ZEYTİNBURNU
Peygamber Sevdalıları Platformu Marmara Koordinatörlüğü, Zeytinburnu Adliye Meydanında yaptığı “Mısırlı Kardeşlerimiz için Duaya Çağrı” adı altında yapılan basın açıklamasına Platform üyesi Zeytinburnu-Der’in yanı sıra yüzlerce vatandaş katıldı.
Ümmet perişan haldedir
Açılış konuşmasını yapan Menaf Bilgiç, Ümmetin içine düştüğü halin içler acısı olduğunu vurgulayarak, “Efendimiz Hz. Muhammed(s.a.v), müminlerden söz ederken onları bir vücuda benzetiyor. Vücudun azalarından biri zarar görürse onun acısından diğer organlarda rahatsız olur. Eğer bugün bu kardeşlerimize verilen idamlara rağmen, sanki hiçbir şey yokmuş gibi gidip evimizde yatıyorsak bu işte bir zıtlık vardır. İdam edilen kardeşlerimiz bu davayı sırtlanmak için canlarını ve mallarını bu yolda feda eden azizlerimizdir. Onlar evlatlarını bu ümmetin bekası için feda ediyorlar. Onlara sahip çıkmak İslami ve insani bir sorumluluğumuzdur. Şer güçlerin desteklediği cunta yönetimi idam ettiği 529 kişiden sonra bir de 683 kişiye daha idam kararı verdi. Bu kararı tanımıyor ve onları lanetliyoruz” şeklinde konuştu.
Zalimler için yaşasın cehennem
Bilgiç`ten sonra basın açıklamasını okuyan Yılmaz Akkılıç, özetle şunları söyledi; “Dokuz dakika içinde verilen idam kararını şiddetle hiçbir şekilde tanımıyoruz. Cunta kendisi meşru olmadığı için aldığı karalar da gayri meşrudur. Üstadın dediği gibi ‘Zalimler için yaşasın Cehennem’ diyoruz. Batı ikiyüzlü olan ruh halini bir kez daha yansıtmıştır. Her zaman olduğu gibi Müslüman söz konusu olunca adalet ve özgürlük ayaklar altına alınmıştır.”
Allah’ım, Cunta rejimi ve destekçilerini perişan et!
Kapanışta duayı yapan Zeytinburnu Der Genel Sekreteri Abdurrahman Yıldız Hoca ise, “Allah’ım, firavun ve Haman’ı helak ettiğin gibi Sisi ve onun yardakçılarını da helak et… Onlara zillet elbisesini giydir… Kardeşlerimizin üzerine sebat indir... Cunta rejimi ve destekçilerini perişan et, kuradurdukları planları başlarına geçir… Ümmetin düştüğü bu halden kurtar onları ve tek çatı altında birleşmelerini nasip et… Kardeşlerimizi seviyor onların durumunu yüreklerimizin derinliklerinde hissediyoruz… Allah’ım bizi onların acısıyla her zaman dertlenenlerden eyle…” diyerek yaptığı duaya amin denildi.
ESENLER
Esenler Rabia Meydanı’nda Peygamber Sevdalıları Platformu üyesi dernek, İstanbul İlim Der öncülüğünde yatsı namazından sonra bir araya gelen yüzlerce kişi ellerinde Rabi4 işaretleri ile Mısır ve zulme uğrayan dünya Müslümanları için dua etti. Sık sık tekbirlerin getirildiği dua programında “Kahrolsun sisi seninleyiz Mursi” , “İhvan’a selam direnişe devam”, “Zalimler için yaşasın cehennem”, “Şehit esma yolun yolumuz” sloganları atıldı.
Abdulbari Çelik Hoca’nın okuduğu Kur’an’ı Kerim tilaveti ile program başladı.
Darbecilerin karşısında, İhvan’ın yanındayız
Toplanan kalabalığa bir konuşma yapan Gazeteci Yazarı Zülküf Yel, darbecilerin karşısında, İhvan’ın da yanında olduklarını ifade etti.
Mısır’da Müslümanlara yönelik topyekün bir yok etme savaşı yürütüldüğünü belirten Yel, “Bu yalnızca Mısır’la sınırlı bir durum değildir. Emperyalistler Mısır üzerinden bütün Mü’minleri idam sehpasına çekmek istiyor. Müslümanlar buna sessiz kalmamalı ve tepki göstermelidir. Mısır’da siyasi İslam yok edilmek isteniyor. Hukuk cübbesi giyerek Müslümanları yok etmek istiyorlar. Biz İstanbul’dan şunu belirtiyoruz ki; İhvan’ın yanındayız diye haykırıyoruz. Müslümanlar idam ve işkencelerle korkutulamaz” dedi.
