Muhammed`i Sevda amd âlemlerin rabbi olan bizi yoktan var eden Allah (a.c)`e Salât ve selam muttakilerin imamı mücahitlerin komutanı resul-e Zişan efendimize pak ehli bey tine, ashabına, sıdıklara, şehitlere ve kıyamete kadar yolarının takipçisi olan muvvahitlere olsun.
قَالَ النَّبِيُّ وَوَلَدِهِ وَالنَّاسِ أَجْمَعِينَ \"صلى الله عليه وسلم \" لاَ يُؤْمِنُ أَحَدُكُمْ حَتَّى أَكُونَ أَحَبَّ إِلَيْهِ مِنْ وَالِدِهِ
&`;Peygamber (SAV) şöyle buyurmaktadır: &`;Sizden biriniz beni annesinden-babasından, çoluk-çocuğunuzdan ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe iman etmiş olamaz” [Buharı, Sahih, İman, 2/8 (I;9)]
Tarih öyle sevdalara şahitlik etmiştir ki insan bu sevdalara baktığı zaman kendinden geçer ve bu sevdaya anlam veremez. Nasıl olurda bu böyle olur diye düşünmeye başlayıp akıl sır erdiremez. Ve tarihin hiçbir sayfasına da H.z Muhammed`in ve ashabının sevdası gibi bir sevda yazılmamıştır. Hiçbir ümmet H.z Muhammed`in ümmeti gibi onu sevip ona bağlanmamıştır. H.z Muhammed`in ashabı ona öyle bir sevda ile bağlanmıştır ki en sevdiği şeylerinden mallarından, canlarından vazgeçip dünyayı ellerinin tersiyle itip yalnızca Muhammed`i sevda için yaşayıp Muhammed`i sevda için ölmüşlerdir. Bu sevda uğruna kimi kızgın çölde kocaman kayaların altında ehad, ehad diye haykırırken kimi kızgın yağların içinde keşke binlerce canım olsaydı da şuan Muhammed (a.s) için bu kızgın yağın içine atılıp kavrulsaydım demiştir kimi karanlık hücrelerde soğuk betonlarda bu sevdayı haykırırken. Kimi Muhammed (a.s)`a kendini siper yapıp kollarını bacaklarını vermiştir. Kimi sırf ona tabi oldu diye vahşice işkence görmüştür. Onlar bu zorlukları gördükçe davalarına Muhammed (a.s)`a daha da bağlanmıştır. Ama küfür nede yaptıysa bu sevdaya engel olmayıp bu sevdanın daha da yayılmasına sebep olmuşlar dır. Bu gün diyar-i Amed`in istasyon meydanı Nevroz (Muhammed)`i meydanı buna şahitlik yapmaktadır. Belki de bu sevdayı anlamak için Hubeyb bin Adiy`nin Resulullaha olan sevdasına bakmak lazım. Hubeyb Resulullahı öyle bir sevmiştir ki gerçektende onun sevdasını anlatmak için bütün denizler mürekkep ağaçlar kalem gökyüzü sayfa olsa yinede az gelir. Gelin hep beraber Hubeyb`in Resulullahı nasıl sevdiğine ona nasıl kör düğüm ile bağlandığına bir bakalım. Hubeyb`in olayı siyerde Reci vakası olarak geçer. Hani Reci vakası bir gurubun H.z Peygambere gelerek ey Allah`ın Resulü biz Müslüman olduk. Ama biz İslam`ı bilmiyoruz bize Kuran öğretecek kimseler gönder diyecek. H.z Peygamberde yedi kişiden oluşan bir heyet hazırlayıp onlara Kuran öğretmesi için gönderecek yolda bu heyete tuzak kurdurup bunlardan beşini şehit edip ikisini tutsak edeceklerdir bunlardan biri Hubeyb bin Adiy diğeri ise Zeyd bin Desinedir. Sırf Kuranı öğretmeye gittikleri için onları karanlık hücrelere atıp elerine ayaklarına prangalar zincirler vuracaklar. Ve bir süre sonra onları idam etmeye karar verecekler. Hubeyb hücrede namaz kıldığı esnada biri gelip Hubeyb hazırlan yarın seni idam edeceğiz der Hubeyb hiç umursamayıp adamın yüzüne bile bakmaya tenezzül etmez ve içinden ya ilahi hamd olsun ki yarın Muhammed (a.s)`ın sevdası için asılacam der. Değerli kardeşler şurada bir parantez açalım ( biri bize gelip bir günlük ömrün kaldı yarın seni öldüreceğiz dese biz ne hale girerdik saçlarımıza aklar mı düşerdi yoksa korkudan sap sarımı kesilirdik yoksa hıçkıra, hıçkıra ağlar mıydık? İşte Muhammed (a.s)`ın ashabının sevdası onu ölümüne sevip onun uğrunda param parça olmaktı değerli kardeşlerim.) Ve