Riyad Makaev/Doğruhaber-haber-analiz

Dünya bizi her gün şaşırtmaya devam ediyor. Son 20 sene hızla gelişen teknoloji ve insanlar, birbirine ayak uydurmakta zorluk çekiyor. İnsanlar, gelişen teknoloji ile her zaman problemler yaşamışlardır. Otomobil icat edildiğinde, uçaklar icat edildiğinde insanların iştahları, dünyaya sahip olma arzuları daha da artmıştır. İnsanların dünyaya yönelik arzuları her zaman savaşları meydana getirir. Son 14 sene şahit olduğumuz savaşlar, hep dünya enerjisine sahip olmak ve insanları demokrasinin kölesi haline getirmek için yapılan savaşlardır.

Rusya, Sovyetler Birliği dönemindeki güce sahip olmak istiyor ve daha çok ülkeyi sömürmek için uğraşıyor. Sovyetler Birliği’ni yıkan Batı ise, Demokrasi adı altında ülkeleri sömürmeye çalışıyor. Uzaktan bakılınca milletler için özgürlük ve adalet veya insan hakları için yapılan mücadele olarak görünen bu savaşlar, hepsi dünya zenginliklerine sahip olmak ve insanları köleleştirmek adına yapılmaktadır. Düşünmeyen, üretmeyen, sadece tüketen ve Batı felsefesinin ürettiği kanunlara boyun eğen bir toplum yaratılmak isteniyor. Bugün Müslümanların Kur’an’dan daha çok, demokrasiye sarılmış olarak görünmeleri çok üzücüdür.

Müslüman olarak bizim iyi düşünmemiz lazım. Sadece iki tane “Felsefe” vardır. Biri İslam, diğeri küfür. Roma felsefesi, Hind felsefesi, Çin felsefesi, Batı felsefesi, bunların hepsi bir nevi küfrün çeşitleridir. Bir Müslüman’ın felsefesi “İslam” olmalıdır. İslam’ı bir rehber olarak alırsak Şeytan’ın “dünya oyunları” bize zarar vermez.

Suriye’de çatışan “filozoflar” umduklarını bulamayınca, dünyanın öbür ucunda yeni bir kavga çıkardılar. Bu “filozofların” asıl hedefi, silah satmaktır. Çeçenistan, Bosna, Kosova, Afganistan, Irak, Sudan, Arap baharı ile çalkalanan tüm ülkelerin hepsinde dünyanın dev silah üretici “filozofları” silah sattılar ve güçlerine güç kattılar. Rusya, ABD, AB gibi devletlerin liderlerinin görevi, bu dev fabrikaların ihtiyacı olunca savaş çıkartmaktır. Bundan dolayı bu ülkelerin liderlerinin seçim kampanyalarında bu “filozoflar” maddi destek verir ve istediği adamı iktidara getirir. Söylediklerim çok iddialı olabilir, ancak gerçek budur. Rusya Suriye’ye ve İran’a silah satıyor. Buralarda iktidar olarak gözüken Şii Müslümanlar. ABD-AB ise Arap ülkelerine silah satıyor. Buralarda iktidarda olanlar da Sünni mezhepten. Bu ülkeler arasında savaş çıkartmak ve silah fabrikalarının çalışması için Şii-Sünni çatışması çıkartılmaya çalışılıyor. Çok karışık bir dünya düzeninde yaşıyoruz. Bunu sadece bir yazıda anlatmak imkânsız...

BUNLAR BARIŞ GETİRENLER DEĞİL, SAVAŞ ÜRETENLERDİR
Silah üreticilerin yanında bir de dev petrol ve doğalgaz şirketleri yer almaktadır. İskoç asıllı Müslüman olan Lan Dallas “The Politics of Power” kitabında dünyanın 8 tane dev petrol ve doğalgaz şirketlerinin elindeki servetle, dünyanın sekiz kere alınabileceğini söylüyor. Düşünün ne servetleri var bu “filozofların” ellerinde ve hala doymamışlar. İştahları o kadar kabarmış ki, kendilerini “Tanrı” sanmaya başlamışlar. İnsanların kaderleriyle oynuyorlar. Geçen hafta Ukrayna’nın geleceğini kararlaştırmak için Cenevre’de bir araya gelen dörtlü, şimdiden aldığı kararları bozmaya başladı. Bunlar Suriye için de bir araya gelmişlerdi. Ancak hiçbir şeyi halledemediler. Bunlar barış getirenler değil, savaş üretenlerdir. Yani bir devlet için, bir halk için bir araya geliyor ve o halka sormadan danışmadan bu halkın ve devletin geleceği konusunda kararlar veriyorlar. Yani “Tanrılık” oynuyorlar. En ilginci elindeki kitap “demokrasi kitabı” yani üretmiş olduğu “yeni dinin” kitabı. Ukrayna kendini durup dururken kaos içinde buldu. Buna sebep olan kimdir? ABD-AB ve Rusya’dır. Düşünün, iki komşu bir araya geliyor ve senin ev hakkında “bu oda benim, şu oda senin olsun” diye karar veriyor.

