BİNGÖL- Peygamber Sevdalıları Bingöl İl Koordinatörlüğü öncülüğünde Bingöl’deki Sivil Toplum Kuruluşları, son zamanlarda İslam dünyasında yaşanan sıkıntılara dikkat çekmek için yazılı basın açıklaması yaparak, “Mısır`dan Suriye`ye, Filistin`den Çeçenistan`a, Asya`dan Avrupa`ya uzanan bir coğrafyada işlenen her türlü zulmü reddediyor, zalimleri tel`in ediyor ve gücümüzün son takatine kadar zalimlerle mücadele edeceğimizi, zalimlerden beri olduğumuzu ilan ediyor ve haykırıyoruz.” denildi.

Basın açıklamasına, Peygamber Sevdalıları Bingöl İl Koordinatörlüğü, Mustazaflar Cemiyeti Bingöl Şubesi, Bingöl Kalem Der ve Şubeleri, Solhan Çağrı Der, Genç Der, Karlıova Kar Der, Merhamet Eli Derneği, Doğru Haber Gazetesi Bingöl Temsilciliği ile  İlke Haber Ajansı Bingöl Temsilciliği destek verdi.

Müslümanların arasına ayrılık tohumlarının ekildiği anımsatılan açıklamada, “Bugün İslam coğrafyası adeta kan ağlıyor. Suriye, Mısır, Irak, Arakan, Afganistan, Filistin, Ogedan... Karışıklık desen İslam ülkelerinde, kamplaşma desen İslam ülkelerinde, fitne desen İslam ülkelerinde... Bunun müsebbipleri elbette ki İslam düşmanları ve özellikle nefsini, makamını, mevkii ve menfaatini ilahlaştıran zalim yöneticilerdir. Bu zalimlerin bu kadar pervasızlaşmasında Müslüman`ım diyenlerin de payı vardır. Çünkü yeryüzü varisleri olarak bize yüklenen sorumluluğu yerine getirmede gevşek davrandık, iyiliği emretme kötülükten nehyetme görevini ihmal ettik, İslamî çalışmalarda tembelleştik, kardeşlerimizle ilgili konularda nemelazımcı davrandık; özellikle dünyanın yarınlarını ahiret ebediliğinin önüne alarak Muhammedî sevgiden, Kur’anî hayattan yoksun bir nesil yetiştirdik! İşte biz iman mevziinde geri adım attıkça mevziileri zayıflattıkça emperyalist, siyonist ve işbirlikçi zalimler cüretlendi. Önce memleketlerimizi böldüler, ırk ve mezhep ayrımından istifadeyle de gönüllerimizi ayırdılar, aramıza ektikleri fitne tohumlarıyla da kardeşlerimize karşı kalplerimizde kin, öfke, nefret oluşturdular; öyle ki birbirimizin kanlarını bile akıtmaktan çekinmedik. Bunu gören zalimler, ülkelerimizi, bölgelerimizi, şehirlerimizi, sokaklarımızı parsel parsel işgal ettiler; yaktılar yıktılar, katlettiler, öncülerimizi gözlerimizin içine baka baka darağaçlarına çektiler” ifadeleri kullanıldı.

Mısır`daki 529 idam kararından sonra şimdi de 683 kişi için idam kararının istendiği belirtilen açıklamada, kararların devlet terörü olduğu ifade edilerek, “Bu tablo karşısında biz olayları nasıl okuyor ve okumalıyız: Allah (c.c), cephesinden okuyunca bunun bir imtihan olduğunu görüyoruz ve bu imtihanla hakla batılı, iman edenle küfredenleri, batıl tarafıyla şirk tarafını, zalimle mazlumu ortaya çıkaracağını; iyi işler yapanları rahmeti ve cennetiyle mükâfatlandıracağını, kötülükleriyle öne çıkanları da kahrı cehennemle azaplandıracağını biliyoruz: ‘Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Ancak, Allah onları(cezalandırmayı), korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor’ ayeti bunun en açık bilgisidir. Küfür cephesinden okuyunca onlar, hayatı bu dünya hayatından ibaret bildikleri ve yaşamları nefsi arzuları tatmin üzere kurulduğu için kurulu düzenlerini tehdit eden, yıkmaya çalışan, menfaatlerine dokunan dolaylı ve doğrudan her şeyi tehlike bilirler, onu terörist ilan edip imhasına çalışırlar. ‘İnsanlardan kimi de vardır ki, dünya hayatı hakkındaki sözleri senin hoşuna gider ve o kalbindekine Allah`ı şahit tutar. Hâlbuki O, İslâm düşmanlarının en yamanıdır. İş başına geçti mi yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak, ekini ve nesli helak etmek için koşar. Allah ise bozgunculuğu sevmez. Ona: ‘Allah`tan kork’ dendiği zaman da onuru ve gururu kendisini günah işlemeye sevk eder. Cehennem de onun hakkından gelir. O ne kötü bir yataktır.’ ayeti bunu anlatır. İman cephesinden okuyunca müminler, Allah`tan gayrisine boyun eğmez, hüküm olarak onun hükmünü kabul ederler ve O`nun dininin yeryüzüne hâkim olması için mücadele ederler; eğer bu noktada ihmalkâr davranırlarsa bu da böylesi zulüm dolu manzaraların yayılmasına yol açar:  ‘Zulmedenlere meyletmeyin; yoksa size ateş dokunur.’, ‘İnsanlar zâlimi ve zulmünü görüp de onu zulümden el çektirmezlerse Allah’ın onların hepsinin başına bir ceza indirmesi çok yakındır.’  “ denildi.

 Müslümanların, İslamî sorumluluklarını bilmeleri ve ona göre hareket etmeleri gerektiği vurgulanan açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Müslümanların sadece başlarına bir zulüm geldiğinde, bir kıyımdan geçirildiklerinde değil her zaman ve zeminde kardeş olduklarını bilmeleri, bu şuurla hareket etmeleri, dayanışmaları ve zulümle mücadele etmeleri gerektiğini söylüyoruz. Mısır`dan Suriye`ye, Filistin`den Çeçenistan`a, Asya`dan Avrupa`ya uzanan bir coğrafyada işlenen her türlü zulmü reddediyor, zalimleri tel`in ediyor ve gücümüzün son takatine kadar zalimlerle mücadele edeceğimizi, zalimlerden beri olduğumuzu ilan ediyor ve haykırıyoruz! Her zaman ve zeminde rengi, ırkı, cinsiyeti ne olursa olsun mazluma yardımcı, İslam için çalışan/çabalayan oluşum, grup ve cemaatleri kardeş bildiğimizi; dualarımız, imkânlarımız ve yüreğimizle onların safında, yanında olduğumuzu yineliyoruz!” ifadelerine yer verildi.  

 (Nihat Kanat-İLKHA)