Türkiye, Pamir ve Mert için gözyaşı dökerken ardarda gelen çocuk cinayetleriyle iyice sarsıldı. Birçok ailenin yürekleri de, ocakları da yangın yerine döndü. Mert Aydın, Umut Zambak, Gizem Akdeniz ve daha onlarca çocuk için yürekler yanıyor.
Sadece çocukları katledilen aileler değil, diğer aileler de korku ve dehşetle yaşananları izliyor. Türkiye`yi ayağa kaldıran olaylardan biri Kars`ta yaşandı.
9 yaşında Mert Aydın, babasına yemek götürürken, gezme bahanesiyle kandırılıp, hayatının baharında vahşice katledildi.
Mert Aydın`ın cesedi kent merkezi dışında bir çöp merkezinde bulundu.
Manisa`da kaybolan 9 yaşındaki Umut Zambak 4 gün sonra ölü bulundu. Umut Zambak`ın cesedi Akhisar istasyonu`ndaki su kuyusunda bulundu.
Adana`da parka gitmek için evden çıkan ve daha sonra haber alınamayan Gizem Akdeniz`in cansız bedeni, evlerine 20 km uzaklıkta bulundu.
Gizem, bir akrabası tarafından vahşide öldürüldü.
Bunlar vahşeti yansıtan yüzlerce olaydan sadece birkaçı… Kimi çocuk parkta oyun oynarken, kimi okuldan evine giderken, kimi de babasına yemek götürürken kaçırılıp vahşice öldürüldü. İnsanlar çocuklarını artık sokağa çıkarmaya bile korkuyor. Bir insanı öldürmeyi, bütün insanlığı öldürmekle bir tutan bir dinin mensuplarının bu kadar acımasızlaşması da işin başka bir acı boyutu…
Savaşlarda bile çocukların haklarını koruyan bir toplum bilincine sahipken ne oldu da hayatımızın en masum varlıkları olan çocuklara karşı şiddet ve acımasızlıkta bu kadar ileri gidilebiliyor, bunun sebebi ne?
Bu tarz olayların yaşanmaması için ne gibi önlemler alınmalı, hukukçular, yasalar ve dinimiz bu konuda ne diyor?
İşte bu soruların yanıtını psikolog, hukukçu ve din adamlarına sorduk. Birçoğu, kamuoyunun vicdanının sesini dillendirdi: ‘`Çocuklara tecavüz edip, onları canice öldürenler için idam cezası uygulanmalı``
Prof. Dr. Ersan Şen( Hukukçu):
Türkiye`de hukuk noktasında büyük bir sorunun olduğunu belirten Ersan Şen; ‘`Devlet bu suçu işleyenleri gereği gibi infaz edebilmeli`` diye konuştu.
İŞTE SUÇLARIN ARTMA SEBEBi
Bu suçların en büyük sebebinin halkta sürekli bir af beklentisi olduğunu ifade eden Şen, adalete ve cezalandırmaya olan inancın azaldığını ve insanların; ‘`işlediğim suç nede olsa cezasız kalacak, ceza verilse bile nede olsa tatbik edilmez`` diye düşündüğünü söyledi.
MEDYATİK MESELELER SUÇU ARTTIRIR
Şen, özellikle bu tarz olayların yaşanmasını ve suçların giderek artmasını; Yargılanmaların yeteri kadar hızlı olmaması ve geç bitmesi, cezaların tatbikinin uzun yıllar almasına bağlıyor. Bu durumun cezadan korkanları ve çekinenleri cesaretlendirdiğini söyleyen Şen, medyatik meselelerin de bu durum durumu kaçınılmaz kıldığını ve medyanın bu konuda hassas davranması gerektiğini söyledi.
Şen, bu konuda alınması gereken tedbirleri şöyle sıraladı:
- Devlet, suç işlenmeden, insanların canı yanmadan caydırıcı bir politika izlemeli.
-Asayiş noktalarının önleyici kolluk geliştirilmeli ve güçlendirilmeli.
- Yargı süreci hızlandırılmalı, çok uzamamalı. Toplum bir defa bir hafta önce suç işlemiş birinin cezalandırıldığını görebilmeli.
- Bu olayları çok çabuk sonuçlandıracak hakim ve savcı yok, yargı kurumları zor durumda. Bu durum biran önce son bulmalı.
-Adli Tıp Kurumu iyileştirilmeli ve raporların alınma süresi kısaltılmalı. Bir yılda Adli Tıp raporu beklenemez.
-Yerel mahkeme karar verdikten sonra, tutuklama sitemi getirilerek, infaz başlamalı.
- Devlet daha önceden suç işlemiş olanları sürekli gözetim altında tutmalı. Bu suçluların topluma zarar vermeleri engellenmeli.
İDAM CEZASI OLMALI
Artık sudan sebeplerle kadın ve çocuklara şiddet uygulanabildiğinin vurgulayan Şen, bu noktada ölümün caydırıcı bir çare olarak devreye konulması gerektiğini, insanların canına kast edenlerin ve çocukları bu şekilde vahşice ödürenler için idamın olması gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan:
ASIL ÇILGIN PROJE GÜVENLİK KONUSUNDA OLMALI
Bu kişiler için cezalandırma konusunda yasal sistemlerin yeterli olmadığını savunan Tarhan; ``Çocuk kaçırılma olaylarının artması güvenlik sistemimizin de az olduğunu gösteriyor. Toplumun bu konuyla ilgili bilgilendirilmesi lazım.
