DİYARBAKIR - İsrail`in Gazze`ye insani yardım ulaştırmak için yola çıkan Mavi Marmara Gemisine uluslararası denizlerde saldırarak 10 kişiyi katletmesi ve onlarca kişiyi de yaraladıktan sonra yardımlara el koyarak gerçekleştirdiği terör eylemi, dün İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde görülen Mavi Marmara Davası`nın 6. duruşmasında Siyonist İsrailli 4 üst düzey komutan hakkında yakalama kararı çıkarılmasıyla farklı bir boyuta taşındı.

Mavi Marmara saldırısında suçlu olarak bulunan ve Interpol aracılığıyla kırmızı bülten ile aranacak olan İsrailli sanıkların,  dönemin israil Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Elıezer Alfred Maron, Hava Kuvvetleri İstihbarat Şefi Avıshaı Levi ve İstihbarat Başkanı Amos Yadlin  olduğu açıklandı.

Karar sonrası şehit yakınları sevinç gözyaşları dökerken, adliye önünde bekleyenler tekbirler getirmişlerdi.

Alınan karar sonrası ilke Haber Ajansına açıklamalarda bulunan Mavi Marmara aktivistlerinden ve gazilerinden Fikret Karavil, Abdulhelim Almalı, Mehmet Ali Zeybek ve Şehit Ali Haydar Bengi Derneği Başkanı Mehmet Ensari, gelişmelerin kendileri açısından sevindirici olduğunu ifade ederek İsrail`in çevresindeki çemberin artık giderek daraldığına dikkat çektiler.

"Memnun edici bir sonuçtur ancak yeterli değildir"
Konu ile ilgili olarak sorularımızı cevaplayan, Mavi Marmara gazisi Fikret Karavil, Mavi Marmara Gemisine binmelerindeki asıl amacın Filistin üzerinde yaşatılan zulmün son bulmasını sağlamak ve  Gazze`de ki mazlum insanlara uygulanan ambargonun kaldırılması için girişimde bulunmak olduğunu söyleyerek, " Bu adamlar gibi 100 kişide tutuklansa asıl amacımız ve hedefimiz yerine gelmiş olmaz. Elbette ki memnun edici bir sonuçtur. Ancak yeterli değildir. Ne olursa olsun, 10 kardeşimizin şahadetlerinin karşılığının Gazze`nin özgürleşmesi ve Filistin halkına karşı işlenen zulmün ortadan kaldırılması olduğunu bilmek gerekir. Bu bağlamda hükümetinde, bu davanın Filistinliler açısından olumlu sonuçlanana kadar gerek ekonomik, gerekse de siyasi anlamda her türlü tavrı takınması gerektiğini düşünüyoruz." dedi.

"Alınan bir özür ve ödenen tazminat ile bu iş geçiştirilecek kadar basit değildir"
Mavi Marmara davasında kendilerinin birçok açıdan mağdur edildiğini ve insani anlamda yaptıkları bir girişimin İsrail tarafından en ağır bir şekilde cezalandırıldığını ifade eden Karavil, " Dolayısıyla hükümetin, bizim adımız üzerinden herhangi bir görüşme yürütmesi doğru değildir. En azından bu olay sonuçlanana kadar hükümet İsrail`e karşı tavrını çok net olarak ortaya koymalıdır. Ancak bizim aldığımız duyumlara göre durum hiçte böyle değil. Birçok noktada hükümet İsrail ile olan ilişkilerinin temelini sağlamlaştırmış durumda. Birçok konuda anlaşmaya varıldığını görünüyor. Alınan bir özür ve ödenen tazminat ile bu iş geçiştirilecek kadar basit değildir. Evet, alınan bu tutuklama kararının olumlu olduğunu söyleyebiliriz. Ancak başta da söylediğim gibi bu olayın asıl sebebi İsrail`in Filistin`de işlediği zulme son vermesini sağlamak ve bu zulmü ortadan kaldırmak idi." İfadelerini kullandı. 

"Demek ki halen adil karar verebilecek cesarette olan hakim ve savcılar varmış"
Van`dan Mavi Marmara Gemisine iştirak eden Gazeteci Yazar Abdulhelim Almalı ise, alınan kararı tekbirler çekerek ve Allah`a hamd ederek karşıladı. Almalı bu durumun, Allah`ın tüm İslam alemine bir lütfü olduğunu söyledi.

Siyonist generaller ve yöneticiler hakkında 4 yıl sonra da olsa alınan bu kararın sevindirici olduğunu ve Türkiye’deki hukukun böyle bir karar vermesinin kendisini çok şaşırdığına dikkat çeken Almalı, "Demek ki halen adil karar verebilecek cesarette olan hakim ve savcılar varmış. Bunların varlıkları azda olsa bizlere umut veriyor. Bizi heyecanlandırıyor ve cesaretlendiriyor. Temennimiz İnterpolün bu kararın gereğini bir an önce yapmasıdır." İfadelerine yer verdi.

"Paralel yargıya rağmen böyle bir sonucun çıkması bana göre çok cesur bir karardır"
Amerika ve İsrail`in dünyada hem hukuk alanında hem de politika anlamda bir çok ülkede istediklerini yaptırabilecek bir güç olduğuna dikkat çeken Almalı, " Ama buna rağmen velev ki sonuç alınmasa bile, fiziki anlamda bir tutuklanma olmazsa bile böyle bir kararın Türkiye de alınması bile bizim için çok güzel bir durumdur. Bu kadar vesayetçi, dayatmacı hatta paralelci bir yargıya rağmen böyle bir sonucun çıkması bana göre çok cesur bir karardır." Şeklinde devam etti.

