BİNGÖL - Son zamanlarda ülke genelinde vahşice işlenen çocuk cinayetlerine değinen Sosyolog Vahit Eser, önemli açıklamalarda bulundu.

“Toplumun en masum kesimi çocuklar, kadınlar ve yaşlılardır”

Eser konuşmasında: “Son zamanlarda işlenen çocuk cinayetleri; ciddi manada toplumu infialle getirmiştir. Anne babaları ve toplumda yaşayan herkesi bir infialle sevk etmiştir.  Bu çocuk cinayetleri işleyenleri öncelikle kınıyorum. Şu bir gerçek ki toplumların; en masum kesimi çocuklar, kadınlar ve yaşlılar olsa gerek. Hiçbir toplum, hangi dine mensup olursa olsun, hiçbir insan bu kesimde bulunan insanlara karşı art niyetli düşünemez, tuzak kuramaz, onlara canice bir ölümü tercih ettiremez ve bunu uygulayamaz.” dedi.

“Toplum olarak kendimizi sorgulamamız lazım’’

“Toplum olarak kendimizi sorgulamamız lazım” diyen Eser, şunları söyledi:  “Biz bunu tüm dinlerde de ve tüm toplumsal yapılarda da görmekteyiz. Ülke coğrafyası içerisinde eğer bugün ki şartlar içerisinde çocuklarımız canice ve hunharca öldürülüyorsa, toplum olarak kendimizi sorgulamamız lazımdır. Biz nerede hata yapıyoruz.  Bu noktada özelikle yöneticilerimizden sıradan vatandaşlarımıza kadar herkesin sorumluluk sahibi olması lazım. Sorumluluk duygusuyla hareket etmelerinde fayda vardır.” İfadelerini kullandı.

“Ahlaki, vicdani ve dini eğitim noktasında insanları eğitmekte fayda vardır”

Toplumun yönetici konumundaki insanlarına seslenen Eser, “Eğitim noktasında toplumumuzda yapılması gereken her ne eksiklik varsa bu konuda eksikliklerimizi gidermemiz lazım. İnsanları sadece bilgiyle donatmamız lazım. Ahlaki, vicdani ve dini eğitim noktasında insanları eğitmekte fayda vardır.’’ dedi.

‘’Toplumda en önemli unsurlardan biri; dini eğitimdir’’

“En önemli unsurlardan biri dini eğitimdir.” diyen Sosyolog Eser, “Dini eğitim, insana inanç boyutuyla meseleleri muhakeme etme gücü vermekte ve vicdan boyutuyla en azından kendisini sorumluluk altına sokmakta.  Yaşadığı dönem içerisinde gizli olsun aşikâre olsun, yaptığı her ne fiil ve davranış varsa bunun mutlak surette hesabına Allah’a vereceği noktasında bir muhakeme kabiliyeti insana kazandırmaktadır.’’ifadelerini kullandı.

‘’İnanç ve dini hassasiyetler toplumları ıslah ediyor’’

İnancın ve dini hassasiyetlerin toplumları ıslah ettiğini belirten Eser, “Toplumda yazılı olmayan kurallar varsa bile, eğer insanlar uygun ve güzel bir yaşantı sürdürüyorsa bu inancından ve dini hassasiyetinden kaynaklanmaktadır. Yazılı olmayan bir diğer kuralda ahlaki kurallardır; söz konusu kişi inançlı olmayabilir, bu kişinin de kendisine has bazı ahlaki kuralları ve davranışları vardır. Bu insanların dahi normal bir yaşayışları vardır. Bir diğer grup insana gelince; ne dini, ne ahlaki ve nede hukuki değerleri tanımayanlardır. İşte bu kişiler canileştiği ve vahşileştiği zaman neler yapabileceği bu birkaç gün içinde masum çocuklara nasıl kıydıklarını bizatihi gördük.’’ İfadelerine yer verdi.

‘’Toplumda bu gibi vakaların olmaması için sorumluluklarımız vardır’’

Toplumda bu gibi vakaların yapan kişilerin olmaması için sorumluluklarımız vardır’’ diyen Eser sözlerini şöyle tamamladı: ‘’Bu insanlara dini noktada ve ahlaki açıdan verebileceğimiz şeyler vardır. Toplumda böyle faciaların vuku bulmaması için üzerimize düşen görevlerimizi ihmal etmeden zaman aşımına uğramadan yerine getirmemiz gerekir.’’ şeklinde konuştu.

(Nihat Kanat-İLKHA)