MANİSA - Manisa’daki facianın beşinci gününe girildi, 301 kişinin cesedine ulaşıldı. Soma’da ekmek parası için çalışan maden işçilerinin geçirdiği facianın ardın geriye kalan ise tükenen umutlar ve tarifi belirsiz acılar oldu.
Madenlerde ölmek fakirin kaderi mi?
Facianın birinci gününden itibaren maden ocağında yakınlarının sağ çıkmasını umutla bekleyen acılı ailelere 301 cansız beden teslim edildi. Artık umutlar tükendi! Konuştuğumuz her kim olduysa herkes, ‘sözün bittiği yer’ diyerek tarifi belirsiz duygulara işaret etti.
İLKHA muhabirinin derlediği bilgilere göre; geçim kaynağı madencilik olan Soma’da ekmek parası için madenlerde çalışmak fakirler için bir zorunluluk oluyor. Görüştüğümüz kişiler, bu durumu şu sözlerle özetliyor: “Bir avuç kömür için, bir ömür verenlerin adresi: Soma”
Özelleştir, ama ihmal etme!
Maden ocağında yeğenini feda eden acılı amcalardan sadece biri olan Ahmet Kaya, devletin maden ocaklarını yeteri kadar denetlememesinden yakındı. Kaya, madenlerin özelleştirmesine karşı olmadıklarını fakat, özelleştirilen bu ocakların da sık sık denetlenmesi gerektiğini savundu. Özel şirketlerin bir avuç daha kömür çıkartayım derken, birçok şeyi bazen ihmal ettiğini kaydeden Kaya, yetkilileri duyarlı olmaya çağırdı.
Öte yandan facianın daha ilk gününden itibaren olay yerine gelip, çalışmaları yerinden koordine eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın bu süreçteki çalışmaları takdirle karşılandı. Bakan Yıldız, çalışmaları koordine ederken aynı zamanda ailelerin acısına da ortak olmaya çalıştığı gözlerden kaçmadı. Yıldız, Türk ve dünya basınında yer alan spekülatif yayınlara karşı da gelişmeleri an be an gazetecilerle paylaştı. (Veysi Siyah / Zeki Aras - İLKHA)