MARDİN - Mardin İl Tarım Müdürü M. Salih Söğüt, tarımın önemi hakkında İlke Haber Ajansı’nın sorularını cevaplandırdı. Mardin nüfusunun yüzde 43’ünün tarım ile uğraştığını ifade eden Söğüt; buğday, bulgur ve işlemiş makarna gibi ürünlerin yüzde 94’ünün ihraç edildiğini söyledi.

30 Mart ile 1 Nisan tarihleri arasında don olayı yaşandığını hatırlatan Söğüt, don nedeniyle meyveleri yüzde 90’ının zarar gördüğünü söyledi ve çiftçileri uyardı: “Ürünlerinizi muhakkak sigortalatın.”

8-11 Mayıs tarihleri arasında Mardin’de düzenlenecek fuarın önemine dikkat çeken Söğüt, herkesi fuara davet etti. İşte Mardin İl Tarım Müdürü M. Salih Söğüt ile yaptığımız röportajın tamamı…

TARIMIN SANAYİ AYAĞI DA VAR

Tarımın bölge ekonomisine veya Mardin’in ekonomisi için önemi nedir?

Tarımın bölge için aynı zamanda Mardin için önemi çok büyüktür. Çünkü Mardin nüfusunun yüzde 43’ü tarım ile uğraşıyor. Dolayısıyla tarıma dayalı sanayinin de gelişimiyle beraber bu halkımıza daha modern tarzda ekilişinin yapılmasının verimliliğin arttırılmasına katkı sağlamış oluyor.

Tarım dendiği zaman sadece tarım akla gelmemesi lazım. Tarımın sanayi ayağı da var. Özellikle sınırda bulunan Suriye ve Irak’ta pazarımız var. Üretilen ürünlerin tarıma dayalı sanayi entegrasyonu dediğimiz buğday, bulgur ve işlemiş makarna gibi ürünlerimizin yüzde 94’ü ihraç ediliyor. Bunun için bizim burada tarımın önemi çok büyüktür. Biz sadece Mardin’i beslemiyoruz. Mardin dışındaki diğer çoğu ülke ve devletleri de besleyebilecek durumdayız. Kapasite itibariyle Mezopotamya Ovası’nda çok geniş alanda üretim yapılmakta, bu da modern bir tarıma dayalı olduğu için verimimiz genelde yüksek olmaktadır.

ÇİFTÇİLERİMİZ MUHAKKAK ÜRÜNLERİNİ SİGORTALASINLAR

Tarım alanlarında çalışanların ne tür sıkıntıları var. Bu sıkıntıları aşma adına ne tür çalışmalarınız var?

Temel sıkıntı şudur: Özellikle bizim yüzde 35 oranında alanlarımız sulak alanlardır. Bizde iki ürün yetiştiriliyor. İkinci ürün mısır olarak daha çok üretim var. Buğdaydan sonra veyahut kırmızı mercimekten sonra ikinci ürün dediğimiz dana mısır üretimi var. Dana mısır üretimi de suya dayalı olduğu için kuyu suyu ile sulama marifeti yapılıyor ve bu sulamanın yapıldığı dönemde elektrik gücüyle çalıştığı için genelde büyük sıkıntı elektrik oluyor. Çiftçimizin kar marjından böylece biraz düşüş oluyor.

Bunun dışında 30 Mart ile 1 Nisan tarihleri arasında don olayı oldu. Bu don olayından dolayı meyvelerimizin yüzde 90’ı zarar gördü. Tarla ürünlerinde pek zarar görülmedi. Açık verim düşüklüğüne kısmen de olsa sebebiyet verdi. Bunu da Sayın Bakanımızın kendi geçen ifadesiyle gerek sigorta kapsamında olan veya olmayan dahi olsa çiftçilerimizi desteklemek amacıyla bir yıl erteleme yönüne gidileceği ifade edildi.

Tarım dendiğinde malumunuz açık alanda üretim söz konusudur. Açık alanda üretim yapıldığı için de her zaman risk taşıyan bir şeye sahip. Ben bunu ifade ediyorum; tarımla iştigal olan çiftçilerimiz muhakkak ürünlerini sigortalasınlar. Bunu yaptıkları vakit rahat bir şekil de kendi ürünlerini gerek dona karşı gerek diğer zararlara karşı korumuş olurlar.

MEVSİMLİK İŞÇİLER YOK DENECEK KADAR AZDIR

Tarımsal alanlarda istihdam edilen kişilerin can güvenliğine yönelik ne tür çalışmalarınız var?

