MANİSA - Soma Holding Maden İşletmeleri Genel Müdürü Ramazan Doğru, şirketlerinin düşüncesine göre kazanın "140 kotunda 4. bant" olarak tabir ettikleri ana yolda meydana geldiğini belirterek, "Tespit edilmesi mümkün olmayan kömür içinde kızışma meydana geldi. Ocağın genel hava girişi olduğu için aşırı hava hızı var. Meydana gelen kızışma nedeniyle yukarıdan düşen korlar çok çabuk yangını şiddetlendirdi. Trafoyla alakası yok" dedi.
Maden işletmesinin yöneticilerinin facianın meydana geldiği alanda bulunan konferans salonunda düzenlediği, yerli ve yabancı çok sayıdaki basın mensubunun takip ettiği toplantıda, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Soma Holding Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan, işletmeciliğini yaptıkları madeni "Türkiye`nin en ileri düzeydeki emniyetli madenler safhasına getirdiklerini" savunarak, olay nedeniyle büyük üzüntü yaşadıklarını söyledi
Soma`da facianın yaşandığı madenin işletmeciliğini yapan Soma Holding`in Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan, maden üst düzey yöneticileriyle birlikte basın toplantısı düzenledi.
"Elim bir kaza sonucu canımızı, ciğerimizi kaybettik, yaralılarımız var" diyerek büyük üzüntü yaşadıklarını aktaran Alp Gürkan, devletin ilk günden itibaren tüm kurumlarını seferber ettiğini belirterek, destek olanlara teşekkür etti. Jeoloji mühendisi olduğunu ve 49 yıldır bu mesleğin içerisinde jeolog olarak başlayıp maden işletmeciliği ile devam ettiğini kaydeden Gürkan, 1984`te küçük bir işletmeyi devralarak işletmeye başladığını 30 senede 6 bin civarında kişinin çalıştığı büyük bir işletmeler grubuna dönüştüklerini bildirdi.
Önem verdiği şeyin elde ettiği gelirin tümünün işlettiği madenlerin geliştirilmesine, çalışanların hayat standartlarını yükseltilmesine yatırmak olduğunu kaydeden Gürkan, "Hayatımın en büyük elemini yaşadığım bu kazanın olduğu maden işletmesini Türkiye`nin en ileri düzeydeki emniyetli madenler safhasına girmesinin mutluluğunu yaşıyordum" dedi.
Salı günü gelen habere inanamadığını söyleyen Gürkan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Olması imkansız bir şey söylüyorlardı. Nasıl olduğunu da anlamamıştım. Trafo patlaması diyorlardı, başka şeyler söylüyorlardı. 49 senelik bütün hayatını maden işletmelerinde geçirmiş, onlarla yerin altında çalışmış, onların çoğunu oğlum kardeşim gibi görmüş bir insan olarak böyle bir trafonun patlayabilmesinin imkansızlığını düşündüm. Acilen geldim. İçerideki arkadaşların ıstırabını yaşayarak diğerlerinin de çıkarılmasına çalıştım. Canım yanıyor, içim yanıyor. Beni tanıyan insanlar beni çok yakından bilirler. Bunların babaları benim yanımda çalışarak emekli olmuş kişilerdir" dedi.
Gürkan, zaman zaman ağlayarak devam ettiği toplantıda hiçbir işçiyi diğerinden ayırmadığını ifade etti. Alp Gürkan yorgunluk ve sağlık sorunları nedeniyle konuşması ve hafızasının bulanıklaştığını dile getirdi.
"Trafoyla ilgisi yok"
Soma Holding Maden İşletmeleri Genel Müdürü Ramazan Doğru ise gazetecilerin faciaya ilişkin sorularını yanıtladı.
Madende elim bir kaza yaşandığını ifade eden Doğru, havzada 25 yıldır çalışan bir maden mühendisi olarak kaybedilen insanların çoğunu tanıdığını ve büyük acı yaşadığını belirtti.
Doğru, "Burada 2 bin 941 civarında çalışanımız vardı kazadan önce işletmemizde. Soma Grubu`nda çalışan toplam personelimiz ise 5 bin 800 civarındadır" dedi.
Kazanın tam olarak nasıl yaşandığını, cenazelerin alındıktan sonra ancak inceleme yapacak bilirkişinin söyleyebileceğini dile getiren Doğru, şöyle konuştu:
"Biz yorum yapıyoruz. Bizim görüşümüz şudur, bu kaza bizim 140 kotunda 4. bant diye tabir ettiğimiz ana yolda meydana gelen kaza. Tespit edilmesi mümkün olmayan bir kızışma meydana geldi. Kömür içinde kızışma meydana geldi. Ocağın genel hava girişi olduğu için aşırı hava hızı var. Meydana gelen kızışma nedeniyle yukarıdan düşen korlar çok çabuk yangını şiddetlendirdi. Trafoyla alakası yok. Şu anda o noktaya ulaşıldı. Arkadaşlarımız şu an o noktada çalışıyor. Trafoyla ilgimiz yok bizim."
