BİNGÖL - Mısır’da 529 kişi için alınan idam kararı, Bingöl Bilgi Düşünce Derneğince düzenlenen kitlesel basın açıklamasıyla lanetlendi.
Bingöl Dörtyolda toplanan yüzlerce kişi, “Darbeci Firavunlar döktüğü kanda boğulacak” , “Bütün ümmet tek yürek”, “İslami hareket engellenemez” ve “Suriye’de, Mısır’da direnişe bin selam!” dövizleri taşıdı.
Bingöl Bilgi Düşünce Derneği Başkanı Dr. Mustafa Yılmaz bir selamlama konuşmasın yaptı. ‘’Ancak Müminler kardeştir’’ ayetin hatırlatan Yılmaz, ‘’Tüm Dünya kardeşlerimizin yanında olduğumuzu haykırmak için buradayız. Bingöllü Müslümanlar darbecileri sevmiyor. Bunu ispatlamış bir halktır, Bingöl halkı. Buradaki Müslümanlar bütün darbecilere karşı olduğu gibi sisi darbecisine de karşıdır. Mısır’daki furavun yönetimi 529 Müslüman için idam kararı almış. Bizim kaderimiz ve ecellerimiz Allah’ın elindedir. Biz buna iman ediyoruz. Dolayısıyla Burada yaptığımız en önemli iş şuurluğumuzu ve şahitliğimizi ortaya koymak ve zülme karşı sesimizi yükselterek Müslüman kardeşlerimizin yanında olduğumuzu haykırmaktır.’’dedi.
Katılımcılar adına basın açıklamasını Hamdullah Dargın okudu. Açıklamada; ‘’Darbe karanlığına teslim olmayan, direniş ve şahadet mektebinin aziz öğrencilerine selam olsun! Tüm baskı ve zulümlere rağmen, adalet ve özgürlük talebiyle meydanları terk etmeyen İhvan-ı Müsliminin yiğit erlerine selam olsun! Dünyanın suskunluğuna aldırmadan Rablerine verdikleri söze sadık kalan Mısırlı Müslümanlara binlerce selam olsun! Zindanları medreseye çeviren Yusuf’un yiğit takipçilerine selam olsun!’’ denildi.
‘’20 dakikalık sürede savunmaları dahi alınmayan 529 Müslüman’a idam cezası verdi’’
3 Temmuzda, Mısır halkının meşru-seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi askeri darbe ile deviren Sisi Cuntası’nın Müslüman Kardeşlere yönelik baskı ve zulümlerinde sınır tanımadıklarını belirten Dargın, ‘’ Cinayet şebekesi katil cuntacıların emrindeki mahkemeler, yargılanan 1200 kardeşimizden 529 una idam cezası verdi. 20 dakikalık sürede savunmaları dahi almadan karar veren mahkeme, yaklaşık 600 kardeşimizi daha idam cezasına çarptırmak için zalimce çalışmalarını sürdürmektedir. Minye mahkemesinde görülen ve aralarında İhvan-ı Müslimin teşkilatının lideri Muhammed Bedii’nin de bulunduğu teşkilat üyelerinin yargılandıkları bu davada, darbe karşıtı protestolar nedeniyle yargılanan kardeşlerimiz “Şiddet olaylarına karışmak, kişilere ve kamu malına saldırı” gibi uydurma suçlamalarla idama mahkûm edildiler.’’dedi.
‘’Mısır tarihi, Firavunların ve Musaların mücadelesine şahit olmuştur’’
Mısır tarihi, Firavunların ve Musaların mücadelesine şahit olduğunu belirten Dargın, ‘’Halkın başına çöreklenen Firavun, Haman, Karun ve Bel’am dörtlü çetesi, her zaman karşılarında Hakkı savunan bir Musa ile karşılaşmış, Tevhidin bayraktarlığını yapan Musa’yı yok etmek için bütün güçlerini kullanmışlardır. Allaha dayanan Musa, güce tapan bu tağutları tarihin çöplüğüne gömmüştür. Yakın tarihte Mısır’ın başına çöreklenen tağutlar, Firavunları aratacak zulümlere imza atmışlardır. Cemal Abdunnasır, Enver Sedat ve Hüsnü mübarek, Mısır’da yönetime gelir gelmez, dedeleri Firavunun yolunu takip ederek, Musa’nın takipçileri olan İhvan-ı Müslimin mensuplarını yok etmek için her türlü zulmü yaptılar. Çağımızın yiğit âlimlerinden olan Seyyid Kutup ve daha nicelerini şehid ettiler.’’ifadelerine yer verdi.
