DİYARBAKIR - 23 Nisan`da piknik bahanesiyle Lice`ye götürülerek PKK`ye teslim edilen 15 yaşındaki öğrenci Fırat Eren`in dedesi Aydın Eren, kaçırılma olayıyla ilgili İlke Haber Ajansına konuştu.
Torununun kandırılarak götürüldüğünü söyleyen dede Eren, “torunum Selahaddin Eyyubi Anadolu Lisesi 2. sınıfta okuyor. Son derece derslerine düşkün ve çalışkan bir çocuk. Öğretmenleri onun için ağlıyor. Nasıl olur da daha çocuk olan birini götürüyorlar? " ifadelerini kullanarak torununu götürenlere tepki gösterdi.
25 gün önce Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine giderek torunun geri getirilmesi için yardım istediklerini söyleyen dede Eren, gerek belediyenin gerekse de BDP`nin kendilerine yardım etmediklerini ve kendilerine ‘Bu bizi aşan bir durumdur" dedikten sonra başlarından savdıklarını söyledi.
“Bırakılan diğer çocuklar bize umut oldu”
Duruma tepki gösteren Eren, "İnsan lise talebesini alıp götürür mü? Gitmediğimiz kimse kalmadı. Milletvekillerinin de bu olaydan haberi var. Milletvekillerine de başvuruda bulunduk. Bütün yetkililere başvuru yaptık ama hiçbirinden cevap alamadık. Biz de son çare olarak mecburen bu eylemi yapmaya karar verdik. Bırakılan diğer çocuklar bize umut oldu. Niye onların çocukları geldi de bizim çocuklarımız gelmedi? Bu güne kadar bekledik. Belki kendileri yumuşarlar, acırlar, gönderirler diye. Diğer çocuklar geldi ama bizim çocuklarımızı göndermediler. Böyle ikili davranacaklarını bilemedik. Biz çocuğumuzu geri istiyoruz. İçimiz yanıyor. Başka bir şey istemiyoruz. Bu yaşta çocuk götürülmez. 15 yaşındaki bir çocuğun fikri olmaz." dedi.
15 yaşındaki çocuk için ‘İradesiyle gitti!’ denilmesinin dürüst bir tavır olmadığını dile getiren Fırat Eren`in babaannesi Lamia Eren ise torununun bırakılmasını istediklerini ve bırakılana kadar eylemlerini sürdüreceklerini söyledi.
"Gözü görmeyen çocuğun dağda silahla ne işi var ?"
Baba Selami Eren ise çocuğunun iyi niyetine kurban gittiğini ve kendilerinin de; okulun çocuğunu pikniğe gönderdiğini düşündüklerinden dolayı karşı çıkmadıklarını söyledi.
Eren, "Sabah cebine 10 TL para almıştı. O parayla gitti. Arkasından öğlen vakti kayınlarım, bacanağım bize telefon açtı ve bizi de alarak pikniğe götürdüler. Biz onların da gittiğimiz yerlerde olacağını düşünmüştük. Ancak orada değillerdi. Kendilerine de ulaşamadık. Akşam eve geldiğimizde halen gelmemişti. Biz de çevreden biraz soruşturduk. Onunla beraber pikniğe giden arkadaşlarına ulaştık. Onlar da Fırat ile pikniğe gittiklerini ve piknikte 5 tane bayan PKK`linin yanlarına gelerek kendileriyle konuştuklarını söylediler. Kadınlar, yaptıkları kısa konuşma sonrası yanlarına aldıkları çocuklarla oradan ayrılmışlar. Fırat’ın sol gözü yüzde 20 görmüyor. Gözü görmeyen çocuğun dağda silahla ne işi var?" ifadelerini kullandı.
"İki saat kapısında bekledim kabul edilmedim"
Sinan Böçkü’nün bırakılmasının kendilerine umut olduğunu söyleyen Eren, "Belediye başkanından randevu aldık fakat götürmediler. İki saat kapısında bekledim kabul edilmedim. Telefonumu bıraktım arayacağız, dediler aramadılar. Şu anda oturma eylemi yapmayı düşünüyoruz." ifadelerini kullandı. (Hasan Önalan - İLKHA)