Tarımda çalışan personellerin iş güvenliğiyle ilgili Çalışma Bakanlığı’nın İŞKUR marifetiyle yapmış olduğu bir çalışma var. Bu çalışma, uzman kişilerin eğitiminden sonra olabilecek riskleri asgari düzeye düşürülmesi veyahut sıfırlanması amaçlanıyor.

Tarımda çalışan kişilerin sayısı baya az düzeye düşmüş. Çünkü tarıma dayalı sanayinin gelişmesiyle beraber tarımda iş gücünün azalmasına sebebiyet vermiş. Örneğin bir pamuk hasadı bir mısır hasadı ve benzeri hasatlar daha önce insan gücü ile yapılıyorken şuanda modernizasyonla veya bakanlığımızın yapmış olduğu düzenlemelerle bu iş gücü kişiden ziyade makine ekipmanına dayalı olduğundan dolayı bunların otomatikmen sigortalı olmuş olması ve iş güvenliği teminatıyla bunlar kendi iş ve görevlerini yapmaktadırlar. Daha önceki dönemlerde mevsimlik işçiler vardı, bu mevsimlik işçiler dediğim şekilde hemen hemen bu bölgede yok derecede az, dolayısıyla bunlara dönük özellikle onların güvenliğini sağlamak adına daha çok nakletmeyle ilgili sıkıntılar oluyordu. Buda çok şükür son zamanlarda giderildi. Tarımda çalışan çiftçilerin nakliyle beraber açık alanda değil daha çok kapalı alanda minibüs gibi araçlarla naklini gerçekleşmiş oluyor ki buda ulaşımda sıkıntılar böylece giderilmiş oluyor.

DAHA İYİYE DOĞRU GİDECEKTİR

Türkiye’de tarımsal alanlarda çalışan işçilerin özlük haklarının tam olarak korunduğunu söyleyebilir miyiz?

Doğrusu bu soruya karşı benim yetkimi aşacak cevap vermek istemiyorum. Çünkü bu gerek Hükümetin gerek bakanın politikasıdır. Ancak ben kendi şahsi düşüncem; demin ifade ettiğim gibi tarımda çalışanlarının özlük hakları eskiye nadiren baya iyileştirmeye gidildi. ‘Bu çok iyi midir’ dendiği vakit aslında iyi değildir. Ancak daha iyiye doğru gidecektir. Umarım ağır bir yük altında çalışan çiftçilerimizin veya daire yöneticilerimizin bunlarda çalışanların hakkını, emeğini alabilmek adına bakanlığımızın politikaları çerçevesinde daha iyi adım atacağını inanıyorum.

HER KÖYE BİR DANIŞMAN PROJESİ

Malumunuz tarım sezonu açıldı. Tarımdan daha iyi bir verim elde edebilmesi için çiftçilere yönelik ne tür çalışmalarınız var?

Mardin’deki tarım üreticileri bilinçli üreticilerdir. Çiftçiler ile diyalog halindeyiz. Örneğin geçen gün bazı çiftçilerimiz tarlalarında sararma olduğunu bize bildirdiler. Bunun üzerinde uzman arkadaşlarımız ile beraber alana çıkıldı ve yapılan incelemelerin ardından sararmanın hastalıktan değil, 30 Mart ile 1 Nisan arasından görülen dondan kaynaklandığını tespit edildi. Tabi her şeyin başında eğitim geliyor ve çiftçimizin her zaman eğitime ihtiyacı vardır. Ancak bizim şöyle bir sıkıntımız vardır. Bazı yörelerde çiftçilerimiz geleneksel üretim tarzından vazgeçmiyor ve atalarından gördüklerine inanıyorlar. Bunu da kırmak için teknik personelimiz çabalarıyla ve ‘Her köye bir danışman’ projesiyle bunu inşallah gidermeye çalışacağız.

TARSİM’E ÜYE OLUN

Peki, bölgemizde tarım ile uğraşanlara bir tavsiyeniz olacak mı?

Tarım alanı, hayvancılık alanı risk taşıyan bir alandır. Bu riski azaltmak için muhakkak TARSİM’e üye olarak ürünlerini sigortalasınlar. Ayrıca bizimle sürekli diyalog içinde olmalarını tavsiye ediyorum.

TURİZM VE TARIM

Son olarak malumunuz önümüzdeki günler Mardin’de ilk kez bir Tarım ve hayvancılık fuarı açılıyor. Bu fuar ile ilgili neler söylemek istersiniz?

Bu fuarın hem bölge, hem Mardin ve hem de komşu ülkeler için çok faydalı olacağına inanıyorum. Mardin, turizm merkezi olduğu gibi tarımın da merkezidir. 8-11 Mayıs tarihleri arasında fuar düzenlenecektir ve herkesi fuara davet ediyorum.

(M. Salih Keskin – İLKHA)