ADANA - Adana Eczacı Odası tarafından düzenlenen Bilimsel Eczacılığın 175. yılı kutlama etkinliğine katılan TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, “Türkiye'de Hukuk ve Demokrasi" konulu konferansta konuştu.
Seyhan Oteli'nde gerçekleştirilen konferansın açılış konuşmasını Adana Eczacı Odası Başkanı Ersun Özkan yaptı. Ardından söz alan Adana Baro Başkanı Av. Mengücek Gazi Çıtırık, Türkiye’de son günlerde yaşanan olaylarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Daha sonra konuşan TBB Başkanı Feyzioğlu, Manisa'daki faciaya değinerek bunun siyasi malzeme yapılmaması gerektiğini söyledi.
'Sövme işe yaramaz'
Siyasette kavganın ve hakaretin insanları şaşırttığını belirten Feyzioğlu şöyle devam etti: "Dilimizi, üslubumuzu değiştireceğiz. Hakaret, sövme işe yarasaydı inanın yarardı. Böyle kendi aranızda oturup pıtı pıtı. Ama sokak öyle değil, hakaret duymak istemiyor. İnsanlar siyasetçilerin ağzından sövme duymak istemiyor. Siyasetçiler en yukarıdan birbirine hakaret ettiğinde sıradan insanlar, bana en göre değerlileri, ne yapacağını şaşırıyoruz. Çünkü inandığımız değerler, mensubu olduğumuz siyasi yapılar var. Yukarıda siyasetçiler birbirine hakaret etmeye başladığında ben aşağıda can kardeşimle kavga mı edeceğiz. Birleşe birleşe büyümek birleştiğimizde pencerelerimizi büyütebiliyorsak, ayağımızı bastığımız tabanı büyütebiliyorsak söz konusu olabilir. Yana, öne, arkaya biri geliyor ve birbirini hain ilan etmiyorlarsa birleşe, birleşe büyürüz."
'Hükümet illiberaldir'
Konuşmasının ardından soru cevap kısmına geçen Feyzioğlu, muhalefet partilerinden Cumhurbaşkanlığı ile ilgili bir teklif gelip gelmediği şeklindeki soruya "Teklif yok. Bu konuda spekülasyona da gerek yok" diye cevap verdi.
Hükümetin meşru olup olmadığı şeklindeki soru üzerine Feyzioğlu: "Hükümet meşrudur. Bu hükümet, bu siyasi iktidar demokrat mıdır? Değildir. Her söz söyleyene, 'Sanane' diye bağırarak, dünyada gazetecileri zindana atma şampiyonu, üniversiteleri tek tip öğrenci yetiştirsin diye programlamış, rektörler adeta tek elden çıkmış. Elbette Türkiye şu anda özgürlüklere ve demokrasiye doğru yol almamaktadır. Bütün örneklerini yaşıyorsunuz. Türkiye teknik olarak söyleyeyim. Açık konuştuğumda siyasi diyorlar. Araya Latince ve yabancı kelime sıkıştırdığımda hukuki konuştuğumu anlarlar. Bu rejimin adı, 'İllibariel Demokrasi', yani liberal olmayan demokrasi. Teknik adı bu. İktidarların seçim yoluyla değişebildiği ama 'muhalefetteyken özgürlüklerim sınırlanıyor' diyenlerin, iktidara geldiğinde özgürlükleri kısıtlamaya aynı şiddette devam ettiği, sistemin bütün baskı aygıtlarını iktidara geldiğinde kendi lehine kullanan ve siyasi rakiplerini, vatana ihanet derecesinde düşman ilan eden, vatan haini ilan eden, yok edilmelerini caiz gören ve sert söylemleri ile kendi tabanlarını hasım gösterdiği tabana karşı harekete geçirmeye gayret edenlere 'İllibarel Demokrasi' deniyormuş okuduğuma göre." dedi.
"Loğoğlu biraz fazla çalışsaydı bizim söyleyecek az sözümüz olurdu"
Feyzioğlu, CHP Adana Milletvekili Faruk Loğoğlu'nun kendisini eleştiren açıklamalarına ilişkin bir soru üzerine ise şunları söyledi: "Danıştay'ın açılışında ben uzatmadım. Sayın Danıştay Başkanı uzattı. Konuşmasını tekrarlardan arındırdım. Sayın Danıştay Başkanı konuşmasında, 'Çok güzel bir binamız var. İş yükümüz çok fazla. Yetkilerimizi sınırlandırsanız iyi olur.' dedi. Bunlar bir dakika sürdü. Diğer 24 dakika da ise bu konuşmasını tekrarladı. Sayın Başkanın imtina ettiği dakikaları kullandım. Velev ki uzattık. Türkiye'nin en önemli sorunları, yurttaşın yaşadığı sorunları, birebir dinlemek için Afyon toplantısına 15 dakika geç gidilemez mi. Bu sorunları orada konuşmak zorundaydım. Loğoğlu'nun düşünce özgürlüğüne saygı duyarım. Ama Sayın Loğoğlu biraz daha fazla çalışsaydı, bizim söyleyecek daha az sözümüz olurdu. (Yunus Emre - İLKHA)