‘’Sisi, darbeyi Haman, Karun ve Bel’am üçlüsüyle beraber yaptı’’
Sisi, darbeyi yaparken yanında Haman, Karun ve Bel’am üçlüsüyle beraber yaptığını belirten Dargın ‘’Kendisi Firavun rolünü üstlenmiş, Ezher Şeyhi Bel’am’ın yerini almış, Suudi Arabistan ve ABD ekonomik yardım rakamlarını açıklayarak Karun’un koltuğuna kurulmuş, Mısır ordusu ve polisi elindeki silah gücü ile Haman’ın görevini üstlenmiştir.’’dedi.
‘’Sisi ve çetesi binlerce müslümanı şehid ettirmiş, on binlercesini zindanlara doldurmuştur’’
Sisi ve çetesi, darbeyi protesto eden Müslümanlara katliam yaptığını hatırlatan Dargın, ‘’ Uluslar arası şer şebekelerinin desteğini alan Sisi ve çetesi, darbeyi protesto eden Müslümanların üzerine kurşun yağdırarak binlercesini şehid ettirmiş, on binlercesini zindanlara doldurmuştur. Cunta destekçisi baltacılar, mısır sokaklarında günlerce terör estirerek önlerine gelen darbe karşıtlarını canice katletmişlerdir.’’dedi.
‘’Bu mücadelede Musa İmanı, Firavun ise Küfrü temsil etmektedir’’
Bu bir İman- Küfür mücadelesi olduğunu belirten Dargın, ‘’ Bu mücadelede Musa İmanı, Firavun ise Küfrü temsil etmektedir. Tarih, bu mücadelelerin tamamında İmanın zaferine şahittir. Küfrün, zulmün yenilgisi kaçınılmazdır.’’diye konuştu.
‘’Allah yolunda ölmek en büyük gayemizdir’’
‘’Hasan El-Benna’nın, Seyyid Kutub’un, Abdulkadir Udeh’in ve onlar gibi nice önderlerin şahadeti İslami Hareketi bitirmemiş, aksine güçlendirmiştir’’ diyen Dargın, şunları söyledi: ‘’Bunun sonucu olan Ortadoğu intifadası, 40 yıllık Mübarek saltanatını yerle bir etti, yerine “Anayasamız Kuran’dır, önderimiz Resulullah’tır, Yolumuz cihaddır, Allah yolunda ölmek en büyük gayemizdir. Hepsinin üstünde amacımız Allah’ın rızasıdır.” diyerek İslam dünyasına ümit veren Muhammed Mursi’nin Cumhurbaşkanı olmasına vesile oldu. Ancak bu durum karşısında panikleyen şer güçleri boş durmadılar, kukla Sisi eliyle bu duruma son verdiler. Sisi çetesi ve onların uluslar arası şer şebekesini uyarıyoruz. Aklınızı başınıza alın, insanlık tarihine kara bir leke olarak geçecek ve insanlığın vicdanını yaralayacak bu kararları derhal iptal edin. İdama mahküm edilen İhvan üyelerini Mısır’a teslim eden yöneticiler! Galiba siz, dünya Müslümanlarının kin ve nefretini, lanetini kazanan İsrailli yöneticilerle yarışmaya çalışıyorsunuz. Sisi ve şebekesinin tahakkümlerinin geçici olduğunu, Mısır’da zaferin er veya geç Müslümanların olacağını müjdeliyoruz. Bu şanlı direnişlerinde kardeşlerimizin yanında olduğumuzu, onları yalnız bırakmayacağımızı haykırıyor, Rabbimizi şahit tutarak söz veriyoruz.’’
‘’Zalimler İçin Yaşasın Cehennem!’’
Bizler cuntanın baskı ve despotizmini şiddetle kınıyor ve lanetlediklerini ifade eden Dargın sözlerini şöyle tamamladı: ‘’Bizler Bingöllü Müslümanlar olarak İhvan’a karşı gerçekleştirilen bu haksız, hukuksuz ve alçakça saldırıları, bir komediden farksız olan idam kararlarını, cuntanın baskı ve despotizmini şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. Cinayet şebekesi cuntacıların işledikleri katliamlarda şehit düşen kardeşlerimizin şahadetlerinin Alemlerin Rabbi olan Allah katında kabul edilmesini diliyoruz. Duruşma salonlarında bembeyaz kefenleri ile darbe karanlığına baş kaldıran, şehadeti esarete tercih eden ve asla zillete boyun eğmeyeceklerini haykıran kardeşlerimizi selamlıyoruz. Mısırlı Müslüman kardeşlerimizin mücadelesi ile dayanışma içinde olduğumuzu, zalimlere karşı bu güne kadar ortaya koydukları direnişle iftihar ettiğimizi duyuruyor, Rabbimizden kardeşlerimize güç ve sabır vermesini, ayaklarını sabit kılmasını diliyoruz. Mısır’da askeri cuntanın karşısında kardeşlerimizin yanında olduğumuzu bir kez daha haykırıyoruz.”
Program yapılan duayla sona erdi.(Nihat Kanat, Ali Fidancı-İLKHA)