BURSA-BUSİAD Çevre ve İş Sağlığı Güvenliği Uzmanlık Grubu tarafından düzenlenen ‘6331 Sayılı Kanunun Uygulamalarının Zorlukları ve Yaşanan Sıkıntılar’ konulu panelde; iş sağlığı ve güvenliği kapsamında alınan tüm önlemlerin, işyerlerinde verimliliği önemli oranda artırdığına dikkat çekildi.
Panelde bir sunum yapan Avukat Cenk Doster, 20 yılda iş kazalarından dolayı 24 binden fazla kişinin hayatını kaybettiğini söyledi.
Panelin açılış konuşmasını yapan BUSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Çevre-İş Sağlığı Güvenliği Uzmanlık Grubu Koordinatörü Şükrü Erdem, Türkiye’nin iş sağlığı ve güvenliği alanında henüz dünya standartlarında kabul gören bir noktaya gelemediğini söyledi.
“İstatistikler gösteriyor ki; ülkemizde her gün ortalama 176 iş kazası oluyor ve bu kazalarda ne yazık ki üç kişi yaşamını yitiriyor, beş kişi ise iş göremez hale geliyor” diyen Erdem, kayıt dışı kazalar da listeye eklendiğinde durumun daha vahim boyutlara ulaştığını kaydetti.
“İş kazalarının en önemli sebebi; eğitim eksikliği”
Şükrü Erdem şöyle devam etti: “İş kazalarının kusurlu ekipman, ehliyetsiz çalışan, güvensiz ortam gibi birçok sebebi olduğu gibi en önemli sebebi; eğitim eksikliğidir. Eğitim; iş sağlığı güvenliği mevzuatının doğru anlaşılmasından başlayarak, iş ekipmanlarının güvenli kullanılması, çalışanlara görev, yetki ve sorumlulukları ile kabiliyetleri doğrultusunda görevler verilmesi, çalışanların sağlık yönünden yapacağı işe elverişli olmasına kadar konunun bütününü kapsıyor. Ancak ben, iş sağlığı ve güvenliği açısından çocuk işçilerin çalıştırılmaması, sosyal güvenliğin sağlanması, çalışma sürelerinin makul olması ve işyeri hekimliğinde koruyucu uygulamalara öncelik verilmesi için de mücadele etmemiz gerektiğini düşünüyorum.”
“Teftiş sistemi artık rehberlik esaslı”
Bursa İş Teftiş Kurulu Başkanı Yaşar Ata ise, işyerlerine yönelik teftiş sistemini revize ederek, daha proaktif bir çalışma içine girdiklerine dikkat çekti. Çalışma hayatında mevzuatları uygulayan firmaların rakiplerine oranla her zaman bir adım önde olduğunu belirten Ata, “Yeni teftiş sistemimiz, cezalandırmak yerine, rehberlik esaslı… Daha sağlıklı bir ülke ekonomisi için çalışana, işverene, STK’lara ve devlete çok büyük görevler düşüyor. Herkes elini taşın altına koymalı” dedi.
Hizmette fiyata değil kaliteye bakılmalı
Açılış konuşmalarının ardından, oturum başkanlığını MESS İş Sağlığı ve Güvenliği Müdürü Altan Çetinkal’ın yaptığı panele konuşmacı olarak, A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Hakan Yılmaz, İşyeri Hekimi Dr. Metin Tekcan, Avukat Cenk Doster ve İş Müfettişi Şerif Çetin katıldı.
70’den fazla Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi (OSGB) firması bulunan Bursa’da bu alanda yoğun bir rekabet yaşandığını anlatan Hakan Yılmaz, bu noktada işverenin öncelikle ‘düşük fiyattan’ ziyade ‘kaliteli hizmeti’ esas alması gerektiğini vurguladı.
‘OSGB Hizmetlerinde Yetersiz Sürelerde Hizmet Vermenin Zorlukları ve Öneriler’ konulu sunumunda; iş güvenliği uzmanlarının görev, yetki, sorumluluk ve eğitimleri hakkında detaylı bilgiler veren Yılmaz, ‘tehlikeli sınıfta’ değerlendirilen bir işyerinde, çalışan başına ayda en az 8 saat eğitim verilmesi gerektiğini söyledi. İş sağlığı ve güvenliği hizmetinin, işyerlerinde verimliliği ciddi oranda artıracağını anlatan Yılmaz, çok önemsenmesi gereken bu konuda, “Kanunen zorunlu olduğu için bu hizmeti almalıyım” düşüncesinin ise kökten yanlışlığına dikkat çekti.
“İş kazalarında 20 yılda 24 binden fazla kayıp”
Dr. Metin Tekcan ise, ‘Sağlık Gözetimi Uygulamalarında Yaşanan Sıkıntılar ve Öneriler’ konulu sunumunda; kanuna göre her türlü iş kazasının kolluk kuvvetlerine bildirilmesi gerektiğini, fakat Türkiye’de İş Kanunu kapsamında sigortalı çalışan 13 milyon kişiye rağmen 2012 yılı verilerine göre sadece 395 kişiye meslek hastalığı tanısı konulduğunu belirtti.
Daha sonra söz alan Avukat Cenk Doster de, ‘Ölümlü İş Kazası Sonrasında Yaşanabilecek Süreç ve Hukuki Boşluklar’ konulu bir sunum yaptı. İş kazaları ile meslek hastalıklarının; işveren, işçi ve ülke ekonomisinde çok büyük ekonomik kayıplar meydana getirdiğini söyleyen Doster, “ILO verilerine göre, iş kazaları ve meslek hastalıklarından kaynaklanan kayıpların ekonomik değeri, ülkelerin gayri safi milli hasılasının yaklaşık yüzde 4’ü oranında… Türkiye’de bu ekonomik değerin boyutu, 2011 yılı verilerine göre 52 milyar lira” diye konuştu. Doster, SGK kayıtlarına göre, Türkiye’de son 20 yılda iş kazalarından dolayı 24 binden fazla kişinin hayatını kaybettiğini de vurguladı. Panelin sonunda Şerif Çetin ise, ‘6331 Sayılı Kanundaki Belirsizlikler Konusunda İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın Yaklaşımları’nı anlattı.(Zeki Aras-İLKHA)