Müslümanlara yönelik topyekûn bir yok etme savaşı yürütülüyor
Zalimlerin Müslümanlara yönelik sürdürdüğü zulümde sadece Sisi ile değil, siyonist ve Emperyalistlerle topyekûn bir savaş sürdürdüğünü ifade eden Yel, “Bütün dünya orada yaşananlara hümanist olanlar sessiz kalıyor. Müslümanlar yalnız kalmıştır. Müslümanlar birbirlerine destek olmalıdır. Ceza alanlar arasında hamile kadınlar var. Ölen insanlara idam cezası veriliyor. Müslümanlara yönelik topyekûn bir yok etme savaşı yürütülüyor. Bu imha savaşında hiçbir meşru sınır tanınmıyor bu yönetim. Binlere insanı katletti ve binlercesini katletmeye hazırlanıyor. Dakikalar içerisinde yüzlerce idam kararı verildi. Bu kıyım karşısında sessiz kalırsak bunun hesabı ahirette Müslümanlara sorulacaktır. Onun için Müslümanlar sesiz kalmamalıdır. Ey Müslümanlar ümmet şuuruyla ayağa kalkalım. Allah’ın izniyle zalimlerin yenileceği günler yakındır” diye konuştu.
Bu kararlar İslam’a karşı açılmış bir savaş ilanıdır
Gazeteci Yazar Zülküf Yel’in konuşmasının ardından İlim Der Başkanı Sait Rüzgar basın açıklamasını okudu.
Konuşmasına “Mısır’da 3 Temmuz’da batı yanlısı askeri darbeyi gerçekleştiren askeri cunta pervasızca zulümlerine her gün bir yenisi eklemektedir” diyerek başlayan Rüzgar, “Binlerce şehidin kanı kurumadan kısa bir süre önce bir oldu bitiyle 529 mazlum Müslümana verilen idam kararının ardından Minya mahkemesi yalnızca 9 dakikada 683 idam kararın imza attı. Bu idam kararları ne insani, ne vicdani ne de hukukidir. Askeri cuntanın emirleri doğrultusunda ihvan ve darbe karşıtı Müslüman halkı sindirmeye ve yok etmeye yönelik verilmiş siyasi bir kararlardır. Siyasi kararlarda savunmalar ve mahkemeler, duruşmalar hiçbir anlam ifade etmemektedir. Bu mahkemelerin tıynetini cumhuriyet dönemindeki Türkiye’nin istiklal mahkemelerinden kel alilerden ve askeri darbeler dönemindeki DGM’lerden biliyoruz. Bu karaların verilmiş olması mısırın nasıl bir diktatör tarafından yönetildiğini anlatmaya yeterlidir. Bu kararları kabul etmiyor ve lanetliyoruz. Bu kararlar karşısında zalimler için yaşasın cehennem diyoruz. Bu idamlar karşında susan ve timsah gözyaşları döken batı dünyasına seslenmek istiyoruz: nerede sizin demokrasiniz, nerede sizin insan haklarınız, nerede sizin adalet anlayışınız? Mazlum halklar sizin çirkin yüzünüzü ifşa etmiş tüm söylemlerinizi boşa çıkarmıştır. Bu zulmü görmeyerek firavun Sisi’ye destek vermeniz İslam’a ve Müslümanlara yapılmış bir savaş ilanıdır” dedi.
Ümmeti tek ses olmaya çağırıyoruz
Peygamber Sevdalıları Platformu olarak, bu zilleti, bu zulmü kabul etmeyeceklerini ifade eden Rüzgar, “Makam, mevki ve statüsü ne olursa olsun tüm Müslümanlardan bu zulme karşı ellerinden geleni yapmaya, İslami kurum ve kuruluşların bir araya gelerek güçlü bir tepki vermeye ve tek ses olmaya, Hükümet ve Başbakan’dan bu idamları durdurmak için bütün imkanlarını seferber etmeye çağırıyoruz” dedi.
Tüm dünya Müslümanlarının birliği ve vahdeti için dua eden Abdülbari Çelik Hoca’nın duasına el açanlar hep bir ağızdan âmin dedi.
SULTANBEYLİ
Mısır cunta mahkemesi tarafından verilen idam kararlarına tepkiler gelmeye devam ediyor. Peygamber Sevdalıları Platformu Marmara Koordinatörlüğü, Sultanbeyli Meydanında Merkez Cami önünde yatsı namazı çıkışı `Dua`ya Çağrı` başlığı adı altında Mısır halkını destekleyen, Sisi ve yandaşlarını lanetleyen bir program düzenledi.