Madenin İşletme Müdürü Çelik
Burada konuşan madenin işletme müdürü Akın Çelik de, beraber ekmek yedikleri maden işçilerinin hayatını kaybetmesinin üzüntüsünü yaşadığını belirtti.
Yangınlarla madencilikte karşılaşıldığını ve nasıl söndürüleceğini bilen insanlar olduklarını, kendisinin de kurtarmanın her aşamasında yer aldığını anlatan Çelik, "kömür madenciliğinde bir yangın çok basit şekilde söndürülebilir, yangının büyüklüğüne göre ilave önlemler alınır" dedi.
Yangına karşı hazırlanan özel karışımların yer aldığı kül tesislerinin bulunduğunu ve yangın alanının bunlarla doldurulduğunu ifade eden Çelik, ocakta metan gazı olduğu yönündeki iddiaları da yalanladı.
Ocağın temiz hava girişinde hiçbir zaman metan gazının olmayacağını, her noktaya temiz hava gönderdiklerini, ayrıca ocakta 50 yerde metan gazı ve oksijene hassas sensörlerin bulunduğunu dile getiren Çelik, "Ocakta sensörlerden gelen değerler var. Böyle bir şey hissedilmedi. Şimdiye kadar böyle bir şeye rastlamadık. Biz de bunu araştırıyoruz. Biz de sizin gibi (olayın meydana gelişi) sorunun cevabını arıyoruz" diye konuştu.
"Kabloların yanarak trafoya kadar ulaştığı ve trafoyu patlattığı" yönündeki iddiaları da yalanlayan Çelik, ocakta yanmaz tipte kablo kullanıldığını, 20 yıldır çok yangınla mücadele ettiğini, bu tür durumlarda çok değişik iddiaların olabileceğini belirtti.
Kaçış odaları
Madende daha önceden 500 kişilik kaçış odasının bulunduğunu, buranın yerini değiştirdiklerini ve bunu ikiye böldüklerini, bir tane kaçış odasını madenin çıkış yerine yakın bölgeye kurduklarını ifade eden Çelik, şöyle konuştu:
"Esas problem, burada olayın 3-5 dakika içinde gerçekleşmesi. O yüksek gazın çalışan üretim yerini doldurması 3-5 dakikada gerçekleşti. Mühendisler oraya yönlendirdi. Arkadaşlarımız yoğun duman nedeniyle hareket edemediler. Sensörlerle olayın gerçekleştiği süre 5 dakika. 5 dakika madencilikte tartışılabilir. Kimse gidemedi, çıkamadılar. Oksijen maskeleri işçilerin çoğunda var. Monoksit maskeleri tüm çalışanlarda var. Yoğun dumanın yolları kapatmasıyla ilgili sıkıntı oldu. Görüş mesafesi 1 metreye kadar düştü. Kazanın neden gerçekleştiğini bilmiyoruz. O bölgeye daha ulaşamadık. Sıkıntı bu, biz de bilmiyoruz. Bu olayda hiçbir ihmalimiz yok. Canla başla çalıştık. 20 yıldır böyle bir olay görmedim. 18 işçiye daha ulaşamadık. Oraya ulaşmak için mücadele ediliyor."
"Trafoyla hiç alakası yok"
Maden işletmesinin genel müdürü Ramazan Doğru ise olayın meydana gelmesinin ardından konunun kendilerine "Ocakta trafo patladı, göz gözü görmüyor, duman var" şeklinde bildirildiğini, trafonun bin 800 metrede, yangının olduğu yerin ise 2 bin 200 metre civarında olduğunu belirterek, "Trafoyla hiç alakası yok. Trafolarımız sağlamdır" dedi.
"Vicdanım son derece kötü durumda"
Soma Holding Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan da gazetecilerin "vicdanının rahat olup olmadığı, yastığa başını koyduğunda rahat uyuyup uyumadığına" yönelik sorusuna, "Benim vicdanım son derece feci kötü durumda. Ölümlerin bende yaratmış olduğu muazzam bir infial var. Yasal olarak bir maden işletmesinde yapılması gereken, alınması gereken en üst düzeydeki emniyet tedbirleri konusunda işletme müdürlerinin yapmış olduğu şeylerin tamamen doğru olduğunu söylüyorum" yanıtını verdi.
Basın mensuplarının art arda soru sormak istemeleri karışıklığa neden oldu.
Maden işletmesinin insan kaynakları müdürü Gökaşan
Burada konuşan Celalettin Gökaşan, yer altına giren toplam işçi sayısının 787 olduğunu, yangın başladığında bunlardan 363 tanesini bir yerde topladığını, işçi servisine bindirdiğini anlattı. Bunun haricindeki 122 kişinin ambulanslarla hastanelere sevk edildiğini, şu anda 284 kişinin hayatını kaybettiğini belirten Gökaşan, ulaşılamayan 2 galeride muhtemelen 18 işçinin bulunduğunu ifade etti.
