MARDİN – Mardin İl Müftülüğü Konferans Salonu’nda “Mardin’in Kanayan Yarası: Kan Davaları” konulu bir panel düzenlendi. Mardin Valiliği Koordinasyonunda yapılan panel, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünce yürütülen proje kapsamında gerçekleştirildi.
Yrd. Doç. Dr. Nurdan Atalay Güneş moderatörlüğünde yapılan panelde Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesinde Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdulkerim Ünalan, Yrd. Doç. Dr. Sıtkı Karadeniz ve Yrd Doç. Dr. Mahmut Kaya birer konuşma yaptılar.
“Günah, ayıp ve suç olmasına rağmen varlığını devam ettiriyor”
Panelin açılışında konuşan Mardin Vali Yardımcısı Ali İkram Tuna, kan davalarının hem günah, hem ayıp, hem de suç olarak tanımlanmasına rağmen halen varlığını devam ettirdiğine dikkat çekti. Tuna, “Artık televizyonlarda geride kalmış gözü yaşlı eş, anne ve çocuk görmek istemiyoruz. Özelikle turizmde dünyaya açılan Mardin’de bu tip örnekleri görmek bizleri daha çok üzecektir.” dedi.
“Genellikle akrabalar arasında çıkıyor”
Açılış konuşmasının ardından sözü alan panelist Prof. Dr. Mazhar Bağlı, kan davalarının genellikle akrabalar arasında yaşandığına dikkat çekerek hayatından örnekler verdi.
Bağlı, “Ben Urfalıyım. Zamanında benim babamın amcası kendi amcasının oğlunu öldürdü. Uzun yıllar kan davalı olduğumuz akrabalarımız yaşadığı köylerden geçemezdik. Örneğin Birecik ilçesine gitmek için normalde 20 kilometrelik bir yol varken, 35 kilometrelik bir yolu kat ederek gidiyorduk. Tüm bunları onlara görünmemek için yapıyorduk, yani can güvenliliğin dışında onlara görünmemek de kan davasının bir adabıydı. Tarlaya gittiğimizde annemin ne kadar tedirgin olduğunu ve biz dönene kadar uyumadığını bilirim. Tabi daha sonra barıştık. Peygamberimizin de kan davasını kaldırdığını ve gerçekleşmemesi için bir emrinin de var olduğunu biliyoruz.” dedi.
“Allah, insana değer vermiştir”
Daha sonra sözü alan Prof. Dr. Abdulkerim Ünalan, İslam hukukunda bir insanı kasten öldürmenin cezasının kısas olduğunu ifade ederek, “Eğer kaza ile öldürürse 100 devedir. Yani Allah-u Teâlâ, insanı en güzel surette yaratmasının yanında değer de vermiştir. Kan davalarını önlemek için neler yapmak lazım onun üzerinde yoğunlaşmamız gerekiyor. Çünkü amaç kanın dökülmesini engellemektir.” diye konuştu. (M. Salih Keskin – İLKHA)