Riyad Makaev / Doğruhaber / Analiz
Ukrayna, dünya gündeminin önemli meselesi olmaya devam ediyor. Cenevre toplantısında tarafların anlaştıkları konuları kimse yerine getirmiyor. Herkes birbirini suçluyor. Olan Ukrayna’da yaşayan fakir halka oluyor. Ukrayna parlamentosu 25 Mayıs tarihini Başkanlık seçimleri için önceden karar vermişti. Ancak, bu tarih şu anda tehlikeye girmiş gözükmektedir. Halk tüm bu siyasi oyunlardan bıkmış ve şimdilik sabırla bekliyor.
Öte yandan Rusya’da Doğu-Ukrayna için yapılan propaganda çok ilginç. Rus basını, Doğu-Ukrayna’nın Batı-Ukrayna’dan gelen faşistlere karşı mücadele verdiği yönünde propaganda yapıyor. Rus basını Putin’in Ukrayna politikasını desteklemek için halkın en hassas olduğu konu üzerinden destek almaya çalışıyor. Çünkü Rus halkı hala Nazi-Almanya’sının vahşetini ve faşizmini unutmuş değil. Batılı ülkeler her zaman Rus verimli topraklarını istemiştir ve halen istemektedir. Ruslar ilkin İsveç’in, sonra Fransa’nın ve iki sefer de Almanların saldırısından ülkeyi savunmak zorunda kaldılar. Rusya’ya Batı’dan gelen tüm saldırılar ise Ukrayna üzerinden başlamıştır. Şimdi Rusya yaptığı manevralarını vatandaşlarına geçmiş politika tecrübesiyle durumu anlatmaktadır. Rus yönetimi Batı’nın asıl hedefinin Ukrayna değil, Rusya olduğunu söylüyor. Rusya şu anki Ukrayna yönetimini meşru olarak kabul etmiyor ve bunların yapacağı seçimlerin de meşru olmayacağını söylüyor.
Ülkenin batı sınırlarını korumak zorunda olan Rusya, sınıra belli bir askeri güç sevk ediyor. Doğu-Ukrayna’daki gruplar şayet başarılı olur ise Rusya derhal onlara silah satışları da yapabilir. Rusya’nın niyeti tüm gücü ile Batı’ya koşan Ukrayna’yı ya da hiç olmazsa Doğu-Ukrayna’yı koparıp bir tampon bölge yaratmaktır. Batı ise, Kremlin’in bölgeye asker sevkiyatının Doğu-Ukrayna’ya olası askeri müdahale için hazırlık olduğunu belirterek Batı-Ukrayna’yı Rusya’ya karşı kışkırtmaya çalışıyor.
UKRAYNA RUSYA İLE FİİLİ SAVAŞA GİRMEK İSTEMİYOR
Batı’nın ve Rusya’nın ortasında kalan Ukrayna ise her iki taraf ile iyi geçinmek istiyor. Her ne kadar yetkililer “savaştayız” diye açıklamalar yapıyorsa da, Ukrayna Rusya ile fiili savaşa girmek istemiyor. Ukrayna, her ne kadar AB’ye girmek istese de Rusya ile olası bir savaşta nasıl yalnız kalacağını gayet iyi anlıyor. Gürcistan meselesinde ABD ve AB’nin ne kadar yardımcı olduğu ortada. Gürcistan şu anda toprağının üçte birini kaybetti. Ukrayna karşısındaki “Rusya Federasyonu”nun ne anlama geldiğini ve Rusya’nın askeri ve ekonomi gücünü en iyi bilenlerden bir ülke. Zaten Rusya’nın bir hamlesi ile Ukrayna Kırım’ı kaybetti, Ukrayna için bir ders olarak bu bile yeter. ABD ve AB’nin Kırım meselesi karşısında ne gibi siyaset yürüttüğü de ortada.
ABD ve AB ise ekonomik yaptırımlarla Rusya’yı durdurmaya çalışıyor. Rusya ekonomik yaptırımlar karşısında şimdilik dimdik duruyor. Putin 2. Dünya savaşında Almanya’ya karşı elde ettikleri zaferi kutladıkları 9 Mayıs’ta Moskova’da daha önce görülmemiş bir askeri güç gösteri ile kutlama yapacak ve ABD-AB’ye bir mesaj verecek: “Rusya yeniden ata bindi ve bizimle uğraşmayın. Bizler ulusal çıkarlarımızı korumak zorundayız. Eğer Batı bunu beğenmiyorsa ne yapalım, o onun talihsizliği.” Putin 9 Mayıs kutlamalarından sonra Sivastopol’e geçecek ve oradan da mesaj verecek. Putin’in yeni propagandası ve kozu ise “Rusya yine kuşatma altında ve bu sefer kurtarıcısı ise tek başına Putin.”
