KONYA - Konya İnanç Özgürlükleri Platformu, 345. hafta basın açıklamasını Kayalıpark alanında gerçekleştirdi. Basın sözcüsü Muharrem Keskin tarafından okunan basın açıklamasında; Meclisten geçen yeni MİT Yasası ile ilgili endişelerini dile getirildi. Yasanın bu haliyle muhaberatın devletleşmesi olarak nitelendirilebileceği ifade edildi.
“Türkiye BBG evine mi dönüyor?”
Nahl Suresi 94-96 Ayetlerin mealinin okunarak başlandığı açıklamada; “George Orwel`in 1984 isimli kitabı 2014`de 30 yıl ara ile Türkiye`de gerçek mi oluyor? Big brother yani büyük birader hepimizi gözetleyecek mi? Türkiye BBG evine mi dönüyor? Gözetlenmekten, tapelerden, dinlenmelerden muzdarip olanlar bu rahatsız oldukları gayrı resmi durumu resmi hale mi getirmek istiyorlar? Başkaları yapınca kötü, siz yapınca iyi mi oluyor? Hak ihlalleri size göre illegal yapılar tarafından yapılınca kıyameti koparıyorsunuz da, daha sonra aynı ihlalleri kendiniz yapabilmek için yasalar mı getiriyorsunuz? “ denildi.
“Bu yasayı hazırlayanlar ile Kurtlar Vadisi dizisinin senaristleri aynı mıdır?”
Yeni MİT yasasının meclisten geçtiği haliyle önemli tartışmalara sebebiyet verdiği kaydedilen açıklamada; “Yasanın içeriği ciddi bir şekilde okunduğunda bu yasayı hazırlayanlar ile Kurtlar Vadisi dizisinin senaristleri aynı mıdır?` sorusu akla gelmeye başladı. Sanki Kurtlar Vadisi hayalleri MİT yasası ile vücut bulup yeni bir resmi görüntüye kavuşuyor. Hukuk dışı illegal bir anlayış resmileştirilerek legal hale mi dönüştürülüyor? Kimlik değiştirmeler yüz nakilleri yepyeni bir hayat garantileri ile mitçiler Polat Alemdarcılık oynamaya mı teşvik ediliyor? Herhangi bir merci tarafından sorgulanamayacak olan bir kurumla yüzleşmeyecek mi? bu kurumu hesap sorulamaz hale getirmekten kim, hangi faydaları ummaktadır?”ifadeleri dikkat çekti.
Keskin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kişi, Kurum, Kuruluş ve değişik organizasyonların her türlü bilgisine erişmek onları dilediği yöntemlerle elde etmek ve bu bilgileri vermekten kaçınanları hapis ile cezalandırmak mahremiyet prensiplerinin her türlüsünü ortadan kaldırmaz mı? MİT kurumu bundan sonra `Resmi Tele kulak` olarak mı çalışacak? “şeklinde kaygılarını dile getirdi.
Keskin konuşmasının devamında,”Yurtdışı operasyonları ile yetkilendirilen MİT, CIA, MOSSAD ve KGB gibi mi çalışacak? Bu istihbarat örgütlerinin yapıp ettiklerinden rahatsız olanlar şimdi kendi istihbarat örgütlerini aynı duruma mı çıkaracaklar? Yeni yasa ile muhbirliğin teşviki ve desteklenmesi de yasal hale gelmektedir. Bu yasallık toplumun içerisinde hangi ahlaki bozulmalara sebebiyet verecektir? Birbirinden şüphe eden kimselerin, üçüncü şahısların Mit’e çalışıyor endişesi ile birbirine bakan kimselerin arasında nasıl bir güven ortamı oluşturulacak? Onların ruh sağlıkları nasıl koruma altına alınacak?” ifadelerini kullandı.
Bu kuruma bağlı olanların kendileri ve aileleri özel bir yasal zırha bürüneceklerini vurgulayan Keskin, Bu zırh ile birlikte bu ayrıcalıklı dokunulmaz, sorgulanmaz, müdahale edilemez sınıfın toplum içerisindeki gelebileceği noktayı tahayyül etmek güç olmayacaktır.dedi.
Keskin “Hakkın güçlü olması için ortaya çıkma iddiasında olanların, gücü hak kılmak çabası ne kadar ibret vericidir.” sözleriyle basın açıklamasını noktaladı. (İlyas Yavuz-İLKHA)