BİNGÖL - Küçük yaşta çocukların PKK tarafından dağa çıkarılması ile ilgili konuşan Sosyolog Vahit Eser önemli açıklamalarda bulundu.
Son günlerde havaların ısınmasıyla birlikte insanlarımızın pikniklere gittiğini hatırlatan Eser, “Maalesef birileri bu ortamları farklı şekilde değerlendirmenin hesapları içerisinde. Özellikle Diyarbakır Belediyesinin düzenlediği piknik gezisine götürülen çocukların bir kısmının dağa çıkarıldığı haberi hepimizi çok üzdü.”ifadesini kullandı.
“Çocuk yaşta insanların dağa çıkarılması bir faciadır”
Çocuk yaşta insanların dağa çıkarılmasının kabul edilemeyecek bir durum olduğunu kaydeden Eser, “Çocuk yaşta insanların muhakeme gücü yoktur. Çocuklar genelde duygularıyla hareket eder. Duygularıyla hareket eden ergenlik çağındaki çocuklara karşı anne babaların ciddi bir sorumluluğu vardır. Bu yaştaki çocuklar, kendilerine birilerini örnek alırlar ve özenti duymaya başlarlar. Bu yaştaki çocukların sağlıklı bir eğitim ortamı içerisinde yetiştirilmelerinde fayda vardır.’’dedi.
Çocukların arkadaş ortamına dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Eser şunları kaydetti: “Kimi zamanlar TV’lerdeki yanlış dizileri izlemeleri onlara yanlış örnek olduğu gibi kimi zaman da içine girdiği arkadaşlık grubundaki insanların hesabına çalışan yanlış insanların yönlendirmesi sonucunda yanlış ortamlara kanalize edildiklerinin en bariz örneğini piknik hadisesinde, çocukların dağa çıkarılmasıyla görüyoruz.”dedi.
“Aklıyla hareket eden bir çocuk yanlışa düşmeyecektir”
Eser, “Bu olayların psikolojik boyutuna değinmeye fayda görüyorum. Bu yaştaki çocuk duygularıyla hareket etmektedir. ‘Ben dağa çıkacağım, elime bir silah verilecek, kahramanlık örneği sergileyeceğim.’ mantığıyla hareket ediyor. Ama aklıyla hareket eden bir çocuk böyle bir yanlışa düşmeyecektir. Onun için kim ne derse desin, ‘Çocuk kendi niyetiyle kendi kanaatiyle dağa çıkmış.’ yönünde söylemler geliştirme, topluma masum gösterilecek davranış değildir.” diye konuştu.
“Çocuk yaştaki insanların dağa çıkarılması ahlaki değildir”
Toplumların, kurumların hatta örgütlerin bile kendine has kurallarının olduğunu belirten Eser, “Nasıl ki biz çocuklarımızı 20 yaşına geldikten sonra askere gönderiyorsak, örgütlerin de belli bir çağda olan insanları kabul etmeme diye bir kurallarının olması gereklidir. Örgütünde kendine has örgütsel kurallarının olması lazım. 18 yaşında daha baliğ olmamış gençleri örgüte asker yapacağım diye götürüp eğitemezsiniz bu ahlaki değildir. Örgütlerin de topluma karşı vazifelerinin olması gerekiyor. Bu çocukların küçük yaşlarda dağa götürülmesi kadar yanlış bir davranış göremiyorum. Bu çocuklar yanlış düşünüyorsa da bu yanlıştan dönülerek bu çocukların ailelerine iade edilmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“Savaş hukukunda çocuk, bayan ve ihtiyarların dokunulmazlığı vardır”
Eser, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ailelerin de çocuklarına sahip çıkması gerekiyor. İslam tarihinde Efendimiz yaşı küçük olan çocukları savaşlara götürmüyordu. Savaş hukukunda çocukların bayanların ve ihtiyarların dokunulmazlığı vardır. Var olan bu gerçekler çiğnenerek hareket edemezsiniz. Topluma karşı cephe alamazsınız. Özellikle örgütün yetkili noktalarının harekete geçerek bu çocukları bir an önce ailelerine iade etmeleri gerekiyor.” dedi.
“Ailelerin de çocuklarına sahip çıkması gerekiyor”
“ Ailelerin de çoluk çocuğuna sahip çıkması gerekiyor.”diyen Sosyolog Eser, “Hukukta akil- baliğ olmayan çocukların kararı yerinde bir karar olarak kabul görmez. Çocuk ancak ergenlik çağına girip akil baliğ olduktan sonra kendi başına geleceğine dair karar verebilir.” şeklinde konuştu. (Nihat Kanat, Ali Fidancı-İLKHA)