Hüseyin Kaya / Doğruhaber / Yorum

Diyarbakır’da lise öğrencilerinin dağa gönderilmesi meselesi tartışılıyor. Ailelerden hiç sesini çıkarmayanlar olduğu gibi tepki gösterenler ve işi oturma eylemine kadar götürenler var.

İlke Haber ajansından Fikret Özkan’ın geçtiği haberden bir bölümü buraya alıyorum:

“Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ile Megam-Der ismindeki bir dernek tarafından Diyarbakır’ın Lice ilçesinde piknik yapma bahanesi ile götürülerek Pkk’lilere teslim edilen 25 çocuktan biri olan 15 yaşındaki Mehmet Sinan Böçküm’ün ailesi oturma eylemine girdi.

Çocuğunun PKK tarafından alıkonulduğunu söyleyen baba Erol Böçküm, oğlunun alıkonulmasının nedeni olarak BDP ve büyükşehir belediyesini gösterdi.

BDP Diyarbakır İl Başkanı Zübeyde Zümrüt’ün de çocuğunun kaçırıldığı çadırda bulunduğunu dile getiren Böçküm, ‘BDP Diyarbakır İl Başkanı Zübeyde Zümrüt ile görüştüm. 3-4 gün boyunca beni çocuğun gelecek diye oyaladı. Bugün de gazetede açıklamasını okudum. ‘Çocuk kendi iradesiyle gitmiş’ demiş. Sen çocuğu çadırın önünde gördün mü ki ‘çocuk kendi iradesiyle gitmiş’ diyorsun? Demek ki sen de oradaydın. 15 yaşındaki çocuğun ne iradesi olacak?

Oğlumu kandırdılar. Bir iki kelimeyle kafaya alıp çocuğu götürdüler. Ben çocuğumu istiyorum.’ şeklinde konuştu.”

Selahattin Demirtaş, “Çocukların kaçırılıp dağa götürüldüğü şeklindeki iddiaların tamamen yalan olduğunu söyleyebilirim.

Evet, giden çocuklar var ama kaçırılma değil. Kendi istekleriyle gitmişler.”

BDP’nin İl başkanı ve eş genel başkanının söyledikleri ortada…

Çocuklar kendi iradeleriyle, kendi istekleriyle gitmişler.

Aklıma bir şiir geldi bunlara bakarken.

Birçok şiiri Ahmet Kaya tarafından bestelenip okunan Yusuf Hayaloğlu’na ait bir şiir.

“Adamın biri vurulmuş sokakta

Cebinde adresim bulunmuş

Başım belada

Tabancamı unutmuşum helada

Nerden baksan tutarsızlık

Nerden baksan ahmakça”

“15 yaşındaki çocuğun iradesi mi olurmuş?” sözünü sanırım defalarca kendileri tekrarlamışlardır.

Özellikle küçük yaşta evlilikler söz konusu olduğunda çok kullanırlar bu klişe lafları.

İrade meselesini bir tarafa bırakalım da olayın başka bir boyutuna bakalım.

Zübeyde Zümrüt ve Selahattin Demirtaş!

Yaptığınız açıklama ile bize soru sorma alanı açtınız.

-Çocuklar kendi istekleri ile gittiklerini size mi söylediler? Çocukları götürenlerden mi aldınız bu bilgileri?

-Sizin çocuklarınız çok mu baskı altında ve iradesiz ki, dağa gitmiyorlar?

-Çocuklarınıza irade kazandırmak için ne yapıyorsunuz?

-Partinizin koca koca adamları ve kadınları “İrademiz Öcalan’dır” dedikleri halde çocukların “irade sahibi” olarak götürüldüklerini mi söylüyorsunuz?

Bırakın artık tiyatrolarda rol kesmeyi, çünkü rolünüzü iyi yapamıyorsunuz.

“Komedi yapıyoruz” diyorsanız, size sadece şunu söyleyeyim: Hiç komik değil!