VAN - Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ), Güzel Sanatlar Fakültesi bünyesinde açtığı seramik atölyesiyle, Urartulardan Osmanlı'ya bölgede yaşayan medeniyetlerin geride bıraktığı eserleri yeniden canlandıracak.

Yürüttüğü kazılarda Hurriler'den Osmanlı'ya kadar birçok medeniyete ait eseri gün yüzüne çıkaran YYÜ, eserleri yaşatmak adına Güzel Sanatlar Fakültesi bünyesinde oluşturduğu seramik atölyesini hizmete açtı.

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde gerçekleştirilen açılışa Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal, Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Bölüm Başkanı ve Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Recai Karahan, Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü Başkanı Nurtaç Çakar ve çok sayıda eğitim görevlisinin yanı sıra öğrenciler katıldı.

“Bu eserleri Bardakçı’da bulunduğumuz için canlandırmak istedik”

Kazılarda ortaya çıkardıkları eserleri turizme kazandırmak istediklerini kaydeden Battal, “Urartu, Selçuklu, Osmanlı döneminde bulunan çanak çömlekle ilgili materyalleri, bu atölyede canlandıracağız. Bu önemli bir adım. Ürettiğimiz seramikleri şimdiden İran'a ihraç etmeye başladık. Bunu geliştirmeyi hedefliyoruz. Bardakçı köyü Urartu döneminden beri ve yakın zaman kadar bugün burada gördüğümüz çanak çömlek eserlerini ortaya koymaktadırlar. Burada nasıl bir emek sarf ettiklerini hep beraber gözlemledik. Üniversite olarak yapılan bu eserleri ve şehir merkezinde sunulan bu eserleri bizde Bardakçı’da bulunduğumuz için bunları canlandıralım dedik. Bundan böyle de bu sanat eserlerinin üretimine de başlamış olduk. Bunlar daha da çok çeşitlendirilebilir. Bunun dışında bir de Urartu döneminden kalmış olan kalıntıların da kazı çalışmaları bizim burada arkadaşlarımız tarafından yapılıyor. Gerek Selçuklu eserleri gerekse de Osmanlı eserleri için burada çalışmalar yapılıyor. O çalışmalarda bulunan çanak çömlek materyalleri de inşallah burada kullanmaya başlayacağız.” dedi.

“Burada yaptığımız eserlerin ihracına başladık”

Tam anlamıyla Urartu’yu yeniden canlandıracaklarını söyleyen Battal, “Artık kazılarda bize sunulan eserleri bizlerde burada çok rahatlıkla kullanabilecek ve canlandırabileceğiz. Buda çok önemli bir konudur. Az önce dışarıda gördüğümüz kadarıyla kolay bir iş gibi görünebilir ama işin içine girildiği zaman işi ne kadar zor olduğunu ve nasıl ter döküldüğü görmüş olursunuz. Ama şunu da belirtmek isterim ki Vanlılar bu anlamda çok şanslılar. Bu atölyemiz küçük ama önümüzdeki dönemlerde yeni atölyelerimizle birlikte kilim atölyelerimiz oluşturacağız. İnsanlar bu kilimleri yapılırken kendileri de orada olabilecekler ve daha sonrasında turistlerimiz için bu kilimlerimizi onlara posta yoluyla da postalayacağız. Bu şekilde de bir hizmet vereceğiz ve bununda ilgi göreceğine inanıyoruz. Bu arada biz bugün itibariyle bu eserlerimizin ihracına da başlamış olduk. Bu neticede bir sipariş aldık ve ihracına da başladık. Buda çok önemli bir konudur. İnşallah buradaki işçi sayımız arttıkça da hizmet anlamında da artışa geçeceğiz. Ne kadar işçi çalıştırırsak inşallah hizmet anlamında ve yenilikler anlamında da artış elde ederiz.” ifadelerini kullandı.

 “Seramik emeğe dayalı bir sanattır”

Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü Başkanı Nurtaç Çakar ise çanak çömleğin en son 30 yıl öncesinde bu bölgede yapıldığını ancak zamanla unutulduğunu belirterek “Seramik çok emeğe dayalı bir sanattır. Kurmuş olduğumuz bu sanatın iki temel amacı vardır. Birincisi öğrencilerimize sanat eğitimi vermek ikincisi ise üretim tekniklerinin öğretilmesidir. Ki bugün Türkiye Dünya’da seramik üretiminde en iyi yerlerdedir. Bir bu anlamı ile çok önemlidir. Birde bölge anlamında da çok önemli bir yere sahiptir. Çünkü burada seramiğe dayalı bir üretim bulunmuyor. Bildiğimiz kadarıyla 30 yıl öncesinde bir buradalar bir çömlekçilik üretimi vardı. Tabi bildiğiniz gibi oda bitmiş durumdadır. Bizde bu üretimi yeniden canlandırmak adına bu çalışmayı yaptık. Buradaki çömlekçilik adına benim daha önce çok ciddi çalışmalarım oldu. Ne yazık ki 2011 yılında yaşanılan deprem ile birlikte bazı sorunlar oluştu. İnanın bu bölgedeki gençlerin bu alanda çalışmaları ve bu alanda para kazanmaları birçok şeyi değiştirecektir. Başta ekonomik ve istihdam anlamında ayrı kent estetiği anlamında çok büyük katkılar sağlanacaktır. Aynı zamanda bölgemiz çok turistik bir bölgedir. Bu anlamda yeni üretimlere de ihtiyaçlarımız olacak. Bu yüzden hem bizler hem çalışanlarımız hem de öğrencilerimiz ile birlikte burada çok güzel eserler ortaya koyulacaktır.” şeklinde konuştu. (Hacı Yılmaz-İLKHA)