BURSA - Bursa’ya konuşan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, çözüm sürecine ilişkin, "Türkiye`ye huzur gelmesi için silahların susması için cenazelerin ardı arkasının kesilmediği Türkiye`de `anneler ağlamasın` diye artık bir karar var. Bu siyasi karar bizi ya `var` eder ya `yok` eder. 2011`de yüzde 50 aldığımıza göre `var` edecek gibi görünüyor, `yok` edecek gibi değil" şeklinde konuştu.
Ördekli Kültür Merkezi`nde düzenlenen Balkan Rumeli Göçmenleri Konfederasyonu Olağan Kongresi`ne katılan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç burada yaptığı konuşmada, Balkan ve Rumeli göçmenlerinin çok homojen bir yapıya sahip olabildiğini, bunun da işin doğasından kaynaklandığını söyledi.
Bursa`da Balkan ve Rumeli göçmenlerinin müthiş bir ağırlığı bulunduğunu ifade eden Arınç, “On binlerce yurttaşımız var. Çok ahlaklı, dürüst, temiz ve çalışkan insanlar. Güçlü iş adamlarımız var. Yöneticiler, belediye başkanları var. Bundan sevinç duyuyoruz, böyle de olmalıdır. Seçim sürecinde bu ağırlığın kendisini hissettirdiğini biliyorum. Biraz önce Kırcaali`den Hak ve Özgürlükler Partisinden milletvekili seçilen Erdinç Hayrullah kardeşimiz bize hitap etti. Ben bu harekete çok yakın birisiyim. Kendisini biraz genç gördüm. Ağabeyleriyle büyükleriyle yıllardan beri onlarla nasıl iyi bir ilişki içinde olduğumuzu herkes bilir. Sayın Çıray`ın söylediği kısmen doğrudur. Bulgaristan`da, Hak ve Özgürlükler Hareketine karşı o partiden ayrılan bir kısım milletvekili veya siyasetçi başka bir parti kurmuştur. Bunun ayıplanacak, eleştirilecek, vatan düşmanlığı gibi gösterilecek bir tarafı var mı? O bölgeyi çok iyi bilen bir insan olarak söyleyeyim; aynı şey Makedonya`da yok mu? Orada partilerin birbirlerine karşı rekabeti söz konusu değil mi? Siz hiç Kosova`ya gitmediniz mi? Orada farkılıklar yok mu? Kosova`da da böyledir, Bulgaristan`da da böyledir, Makedonya`da da böyledir, Batı Trakya`da da böyledir. Gönlümüz istiyor ki siyasette güçlü olalım, birlik olalım, farklılıklarımızı bile aynı parti çatısı altında yürütelim, bir oyumuz bile heba olmasın, iki milletvekili çıkaracağımıza 3 çıkaralım, 4 çıkaralım ama bazen siyasi rekabetler o noktaya geliyor ki başka partiler halinde seçimlere giriyoruz, 3 çıkaracağımıza bir bile çıkaramıyoruz. Bütün bunlar bu bölgede yaşanıyor, Türkiye`de de yaşandığı gibi."diye konuştu.
Konuşmasında çözüm sürecine de değinen Arınç, dün Bitlis`in Norşin, Tatvan ilçeleri ve Muş`a gittiğini hatırlattı.
“Bu siyasi karar bizi ya ‘var’ eder ya ‘yok’ eder”
Türkiye`nin sadece Bursa`dan ibaret olmadığına vurgu yapan Arınç, şöyle devam etti: Türkiye`ye huzur gelmesi için silahların susması için cenazelerin ardı arkasının kesilmediği Türkiye`de `anneler ağlamasın` diye artık bir karar var. Bu siyasi karar bizi ya `var` eder ya `yok` eder. 2011`de yüzde 50 aldığımıza göre `var` edecek gibi görünüyor, `yok` edecek gibi değil. Biz bunun arkasındayız. Kim ne söylemiş, ne yapmış, bizi ilgilendirmez. Hedefimize gidiyoruz. İnşallah yıllardan beri sürdürülen terörle mücadele, askerimizle polisimizle yurttaşlarımızla bugüne kadar geldi ama bundan sonra silahların susmasının, siyasetin varsa konuşulmasının zamanının geldiğine inanıyoruz. Bu yüzden çözüm sürecinin Türkiye için bir şans olduğu ve bunun mutlaka iyi kullanılması gerektiğinin de bilincindeyiz.”ifadelerine yer verdi.
Yasa dışı dinlemelerle ilgili: "Allah hepsini kahretsin"
Yasa dışı dinlemelerle ilgili "Allah hepsini kahretsin" bedduasını yapan Arınç, bir organize suç hareketi gibi takip edilmesi halinde savcılar ve mahkemelerin kararı doğrultusunda birkaç kişinin dinlenip kayıt altına alınabildiğini, delil yani suç bulunmaması durumunda ise konunun kapandığını belirtti.
Pek çok yasa dışı dinleme bulunduğunu belirten Arınç, "Bir ara piyasalarda çekirdek, fıstık gibi satılıyordu bunlar. Bir kesme şeker büyüklüğünde. Kimin nereye yerleştirip kaç kişiyi dinlediğini tespit etmek fevkalade güçtür. Şimdi bazı tedbirler almaya başladık. Bu dinlemeler Devletin ta en üst noktasına kadar varmıştır. İlgili, ilgisiz herkes ve her şey dinlenmişse bunları bulma noktasında, sonra da cezalarını yargı noktasında vermek bizim görevimizdir. Bunu da yapacağız. Türkiye çok süreçlerden geçti. Demek ki böyle bir süreci de yaşamışız. Dışişleri Bakanlığının en mahrem toplantı salonunda Türkiye`nin dış güvenliğiyle ilgili bir konu görüşülürken bunu bile dinlemek ve deşifre etmek cüretini gösteren vatan hainlerinin bulunduğu bir ülkede bunları cezalandırmak da bizim görevimiz."diye konuştu.
(Zeki Aras/ Veysi Siyah -İLKHA)