Rusya Nazi-Almanya’sının saldırısı sonucunda dünyanın süper gücü haline gelmişti. Bu savaş Sovyetler Birliği için ülkedeki halklarını bir araya getirmek için bir fırsat oldu. Anti-faşizm ideolojisi Rusya’yı güçlü kıldı. 90’ların başında dağılan Sovyetler Birliği’nden sonra Rusya gücünü yine kaybetmişti. Şimdi ise Rusya ABD-AB’nin yeni “fetihler”i karşısında çok kurnaz bir politika izleyerek eski süper güç haline gelmek istiyor. 2. Dünya Savaşı sonrasında başlayan ABD ve Rusya arasındaki uluslararası güç rekabeti içinde aslında Batı ikinci kez Kremlin için bir kurtarıcı rolünü oynuyor. Rusya’da yavaş yavaş Putin’e karşı oluşan muhalefet şimdi ortadan kaybolacak. Putin ülkede tek güç ve tek lider ve tek kurtarıcı haline gelecek. Batı, Rusya’nın manevraları karşısında Ukrayna parasını “güçlendirip”, Rus rublesini zayıflatmayı düşünüyor. Ancak, dünya petrolün ve doğalgazın yüzde 50’sini kontrol eden Rusya karşısında Batı ne kadar başarılı olacağı gerçekten merak konusu.
ABD-AB RUSYA’YI İLLA SAVAŞA SOKMAK İÇİN UĞRAŞMAKTA
Şimdilik gelinen nokta yeniden “Cenevre-2” toplantısını gerektiriyor. Sular gittikçe ısınıyor. Her taraf savaş borularını çalmaya başladı. Başkanlık seçimleri yaklaştıkça sular daha da ısınacak. Rusya fiili bir savaş istemiyor. Çünkü hemen dibinde bir ebedi düşman ve kanayan bir yara yaratmak istemiyor. ABD-AB Rusya’yı illa savaşa sokmak için uğraşmaktadır. Çünkü Kremlin’in “kanayan yarası” olan Kuzey-Kafkasya meselesini Putin büyük ölçüde haletti. ABD-AB politikası ise, bir ülkede “çatışma bölgesi” yaratarak yarayı iyice açıp onun üzerinden o ülkeye insan hakları, özgürlük ve demokrasi adı altında baskı uygulayarak, yıpratarak sömürmektir. Türkiye’nin Kürdistan’ı var, Azerbeycan’ın Dağlık Karabağ’ı, Arap ülkelerin durumu ortada. Bunların tümünün mimarı ABD-AB ve onları kontrol eden siyonist güçler. Şu anda Ukrayna’da oluşan durumu hiç de ABD-AB’nin istedikleri bir durum değil. ABD-AB için, oluşan durumu düzeltmek daha zor gibi, en iyisi ülkeyi tamamen yıkıp yeniden inşa etmek daha kolaydır. Suriye’de Rusya müdahalesiyle benzer durum ile karşılaşan Batı, savaşın devam etmesini istiyor. Dolayısıyla Ukrayna’da da aynı politikayı izleyecek. Ukrayna ve Rusya’yı birbirine düşürmek için elinden geldiğini zaten yapmaktalar.
Kremlin, Doğu Ukraynalı yetkililerin doğrudan yardım taleplerine şimdilik kulak vermiyor. Devlet Başkanı Putin’in ve Dışişleri Bakanı Lavrov’un açıklamalarına bakılırsa, Moskova şimdilik müdahaleden tüm gücü ile kaçınıyor ve fiili bir Doğu-Ukrayna işgalini önlemek istiyor. Şu anda Batı var olan gücü ile dolaylı bir Rus müdahalesini ispatlamak için uğraşıyor.
Ancak şimdiye kadar somut olarak bunu ispatlayamadı. Ukrayna’nın doğusundaki anarşi ve kaos yayılarak devam ederse Kremlin ister istemez Rusya’nın batı sınırında oluşan güvenliğin zayıflamasını önlemek için gerekli askeri müdahaleyi düşünebilir. Her şeyi en iyi bilen Allah’tır. (C.C).