ŞANLIURFA - Şanlıurfa Barosu, son günlerde yaşanan çocuk ölümlerine dikkat çekmek amacıyla bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada tutukluluğun son çare olması gerektiği, çocuk koruma kanununun gereği olarak çocuklara ilişkin koruyucu ve destekleyici tedbirlere başvurulması ve bunların denetiminin sağlanması için gerekli tedbirlerin alınması gerektiğine dikkat çekti. 

Açıklamada, son günlerde yaşanan çocuk kayıp ve ölümlerinin, çocukların etkin bir şekilde korunamadığının acı bir göstergesi olduğu belirtildi. 

Tutukluluktan ziyade tedbir alınmalı
Çocukların korunmasına ilişkin gerekli etkin tedbirlerin alınmasının devletin görevi olduğu belirtilen açıklamanın devamında şöyle denildi: "Suça sürüklenen çocuklar için ise ülkemizde  12-17 yaşlarında bir milyon 649 bin çocuk cezaevinde ve yine cezaevlerinde de yeterli tedbirler alınamadığından çocuklar her türlü istismara maruz kalmaktadır. Ancak çocuk Koruma Kanununun gereği olarak amaç çocuğun yüksek menfaatini korumak olmalı tutukluluk ve hükümlülüğe en son çare olarak başvurulmalı. Daha ziyade çocuklara ilişkin koruyucu ve destekleyici tedbirlere başvurulmalı ve bunların denetiminin sağlanması için gerekli tedbirler alınmalıdır. Son çare olarak nitelendirdiğimiz tutuklulukta ise çocuklar yeterli fiziki ve teknik imkanlar sağlanarak cezaevlerinde değil ıslahevlerinde tutulmalıdırlar." denildi.

Bu vakaların bir daha yaşanmaması için herkese görev düşüyor
Son günlerde yaşanan çocuk istismar ve ihmallerinin tekrar yaşanmaması için her kuruma ve devlet organına sorumluluklar düştüğü belirtilerek Çocuk Koruma Kanunda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirlerin suça sürüklenen çocuklar açısından öncelikle uygulanması gerektiği belirtildi.

Sorunun giderilmesi için yapılması gerekenler ise şöyle sıralandı:
- Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının ve oluşa göre diğer ilgili bakanlıkların bünyesinde çocuğun her türlü istismarına yönelik somut ve etkin tedbirler alınmalıdır. Ailelerin gerçekten çocuklarını koruyup koruyamadıkları araştırılıp. Belediyelerle işbirliği yapılarak aileleri bu konuda bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı,psikolojik eğitsel destek verilmelidir.
 

- Çocuğa karşı işlenen suçlarda bu suçları işleyenler gibi canice davranarak idam cezası değil ancak ilgili suçlarda ceza oranlarının büyük oranda arttırılarak aynı suçların tekrar işlenmemesi için caydırıcılık sağlanması gerekmektedir.
 

- Çalışma ortamı olmayan ve diğer tüm çocuklarımız için her ilde yeteri kadar okuma ve çalışma salonları yapılmalı, hergün çocuklarımız geleceğimizdir diye sözettiğimiz çocukların hem fiziksel hem de psikolojik olarak sağlıklı bir şekilde, tehlikelerden uzak çalışmalarını sağlayacak ortamlar hazırlanmalıdır.
 

- İlimizde ve bulunmayan her ilde son zamanlarda çocuklar arasında artış gösteren madde bağımlılığı sorunun engellenmesi ve tedavi edilmesi için ivedilikle ÇEMATEM kurulması. Çocukların tehlikeye maruz kaldıklarında sığınabilecekleri güvenlikli çocuk sığınma evleri kurulmalı.
 

- Medyanın da tüm basın ve yayın kuruluşlarında çocukların ve çocuklarla ilgili haberlerin, programların yayınlanmasında çocuğun bedensel ve ruhsal gelişimi dikkate alınarak gerekli hassasiyet gösterilmelidir.

(A.hakim Bulut-Osman Gülebak / İLKHA)