Bir sonbaharında dünya, kimsesiz yetim kalmış insanlık, suskunlukları sabır değil zillettir artık…
Yüreği yangın yerine dönen insanlar için ne yaptık?
Alev alev yanan yanı başımızda ki kardeşlerimize,
Suriyede bombalar altında hergün can veren masum insanlar,
Mayanmarda canlı canlı ateşe verilen Müslümanlar, ve
Mısır da yapılacak olan katliam… sessiz di ve hep sessiz kalacak dünya.
İnsanlar yapmak istese eminim daha fazlasını yapabilir, zulümleri önleyebilir, ölümleri önleyebilir, barışı sağlayabilirler, ama her ülke kendi ideolojilerinde, her insan kendi idealleri peşinde, zulüm altında ki mazlum mustazaf kardeşlerimiz dinlerinin, namuslarının peşinde… Nasıl bu hale gelindi, insanlar nasıl ayrılığa düştüler hiç değermiydi üç kuruşluk dünya için birbirlerini kırmaya, değmez ama nefisler öncelikli olmuş artık.
İnsanlar; cemaat, parti, fırka, tarikat ayrılığına düştüler. Benim davam, benim partim dedikçe Müslümanlar parçalandı, oysaki birlik olmalıydılar; çünkü dinimiz bir davamız birdir.
Dünya pastasından pay alanlar bıçaklarını hazırlamışlar, pay almak isteyenlerde akbaba gibi beklemektedirler. Suriye üzerinden dönen oyunlar var. Suriye savaşına ortak olanlar var, ve savaş bitene kadar gizli ortakları da var, bu gizli ortaklar yönetimde masum görünenlerden de oluşmaktadırlar. Birleşmiş şeytanlar kurulu toplandığında, zulüm yaptıkları ülkeleri nasıl daha pahalıya satabilir, ve nasıl daha iyi rant elde edebiliriz hesabındadırlar.
Toprakları bir deneme tahtası olarak kullananlar, insanları hiç acımadan yok etmekten çekinmiyorlar. Suriyenin iç savaş durumu göründüğünden daha vahim bir durumdadır. Yandaş medyalar bunu tam göstermeseler de Suriye de durum hiç de iç açıcı değildir.Bir yandan yardım gönderenler, diğer yandan silah gönderenler. Niyet yaşatmak mı! Yoksa öldürmek mi!
Suriye savaşına ortak olanlar bilsinler ki o katliamlara da ortaktırlar. Doğu da katliamların sayıları belli değil artık, geçmiş tarihi hep zulüm sahneleriyle kadedilmiş. O zamanlar zülme güç yetiremeyip sessiz kalanlar, bilsinler ki o ateş büyüdü artık, eğer şimdi söndürmezseniz hiç kuşkusuz bu ateş daha da büyüyecektir. Sessiz kalma ey dünya, sessiz kalma ey insanlık,
Yanı başımız da açlıktan ölen kardeşlerimiz, diğer yanı başımızda obiziteden ölenler, bu adaletmidir? Hayır bu dünyanın adaletsizliğidir.
Filistin de zülümden kaçanlar zulüm ülkelerine sığınıyorlar. Suriye Yermük kampında açlıktan ölenler ve açlıkla mücadele edenler, Suriyenin kaderi de doğu ülkelerinin kaderiyle bir olmuş durumdadır. doğu adeta kıtlıkla mücadele ediyor, batı da ise israfta aşırılığa gidiyorlar.
Türkiyeye sığınan Suriyeli mültecilere kamplarda imkanları karşılanarak yardım ediliyor. Durumları Suriyede yaşadıkları eski günleri gibi olmaya bilir ama savaştan sağ kurtuldukları için Allaha dua ediyorlar. Suriye de kalanlara ise Allah dan yardım diliyorlar. Bu savaşta Suriye enkaz yığınına dönmüş, ama dünya sessizliği ise harabeye dönmüş.
Esed rejimi askerlerine esir düşmemek için saklandıkları yerden çıkamayanlar, kadınlar namuslarını korumak için haykırmakta, Suriye sahte alimlerinin iğrenç fetvaları akıl dondurmakta. Öldürdükleri yetmezmiş gibi toplu işkence merkezleri açılmış. Bir guantanamu işkence hanesi de Suriyede açılmış durumdadır. Daha ne zamana kadar sessiz kalınacak.
Bu savaşlar süresince bizler ne yaptık?
Sessiz kalanların yanında ses verenlerin sayıları da azımsanmayacak derecededir.
Bu zulümlere karşı yapılan pretestolar, basın açıklamaları, destek veren medya kuruluşları ve yardım gönderen kuruluşlar vardı. Bizler vermiş olduğumuz desteğimizin daha fazlasını vermeliyiz. Çıkmış olduğumuz meydanlarda daha fazla ses vermeli ve onlar vazgeçene kadar haykırmaya devam etmeliyiz. Eğer zulmedenlerin oyunlarını boşa çıkarmak istiyorsak meydanların boş kalmaması gerek, daha fazla destek verilmesi gerek. Yardımların toplanması gerek. Belki biraz zorluk çekilecektir, ama gözlerimiz önünde ölen kardeşlerimizin hali, her zorluğun aşılacağına imkan sağlamalıdır.
Rahatlık içinde yaşayan dünya, katliamlara sessiz kalırken, batının eli kanayan çocuğuna yas tutmakta, vicdanınıza ses verin ve aynı duyarlılığı Müslüman kardeşleriniz içinde gösteriniz.
Allah için ölenler bu davaya çok mesaj bırakmışlardır. Herkes kendi mesajını alsın ve görevini yerine getirsin.
Bu din hepimizin dini, sessiz kaldıkça daha fazla zulüm ile karşılaşılacaktır. Zalimlere karşı çıkıp zulme dur dediğimizde,
Savaş bitecek, barış tüm insanlık için huzur getirecektir.
Selam ve dua ile
Ceylan Demirkol / İstanbul