Hamas hareketinin kafasını koparıp Kudüs camilerinin minarelerine asacağım. Ardından Gazze’de onun yerine Mahmut Abbas’ın kafasını başkan olarak getireceğim. Ardından meydana gelecek gelişmeleri birlikte seyredelim ve Hamas’ın kafasını kopardıktan bir yıl sonra cereyan edecek gelişmelere bakalım... Ardından başımızı ellerimizin arasına alıp tarafsız ve ön yargısız düşünelim. Acaba Hamas’ın kafasının koparılması kapalı olan sınır kapılarını açtı mı? Bu eylem dışarı çıkması engellenen bütün Filistinlilerin özgürce giriş çıkışlarını sağladı mı? Hamas’ın devre dışı bırakılmasıyla Gazze ticareti üzerindeki ambargo kalktı mı? Gazze’nin ithalat ve ihracat yapmasını sağladı mı? İşgalci israil’in engellemeleri olmadan çimento ve diğer inşaat malzemesi Gazze’ye giriş yapabildi mi? Gazze’deki elektrik sorunu çözüldü mü ve yakıt sorunu tamamıyla ortadan kaldırıldı mı? Hamas’ın başını koparmakla büyük ekonomik sıkıntılar çeken Filistinlilerin helal rızık arama yolları açılmış oldu mu? Memur maaşlarının zamanında ödenmesi sağlandı mı? Maaş iyileştirmeleri sağlandı mı? Hamas hareketinin başının koparılması binlerce üniversite mezunu işsize iş sağladı mı? Hamas hareketinin başının koparılması Batı Yaka’daki işgali sonlandırdı mı?

Acaba Hamas’ın kafasını koparmak Filistinliler için imanın en zayıf derecesi olan 1967 sınırları içerisinde başkenti Kudüs olacak Filistin devletlerini kurmalarını sağladı mı? Bu operasyon yurdundan olan milyonlarca Filistinli mültecinin ülkelerine dönüş rüyasını gerçekleştirdi mi?

Eğer yukarıda saydıklarımız gerçekleşecekse, Filistin halkı Hamas hareketinin kafasını koparacak ve onu dipsiz bir kuyuya atacaktır. İnsanlar isimleri hoş diye hareketlere uymuyor. İnsanlar sırf isimleri nedeniyle kimseye takılmıyor. Filistin halkı onun siyasi beklentilerine cevap veren liderlerle, kendi çıkarını korumak için cesur kararlar alan ve bunun arkasında duran hükümetlerin arkasında durur.

Filistin yönetiminde yer alan liderler yaptıkları açıklamalarda Filistin davasının başına gelen belanın, düşmanla yapılan görüşmelerin başarısızlığa neden olmasının, yerleşkelerin durmadan artması ve genişlemesinin, Gazze halkının ambargoya maruz kalma nedeninin, bütün insanların sıkıntı çekmesinin arkasındaki asıl nedenin Filistin sahasındaki bölünme olduğunu söylüyorlar. Bütün bu olumsuzlukların nedeni olarak iç bölünmeyi gösteriyorlar. Ben buradan Hamas hareketine sesleniyorum. Gelin iç bölünmeyi sonlandırın. Tereddüt etmeden uzlaşıya gidin. Bütün hükümet makamlarını Filistin yönetimine teslim edin ve “iç bölünmenin sonlandırılmasıyla Gazze’nin karşı karşıya kaldığı bütün sıkıntılar son bulacaktır. Aynı şekilde bölünmenin son bulmasıyla Hamas’ın Mısırla yaşadığı sorun da son bulacaktır” diyen Fetih lideri Azzam El-Ahmed’in sözüne sımsıkı sarılmasını istiyorum. Sayın Ahmed’in harika sözleri tarihi belgedir. Aynı şekilde Fetih liderlerinin Hamas hareketinin Fetih’e dayanabileceğinin, bir yıl geri plana çekilip Batı Yakada olduğu gibi Gazze’de işleri idare etmesi için bütün resmi makamları Fetih’e teslim etmesinin de itirafıdır. Onlara göre bu süre içinde daha önce ölen ve Birleşmiş Milletlerin 2012 yılında gözlemci statü vermesiyle gömdüğü Oslo Anlaşmasının kabul ettiği gibi ne başkanlık nede parlamento seçimleri yapılacak. Bunun yanında Birleşmiş Milletlerin Filistin devletini kabul etmesi için bütün siyasi gruplar Filistin Ulusal liderliğinde uzlaşacak, işgal altında olan bir yerde başkanlık seçimleriyle parlamento seçimlerine gidilecektir.

Fayiz Ebu Şemmale / Filistin Enformasyon Merkezi