Riyad Makaev / Doğruhaber / Analiz
Rusya eski gücüne yeniden sahip olmaya çalışıyor. Batı emperyalizmi tarafından Sovyetler Birliği dağıtıldıktan sonra yeniden yükselişe geçen Rusya, hedefine ulaşmaya çalışırken uluslararası hukuku tam anlamıyla hiçe sayıyor. Ukrayna’da izlediği politikayı ve yaptığı propagandayı Çeçenistan’da, Dağıstan’da ve diğer Kuzey Kafkasya Cumhuriyetleri’nde hiç ama hiç uygulamıyor. Ukrayna’nın Kırım bölgesinde Rus müdahalesi ile yapılan referandum gibi bugün bir demokratik referandum Kuzey Kafkasya Cumhuriyetlerinde yapılsa, Rusya Kuzey Kafkasya’yı kaybederdi. Ancak, bölgedeki Rus yanlısı liderlerin önceden görevden alınıp halka seçme özgürlüğü verilmesi gerekir. Aksi takdirde yapılacak referandumda yüzde 99 “Rusya ile yaşamak istiyoruz” sonucu çıkar.
Batı’nın Rusya’ya karşı Kuzey Kafkasya meselesini kullanmamasının sebebi, Kuzey Kafkasya halklarının Müslüman olmasındandır. Rusya Kırım ve Ukrayna meselesini gündeme getirip parça parça bölgeleri ilhak etmeye başlamadan önce Kuzey Kafkasya bölgesindeki ayrılıkçı ayaklanmayı halletmiş oldu. Rusya bölgede ciddi reformlar yaptı. En önemlisi de Müslüman halklara karşı askeri başarı elde edemedikten sonra Müslümanları İslam dinini kullanarak sakinleştirdi. Bölgede 14 sene içerisinde açılan camiler, medreseler, İslami müesseseler ciddi bir şekilde etki yaptı. Tüm bu yatırımlar “İslam’a karşı olan bir devlet, bu kadar dini serbestliğe izin vermezdi” anlayışının hakim olmasına sebep oldu. Zaten zulümden ve savaşlardan bıkan halk kendini böylece avutmaya başladı. Ayrıca Rusya’nın diplomatik ilişkiler ile İslam aleminden bazı alimler ve bazı tanınmış insanlarla, Kuzey Kafkasya Cumhuriyetlerindeki yöneticilere destek verdirerek ve özellikle kendilerinin kurgulamış oldukları “İslam konferansları” düzenleyerek bu yerel yöneticileri meşrulaştırdılar.
HURAFELERLE MÜSLÜMANLARI PASİFİZE ETME ÇABALARI
“İslam’ı yaşamak istiyoruz” diyenlere camiler, medreseler açtılar. Yerel kültürlere göre, Rus anayasasına aykırı olduğu halde, bazı şeylere müsaade verdiler. Tüm bunlar, Kuzey Kafkasya Rusya’dan ayrılmak istemesin diye yapılmaktadır. Ancak, bölgede hakim olan din, yöresel İslam’dır. Yani hurafelerle dolu, insanın haksızlık karşısında mücadele etme gibi anlayışını yok edici bir din... Camilerde Rusya politikasını savunan ve “İslam’ın ve Müslümanların kurtuluşu ancak Rusya ile birlikte” olabileceğini savunan ve tebliğ eden özel yetiştirilmiş genç imamlar görev yapmaktadır. Bu imamlar yerel yöneticilerin gözüne girebilmek için onların istedikleri gibi fetvalar verebiliyor hatta minberden bazı insanlar hakkında ölüm fermanını verebiliyorlar. Liderler ise bu fetvaları baz alarak insanlara zulüm uygulayabiliyor. Rusya tehlike olarak gördüğü insanlara karşın yapılan bu muameleler karşısında sesini çıkarmadan duruyor. Kuzey Kafkasya’da bir sessizlik hakimmiş gibi gözükse de, Rusya Kuzey Kafkasya Federal Bölgesi’ne yeni bir Rusya Devlet Başkanının elçisini atarken asker kökenli Kuzey Kafkasya Bölge Komutanı görevini yapmış olan Sergei Melikov’u atadı. Rusya Federasyonu Devlet Başkanlığı sekreteri Sergey İvanov, yeni Kuzey Kafkasya Federal Bölge valisini tanıtırken: “Sergey Malikov Kuzey Kafkasya’da ordu komutanı olarak görev yapmış, bölgeyi iyi tanıyan bir komutan ve ayrıca terörizm ile ve ayrılıkçı gruplarla mücadele yöntemlerini iyi bilen bir şahsiyettir. İnanıyorum ki ilk günden beri eskisi gibi başarılı olacaktır. Hepimiz birbirimizi iyi tanıyoruz ve yerel yöneticilerin her konuda onunla danışarak çalışacaklarına inanıyorum” dedi.
DÜN KADİROV’A MÜNAFIK DİYENLER BUGÜN ÖVGÜLER DİZİYOR
Rusya bölgeyi halen güç kullanarak kontrol edebiliyor. Korkutma, yargısız infazlar, ölüm timleriyle halklar dize getirilmeye çalışılmakta ve büyük ölçüde başarı sağlanmış durumda. Geçen günlerde Çeçenistan’da yine muhteşem bir cami açıldı. Bu sefer Çeçenistan’ın Argun şehrinde açılan cami, Kadirov’un annesinin adını taşıyor. Yine cami açılışına çeşitli Müslüman devletlerden alimler ve çeşitli İslami cemaatlerin liderleri katıldı. Kadirov’a övgüler o kadar abartıldı ki kendisi bile gözyaşlarını tutamadı. Bir zamanlarda Rus zulmüne karşı slogan atanlar, yürüyüş yapanlar, insani yardımlar ve mermi parası toplayanlar, Rusların başa getirdikleri insanlarla fotoğraf çektirmek için sıraya dizildiler. Cami açılışında Kadirov’u “yalnız bırakmamak” adına gidenler oldu. Kadirov üstlenmiş olduğu kendi görevini yapmaktadır. Peki buna yağcılık yapmak için giden “İslami cemaat” liderleri ve “İslam alimleri” neyin peşinde? Bunlar İslam’a mı yoksa Rusya’nın Kuzey Kafkasya’daki politikasına mı hizmet ediyor? Anlamak mümkün değil... Kadirov’a münafık ve mürted diyorlar. Münafık: İçinden gerçek anlamda iman etmemiş olup, dışından Müslüman görünen kimse. Kadirov ise hiç bir şey gizlemiyor ki içi ve dışı aynı. Her şeyi olduğu gibi hiç çekinmeden açıklıyor. “Rusya ile yaşamak istiyorum, Putin’i seviyorum ve Müslümanım” diyor. Peki ona yağcılık yapmaya gidenler acaba içi ve dişi aynı mıdır? Zannetmiyorum... Kimi dün ona münafık diyordu, kimi ihanetçi diyordu, kimi ona lanet okuyordu... Kimi şöhret peşinde, kimi inandığı değerleri omuzunun arkasına atarak Kadirov’dan menfaat bekleyerek gidiyor. Ancak, ne kadar küçük bir şey karşısında nefislerini sattıklarını, keşke bilselerdi. Allah (C.C.)şöyle buyurmaktadır: “Eğer onlar iman edip Allah’ın emirlerine karşı gelmekten sakınmış olsalardı, Allah katında kazanacakları sevap kendileri için daha hayırlı olacaktı. Keşke bilselerdi.” (Bakara/103)