Hubeyb namazı bitirdikten sonra ellerini açıp Yarabbi karşına Muhammed ‘i sevda ilen geliyorum sen şahitsin diye dua edecek. Daha sonra kalkıp saçını sakalını düzeltip temiz elbiselerini giyecek. Rabbinin karşınına bütün bir hayatının temiz geçtiği gibi temiz gitmek isteyecek. Ve sabah olacaktır. Hubeyb hazırlığını tamamlamıştır. Hücreye iki kişi gelip Hubeyb ölme zamanın geldi. Şimdi seni idam etmeye götüreceğiz der. Ve Hubeybin ve Zeydin ellerini ayaklarını bağlayıp idam edilecek meydana götürürler. Müşriklerin önde geleni halkı meydanda toplatıp kalbi Muhammed ‘i sevda ile dolu olan bu gençlerin aczi yeti gösterecek. Hubeyb ve Zeyd elleri ayakları prangalı bir şekilde meydana getirilecekler. Hubey ve Zeyd öyle bir şekilde meydana giriş yapacaklardır ki onları görenler büyük bir hayranlıkla onları izlemeye başlar Hubeyb ve Zeyd öyle bir kararlıkla yürüyorlar ki her adımları meydanı titretip baştan aşağı alaşağı ediyordu. Göğüsleri önde büyük bir kararlılıkla idam sehpasına doğru yürüdüler. Hubeyb ve Zeyd`i sehpaya çıkaracaklar boynuna ipleri geçirecekler. Ve müşriklerin önde geleni Hubeybe yaklaşarak Hubeyb hani idamlıklara son istekleri sorulur. Bende size sora cam sizin son bir isteğiniz var mı diyecek. Hubeyb evet var diyecek. Hubeybe son isteğin nedir diyecekler. Hubeyb son isteğim iki rekât namaz kılmaktır diyecek müşriklerin önde geleni şaşıracak nasıl olurda bunlar ölürken bile ibadeti düşüne biliyorlar kim bunların yerinde olsaydı beni öldürmeyin diye yalvarmaya ayaklarıma kapanmaya başlarlardı ama bunlar ölürken bile namaz diyorlar diyip büyük bir şaşkınlık geçirmeye başlayacaktır. Ve Hubeyb iki rekât namaz kılmaya başlayacaktır öyle bir huşu içinde kılacak ki bütün müşrikler onun yaptığı bu ibadeti kıskanacaklardır. Hubeyb namazını bitirip ellerini açıp yarabbi sana geliyorum beni dergâhına kabul et diyecektir. Hubeyb ve Zeydin tekrar boynuna ipi geçirilecekler. Müşriklerin önde geleni bu kalabalığın içinde Muhammed ‘i küçük düşüreyim diye düşünüp ama kendisinin ne kadar alçaldığını göremeyecek ve Hubeybin yanına yaklaşıp tüm kalabalığın duyabileceği bir ses tonu ile şöyle demeye başlar. Hubeyb biraz sonra öleceksin birkaç dakika sonra hayatın som bulacak sen ister miydin ki şuan Muhammed ‘in burada senin yerinde olup sende hanımın çocuklarının yanında olup güzel bir şekilde yaşamayı ister miydin diye soracak. Hubeyb ona öyle bir cevap verecek ki bu cevap tarihin sayfalarına altın harflerle yazılacak. Hubeyb vallahi, vallahi ben H.z Muhammed`in Mekke de yürürken ayağına bir diken batmasına razı olamam, ben nasıl isterim ki şuan Muhammed (a.s) burada olmasını vallahi değil bir yüz binlerce canım olsa Muhammed (a.s) uğrunda feda olsun diyecek ve müşriklerin önde geleni bu sözü kaldıramayıp Hubeybin asılmasını beklemeden hemen kılıç ve mızraklarla Hubeyb`i parçalamaya başlayacaktır. Hubeyb ve Zeyd’i idam sehpasında şehit edecektir. Ve o müşrik kendi kendine şöyle mırıldanmaya başlayacaktır. Ben hayatımda Muhammed (a.s) kadar sevilen birini görmedim bu Muhammed (a.s) ne kadarda çok seviliyor diyecek. Evet, sen o taşlaşmış kalbin ile nerden bileceksin ki Muhammedi sevda nasıl bir sevdadır sen nerden anlayacaksın ki bu sevdaya gönül verenlerin halini sen sevmeden bilemesin ki tanımadan anlayamasın ki Muhammed (a.s)`mı bu sevda gurbet elde Cafer, Uhud`a Sümeyra, kızgın çölde Bilal Sevr`de Ebubekir olmaktır. Bu sevda feda olmak davası uğruna sevdası kurban olmak her şeyinden vazgeçmektir.
Selam ve Dua İle
Ahmed Arık / Diyarbakır