Sağanak yağmurun altında gerçekleşen programın sunuculuğunu Erhan Dayı yaptı. Günay İşeri Hoca`nın Kur`an tilavetiyle başlayan program Mısır İslami Cemaat sözcülerinden İslam El Ğamiri`nin konuşmasıyla devam etti.
Hüsnü Mübarek`i yıkan Sisi`yi de yıkmaya kadirdir
Ğamiri konuşmasına Türkiye Müslümanlarını selamlayarak başladı. Türkiye halkının desteğini yakinen gördüğünü dile getiren Ğamiri, "Mısır halkı sizi kardeş olarak görüyor. Zalimlere karşı tek vücut olmamız müminin kardeşliğinden gelmektedir." diyerek sözlerine şöyle devam etti:
"Mısır halkı zalimlere binlerce şehit verdi. Şehit vermekten asla korkmadı. Davamızdan asla geri durmadık ve durmayacağız da, Zalimler şunu da bilmelidir ki, Halid İslamboliler yeniden çıkacaktır. Hüsnü Mübarek`i yıkan Sisi`yi de yıkmaya kadirdir."
İslam El Ğamiri`nin konuşmasından sonra Basın Açıklamasını Cafer Ökmen okudu.
"Darbe yönetimini her gün zulümlerine bir yenisini ekliyor"
“Zalimler nasıl bir inkılapla devrileceklerini yakında öğrenecekler” Şuara: 227 ayetiyle açıklamaya başlayan Ökmen, darbe yönetiminin her gün zulümlerine bir yenisini eklediğini belirterek, "Binlerce şehidin kanı kurumadan, kısa bir süre önce bir oldubittiyle 529 mazlum Müslüman`a verilen idam kararının ardından Minya Mahkemesi yalnızca dokuz dakikada 683 idam kararına imza attı. Bu idam kararları ne insanı ne vicdani ne de hukukidir. Askeri cuntanın emirleri doğrultusunda İhvan ve darbe karşıtı Müslüman halkı sindirmeye ve yok etmeye yönelik verilmiş siyasi kararlardır."
"Bu kararları tanımıyoruz"
Bu kararların Mısır’ın nasıl bir diktatörlük tarafından yönetildiğini anlatmaya yettiğini ifade eden Ökten, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hakkında idam kararı verilenlerden birisi üç yıl önce vefat etmiş. Kimisi kadın ve hamile… Bu nasıl bir mahkeme, nasıl bir yargılama ve nasıl bir adalettir? Bu kararı da askeri cuntanın diğer kararları gibi tanımıyor, kabul etmiyor ve lanetliyoruz.
"Zalimler için yaşasın cehennem"
Bu kararlar karşısında ‘Zalimler için yaşasın cehennem’ demekten başka bir söze yer bırakmamaktadır. Bir kez daha haykırıyoruz: Zalimler için yaşasın cehennem…"
Bu idamlar karşısında susan, Batı`ya da seslenen Ökten, "Nerede sizin demokrasiniz, nerede sizin insan haklarınız, nerede sizin adalet anlayışınız?" diye sordu. Ökten, "Emin olun ki, mazlum halklar sizin çirkin yüzünüzü ifşa etmiş, tüm söylemlerinizi boşa çıkarmıştır.
Bu zulmü görmeyerek Firavun Sisi’ye destek vermeniz İslam’a ve Müslümanlara yapılmış yeni bir savaş ilanıdır. Bunu böyle görüyor ve böyle anlıyoruz. Şehitlerin kanı, mazlumların feryadı ve bedduası sizi de uşağınız Sisi’yi de tarihin çöplüğüne atacaktır. Dökülen her şehidin kanı, yapılan her zülüm, sonunuzu yakınlaştırmaktan başka bir işe yaramayacaktır." dedi.
Peygamber Sevdalıları olarak, bu zilleti, bu zulmü kabul etmeyeceğimizi belirten Ökten, açıklamasını şöyle tamamladı: "Makam, mevki ve statüsü ne olursa olsun tüm Müslümanlardan bu zulme karşı ellerinden geleni yapmaya,
İslami kurum ve kuruluşların bir araya gelerek güçlü bir tepki vermeye ve tek ses olmaya,
Hükümet ve Başbakandan bu idamları durdurmak için bütün imkânlarını seferber etmeye çağırıyoruz."
Basın açıklamasının ardından Günay İşeri Hoca`nın yaptığı dua ile program sona erdi.