ortamla alakalıdır. Çünkü zengin bir çevrede yetişen birisi, maddi olarak birçok şeyi tatmıştır ve artık onun için yapacak bir şey yoktur. Kendini boşlukta hisseder ve arayış içine girer, kullanmaya başlar. Ekonomik düzeyi düşük bir çevrede büyüyen biri de kendi psikolojisinde suçluluk hissediyor. Sorsan niye içiyorsun kendisine şunu der, yokluktan içiyorum. Hâlbuki böyle bir şey yok, çünkü uğraşacak bir şey yoktur. Sonra birkaç arkadaş bir araya gelir 3 lira ondan 2 ondan 4 ondan derken birkaç sefer çekerler ve uyuşturucu kardeşliği oluşur. Bu konuda ailelerin çocuklarını dinlemeleri dertleriyle dertlenmeleri gerekir ki, bu ortamlara girmesin. Arayış içine girdiği zaman, ilk önce ailelerini arasınlar.
BENİM ÇOCUĞUM YAPMAZ DEMEYİN
Çocuğunun uyuşturucu kullandığını öğrenen ailelerden size başvuranlar var mı?
Burası için söylüyorum, genellikle benim oğlum kullanmaz, çocuğum böyle bir şey yapmaz algısı var. Sonra aman kimse duymasın rezil oluruz, çocuklarının bu halde eve gelmesini istemez. Gurur yapar ya da çocuklarının bu duruma düşmesinden utanır. Bu işin gururu olmaz, doktora gideceksin gereken yerlere başvuracaksın, burada bir hayat söz konusudur. Öğrendiğimizde genelde, biz gideriz aile ile konuşuyoruz, yardımcı olmaya çalışıyoruz. Gereken yerlere başvuruyoruz. Aile ile çocuk arasında, bir de şöyle bir şey var; çocuk çalışmıyorsa evde ona karşı surat asılmaya başlar, ters konuşulur. Sonra çocuk da, annem, babam beni para için mi seviyor, diye düşünür. Böyle değil, çünkü aile şunu demeye çalışıyor. Sen 8 saat çalış senin nerede olduğunu bileyim kafam rahat olsun. İki taraf arasında yaşanan şey iletişimsizlik, birbirlerini anlayamamadır.
Merkezinizi ilk kurduğunuzda mahallelinin size bakış açısı nasıldı?
İlk kuruluşumuzda 5 kişiydik ve mahalleli bize diyordu ki, siz bu işi yapamazsınız. Bunu başarmanız çok zor. Hangi birini vazgeçireceksiniz. Şu an üye sayımız 127'dir. Bu konuda yerel yöneticiler, bize çok destek verdiler bu gençlerimizin kurtulmalarını onlar da çok istiyordu ve bize şunu dediler, mücadeleniz güzel, doğru yoldasınız, bu yolda devam edin. Çevremizdekiler bu desteği görünce, onlar da yavaş yavaş hem gönül verdiler hem de desteklediler. (Medeni Topaloğlu - İLKHA)