"Bu başarı Hükümetin değil, Müslümanların başarısıdır”
İsrail askerlerinin Mavi Marmara saldırısında ağır yaralanan Mehmet Ali Zeybek ise, kendilerini ele geçirir geçirmez çadırları kurarak idamla yargılayanlar için 4 yıl sonra gelmiş bu kararın geç alınmış bir karar olduğuna dikkat çekti.

Kararın olumlu bir karar olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Zeybek, " Fakat kabul etmek lazım. Bu başarı Hükümetin değil, Müslümanların başarısıdır. Müslümanların bu konuda ki hassasiyetinin de bir neticesidir diyebiliriz." ifadelerini kullandı.

"Bizim asıl talep ettiğimiz husus halen ortada duruyor"
Devlet olarak Türkiye’nin alınan kararları uygulatabilecek bir durumda olmadığını ifade eden Zeybek, kendilerinin böyle bir beklentilerinin de olmadığını sözlerine ekledi.

Zeybek devamla, " Ancak asıl talebimiz şu: Adeta bir açık cezaevine dönüştürülmüş Gazze`nin özgürleştirilmesini istiyoruz. Bu bağlamda adımlar atmalarını istiyoruz. Zira bizim yolculuk gayemiz birilerine özür diletmek, ya da bir kaç generaline tutuklama çıkarttırmak veya tazminat almak değildi. Bunlar tamamen bizim talep ettiğimiz hakların dışında meydana gelen menfur olayın bir sonucu olarak ortaya çıktı. Dolayısıyla bizim asıl talep ettiğimiz husus halen ortada duruyor. Bizler bir sivil inisiyatif olarak Filistin`de yaşayan kardeşlerimizin özgürleşmesi, terör devleti İsrail`in o topraklardan çıkması ve oradaki Müslüman kardeşlerimizin özgür bir şekilde kendi haklarını eskiden olduğu gibi yine kullanabilmeleri için yola çıkmıştık. Bizler, Müslümanların o topraklarda özgür bir şekilde ibadet edebilmeleri, çoluk çocuklarının eğitimlerini sağlayabilmelerinin önünün açılması ve yine İslami insani olan her türlü hakka sahip olmalarının sağlanması için yola çıkmıştık.  Bizim asıl talebimiz de buydu." İfadelerini kaydetti.

"En azından dünya kamuoyu İsrail`in yargılanabildiğini gördü"
Talep ettikleri hakların yerine gelmediğini ve bu haklar verilmedikçe mücadelelerinin bitmeyeceğini dile getiren Zeybek, "Mesele bu 4 şahsın tutuklanması ve yargılanması meselesi değil. Zira İsrail devleti bir asker devletidir. Ve hepside Filistin`e karşı işlenen bu suçlarda ortaktırlar. Dolayısıyla hepsinin ayrı ayrı yargılanması gerekir. Fakat dünya kamuoyu adına bu önemli bir gelişmedir. Zira tutuklanıp cezaevine girmeseler bile, var olan bir gerçek vardır ki; o da bu davada İsrail yargılandı ve suçlu bulundu. En azından dünya kamuoyu İsrail`in yargılanabildiğini gördü. Ve İsrail Gazze`de mahkûm ettiği Müslümanlara bedel kendisi de o topraklara mahkum olmaya doğru gidiyor. Güzel olan budur." sözlerini kaydetti. 

"Alınan bu kararla bu generallerin yakalanacağına kanaat etmiyoruz"
İsrail`in saldırısı sonrası şehit olan Ali Haydar Bengi adına kurulan Şehit Ali Haydar Bengi Derneği Başkanı Mehmet Ensari ise, yargılama sürecinde Mavi Marmara ekibinin duruşunu takdirle karşıladıklarını belirterek, alınan bu karar ile bükülemeyeceğine inanılan bir kolun büküldüğünü söyledi.

Ensari, "Yenilmez olarak kabul edilen, her istediğini yapacağını zanneden, dünyanın jandarmalığına soyunan, Ortadoğu’nun kusmuğu bir yapının aciz düştüğü durumuna şahit olduk. Ve alınan bu karala İsrail mahkum edilmiştir. Alınan bu kararla bu generallerin yakalanacağına kanaat etmiyoruz. Ama böyle bir karar alabilmek, böyle bir süreçten geçmiş olmak çok önemli bir gelişmedir diye düşünüyorum." Dedi.

"Demek yargı da paralel yapılara da ortadan kalkarsa doğru kararlarda alınabiliniyormuş"
Bu kararın 3 yıl önce alınması gerektiğine değinen Ensari, bu gün alınan bu kararın ‘Paralel Yapı’nın yargı üzerindeki tahakkümünün de bir göstergesi olduğunu dile getirdi.

Ensari son olarak, "Yargının en üst noktalarına kadar sızmış olan paralel yapının en tepesindeki adamdan tutunda diğer kollarına kadar sürekli olarak Mavi Marmara aktivistlerini suçlaması, otoriteye karşı çıkmış olarak değerlendirmesi, ne işiniz vardı orda, ne yapmaya gittiniz? Şeklinde töhmet altında bırakmaya çalışmasının bir neticesi olarak bu konuda maalesef bir ilerleme sağlanamıyordu. Dolayısıyla bu karar şunu da bize gösterdi. Demek yargı da paralel yapılara da ortadan kalkarsa doğru kararlarda alınabiliniyormuş. Bu açıdan da aslında sevindirici bir gelişme oldu bu." ifadelerini kaydetti.(Fikret Özkan  - İLKHA)