Sovyetler Birliği’nden ayrılarak bağımsızlığına kavuşan Ukrayna’ya Rusya doğudan bir şey gösteriyor adeta “gel gel” diyor. Batı’dan ABD-AB demokrasi kitabını gösteriyor, “buraya gel, adam ol” diyor. Ukrayna şaşırmış durumda. Rusya’nın ve ABD-AB’nin Ukrayna umurlarında değil. Rus petrol ve doğalgaz şirketleri şimdiye kadar Ukrayna üzerinden yapmış oldukları boru hatları yatırımının boşuna gitmesini istemiyor. ABD-AB ise kendilerinin yaratmış olduğu gerginlikten faydalanarak Rusya tarafından gelen tehdide karşın Ukrayna ordusunu yeni teknolojik silahlarla donatmak istiyor. ABD Ukrayna’yı bu hale getirmek için beş milyar dolar harcadığını itiraf etti. Şimdi ABD askeri konusunda Ukrayna ordusunda yeni reformlar ve bu reformların gerçekleştirilmesi için yan kuruluşu olan AB’den finans ayıracağını söylüyor. Böylece Ukrayna ABD-AB’ye hep borçlu kalacak. Çünkü Ukrayna’nın demokrasisini korumak için yardım etmiş olacaklar. ABD-AB savaş konusunda artık bayağı ilerlemişler. Yani fiilen Irak, Afganistan savaşları gibi savaş çıkarmadan bölgede gerginlik yaratarak bundan nemalanıyor. Bir nevi, itfaiyecinin giysisini giyerek önce ateşe benzin taşıyorlar, sonra ateşi söndürmek için “bizde su var” diyorlar.

MÜSLÜMANLAR KIRIM’I TAMAMEN KAYBEDİYOR
Rusya, Doğu Ukrayna’da hala aktif olarak kendini göstermektedir. Bölgede Rus askeri özel timi elemanlarının bulunduğu ve isyancılara yardım ettikleri yönünde haberler var. Özellikle Slavansk’te Rus yanlısı gruplar devlete ait binaları elde tutuyorlar. ABD-AB artık Kırım’ı gündeme bile getirmiyor. Çünkü Kırım konusunda ABD-AB istediği sonucu elde etti. Ukrayna artık kendini rahat hissetmeyecek, daha fazla bölge elinden çıkmasın diye silahlanması ve orduyu güçlendirmesi gerekecek. Rusya, artık kendi düşmanına silah vermez. Ukrayna ABD-AB’ye kalıyor... ABD, bölgedeki Rus yanlısı grupların Rusya tarafından desteklendiğini öne sürerek, silahsızlandırma gerçekleşmez ise Rusya’ya karşı yeni yaptırımları uygulayacağı konusunda uyarıyor. Hatta Rusya Devlet Başkanı Putin’e karşı bile özel yaptırımlar gündemde.
Putin ise bu konuda pek rahat. Geçen hafta Rusya vatandaşlığı almak isteyenlere kolaylık sağlayan yasayı kabul etti. Kırım’da yeni “Las Vegas” kurmaya niyetli. Müslüman topraklarında ekonomiyi canlandırmak içim gazinolar kurmayı düşünüyor. Bölgede, yeni yerler yerine mevcut hotellere gazino açma ve turistleri çekmek adına her eğlenceyi mubah kılacak. Müslümanlar Kırım’ı tamamen kaybediyorlar. Sadece özgürlüklerini değil, maneviyatlarını bile ellerinden almaya kararlılar. Kırım Müslümanlarının Rusya’ya entegrasyonu böyle yapılacakmış!

Tüm bu oyunların arkasında siyonist güçlerin olduğu aşikârdır. Biz Müslümanlar olarak ister istemez bazen bunların kurmuş olduğu “Game of Wars” oyunlarına alet oluyoruz. Bilgiyi doğru kaynağından almak çok önemli. Zalimlerin, Karunların, Hamanların oyunlarına karşı Müslümanlar çok ama çok dikkatli olmalı. Allah Müslümanların yar ve yardımcısı olsun. Amin!