Suç analizleri yapılıp hangi bölgede hangi suçlar işleniyor, bunlara bakılıp ona göre çalışmalar yapılmalı`` diyen Tarhan; ‘`Suç olduktan sonra alınan kararlar ve suçlu için verilen mahkeme kararlarıyla olmuyor. Yol bina çalışmalarından daha önemli çocuklarımızın kaçırılıp bu şekilde öldürülmesi. Asıl çılgın proje bu alanda geliştirilmeli" dedi.
İDAM CEZASI CAYDIRICILIĞI ARTTIRIR
İdam cezalarının caydırıcılığı arttırabileceğine dikkat çeken Tarhan; Bu suçu işlemeye iten birçok etkenin olduğunu, idamdan çok, daha güçlü önlemlerin alınmasının daha yararlı olacağını vurguladı. Tarhan: ‘`Bu suçları yapanları incelediğiniz zaman çoğu uyuşturucu kullanıyor. Öncelikle uyuşturucu kullanımının önüne geçilmeli. Uyuşturucunun etkisiyle sevmediği herkesi düşman görüyorlar ve uyuşturucu kullanımının yaygınlaşması bu tarz olayların çoğalmasına sebep oluyor" dedi.
Mehtap Kayaoğlu (psikolog):
ANNE BABALAR ÇOCUKLARINIZI UYARIN!
Ailelerin çocuklarıyla devamlı iletişim halinde olmaları gerektiğini söyleyen Kayaoğlu, çocuklara mahremiyet eğitiminin küçük yaşlardan itibaren verilmesinin bu tarz olayların anlaşılmasında fayda sağlayacağını sözlerine ekledi.
Saldırgan tiplerin daha çok sakin, sessiz çocukları kurban olarak seçtiklerinin altını çizen Kayaoğlu aileleri doğru eğitim verilmesi noktasında da uyardı.
HASTALIKLI KARAKTERLER NASIL ANLAŞILIR?
Kayaoğlu`na göre çocukları istismar eden insanların karakterleri şöyle: ‘`Genelde bunlar sosyal görünümlü asosyal insanlardır. İçe dönük, sakin, vur başına al ekmeğini görüntüsü sergileyen insanlar olarak tanınıyorlar. Kişisel ve duygusal farkındalıkları olmayan, duygularını ifade edemeyen insanlardır. Yaptıkları bu eylemlere de çocukları alet ediyorlar. Çünkü özgüven problemleri olduğu için ve daha üst düzey bir şey planlayamayacaklarından en kolay malzemeye, yani çocuklara ulaşıyorlar.
BÖYLELERİ İÇİN İDAM GELSİN
Bu insanların bozuk kişilik özelliklerine sahip olduğunu ve doğru yola yöneltmenin bunlar için söz konusu dahi bile olmadığını ancak, bu insanları kendisine zarar gelme korkusunun durdurabileceğini söyleyen Kayaoğlu: ‘`Bu tür insanlar suçunun anlaşıldığından ve gerçekten o suçu işlediği bilindikten sonra direkt olarak idam edilmeli`` dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam:
ACİLEN TEDBİR ALMAMIZ GEREKİYOR
"Bunlar çok üzücü hadiseler, hiç yaşamayı istemediğimiz hadiseler. Acilen tedbir almamız gerekiyor. Bakanlık olarak bizim üzerimize düşen sorumluluk aileleri bilinçlendirmek; çocukların, kendilerine yönelen bu tür şiddet olaylarında neler yapabileceklerini planlamak ve çocukları bu yönde eğitmek diyen Bakan İslam; ‘`Bunun için İçişleri ve Adalet bakanlıkları ile birlikte toplantılar yapacağız, ve Adalet Bakanlığı ile birlikte bu konu üzerinde çalışıyoruz. Çalışma, toplumda özellikle çocuklara yönelik işlenen cinsel suçlara karşı, bütün kanunları gözden geçiren bir tasarı taslağı çalışması" dedi.
Konuyla ilgili konuşan iki din adamı Necmettin Nursaçan ve Bayraktar Bayraklı bu suçun Allah`a isyan olduğunu ve cezasının dünyada da ahirette de çok büyük olacağını söyledi.
Necmettin Nursaçan ( Diyanet İşleri Eski Başkan Yardımcısı):
BU ALLAH`A KARŞI EN BÜYÜK İSYANDIR
Bu elbette cinayettir, vahşettir, bu şekilde işlenmiş cinayetler suç üstünde suçtur diyen Necmettin Nursaçan, bunun Allah`a karşı en büyük isyan olduğunu söyledi.
Nursaçan; ‘`İnsan manen tatmin olmayınca, sağlam bir kapıya bağlanmayınca sonuç böyle oluyor. İnsanlar; ‘`Yaptığım yanıma kar kalır biraz çeksem de sorun olmaz`` diye düşünüyor. Allah`a karşı sorumluluk duysa hiç böyle olmayacak. Bu büyük bir isyandır dünyada da ahirette de bunun ızdırabını çeker ve cezasız kalmaz`` dedi.
Prof. Dr. Bayraktar Bayraklı:
BUNUN CEZASI CEHENNEMDİR
Olaya tepki gösteren bir başka ilahiyatçı da Prof. Dr. Bayraktar Bayraklı…
Bayraklı; ‘`Bu hem Allah katında hem insanlık katında büyük bir vahşettir. Cezası da ahirette cehennem ateşidir`` dedi.
Haber7