Yaşı küçük ve sigortasız işçi çalıştırıldığı iddiası
İşletmede yaşı küçük ve sigortasız, taşeron işçi çalıştırıldığı yönündeki iddiaları da yanıtlayan Gökaşan, 15 yaşında olduğu iddia edilen Cemal Yıldız`ın nüfus cüzdanını göstererek 27 Mart 1995 doğumlu olduğunu söyledi.
Yıldız`ın işe giriş bildirgesini de gösteren Gökaşan, bu konuda çok ciddi bir firma olduklarını, ayrıca 18 yaşını doldurmuş herkesin yer altında çalışabileceğini belirtti.
Gökaşan, "Bir tane yabancı uyruklu, bir tane 18 yaşın altında, bir tane sizin söylediğimiz gibi taşeron işçi bulabilirseniz o zaman yazmanız gerekir. Bizde taşeron uygulaması kesinlikle yoktur. 2 bin 941 işçinin tamamı Soma kömürlerinin işçisidir. Bizde ekip başları vardır. Ekip başlarına taşeron diyorlarsa bilmiyorum" dedi.
Kayıt sistemini bilirkişi inceleyecek
İşletme Müdürü Akın Çelik ise temiz havanın yanlış bölgeye verildiğine yönelik iddiaların gerçeği yansıtmadığını, temiz havayı insanların çıkacağı yere verdiklerini bu şekilde 100 kişinin hayatını kurtardıklarını bildirdi.
Madende sensörlerden gelen verilerin merkezde bir kayıt cihazında toplandığını, bunu da savcılığın aldığını ifade eden Çelik, şöyle dedi:
"Yangın kavşak noktasında çıkıyor, temiz havanın olduğu yerde. Ocağın her yerinde sensörlerimiz var. Burada bir yükselmeyle birlikte operatöre uyarı geliyor. Operatör "sıkıntı var" diye mühendisleri arıyor. Mühendisler buraya yönlendiriyor arkadaşlarımızı. Kritik olan sürecin hızlı olması. Bu bölgeye ulaştığımız zaman olayın oluşunu biz de bileceğiz. Kızışma dediğimiz kömürün oksijenle ısınmasıdır. Dışarıda bıraktığınız kömür bile yanar. Bunla ilgili olduğunu söylemiyorum. Biz de sizin kadar merak ediyoruz. Yanarak can verme ihtimali yoktur. İşçiler, karbonmonoksit gazından zehirlendi."
Alp Gürkan
Soma Holding Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan da, daha önceden yaptığı "işletmenin karlı olduğu" yönündeki açıklamaların hatırlatılması üzerine, kazma kürek ya da daha ileri gelişmiş olan işletmecilikle fiyatların altından kalkınmasının mümkün olmadığını, işletmeleri tamamen mekanize yürüyen, emniyet açısından en iyi teknolojiye getirdiklerini, eski bir işletme olan bu madende de kısmen bunu gerçekleştirdiklerini anlattı. Bu madende çalışan insanların her türlü göçüğe, emniyete karşı güvende olduğunu, yaptıkları çalışmalarla maliyetleri düşürdüklerini ifade eden Gürkan, "Devletin yapmış olduğu maliyeti esas alarak "Kömürün maliyeti budur" demek doğru değil Bu maliyet geçerli maliyet olsaydı o zaman kamu kurumu bunu özelleştirmeye gerek duymazdı. Bizim bu işletmelerde ne bizim ne de diğer işletmelerde yüksek kar marjı yoktur. Buradaki işletmelerde çalışan şirketlerin yıllık kar marjları yüzde 10-15`i geçmez" dedi.
Yaşam odası tartışmaları
İşletmenin genel müdürü Ramazan Doğru, daha önceden yaşam odalarının 500 kişilik olduğunu, bu bölgedeki üretimin bitmesi nedeniyle buranın sökülerek iptal edildiğini, yeni bir yer planladıklarına işaret etti.
İşletme müdürü Akın Çelik de yer üstüne yakın bölgede bir bölümü yapılan yaşam odasına 8 kişinin sığındığını, bunların da hemen zaten yer üstüne çıktığını söyledi.
Çelik, "Arkadaşlarım kaçış noktasına gidemediler. 20 metre gidemediler" dedi.
Soma Holding Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan da yaşam odalarının ana taş bölgeye yapılması gerektiğini, esas üretim alanının alt kısma kayması nedeniyle yeni bir yaşam odasının yapılmasının planlandığını anlattı.
Gürkan, "Takdiri ilahi gibi o tür şeylere girmek istemiyorum. Bu kaza eğer 3-4 ay sonra olsaydı bu odalar da bitmiş olacağı için bu insanların hepsi buraya girmiş olacaktı" ifadelerini kullandı.