Üçüncü Türkiye-İspanya Zirvesi`nin ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve İspanya Başbakanı Jose Luis Zapatero, Başbakanlık Merkez Bina`da ortak bir basın toplantısı düzenledi. Açıklamaların ardından iki başbakan gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Başbakan Erdoğan, Türkiye`ye füze kalkanını kurulması ile ilgili son durumun sorulması ve bu sistemin İsrail`i korumak için yapıldığı yorumlarının ve İran`dan gelen tepkilerin hatırlatılması üzerine, şunları kaydetti:
"Bu konu, Türkiye`de bir radar üssünün kurulması olayıdır ve bu radar üssünün kurulması NATO çerçevesi içerisinde yapılan bir süreçtir. Bizler de bir NATO ülkesi olmak suretiyle bu konunun en uygun neresiyse, bunu gerek Silahlı Kuvvetlerimiz, gerek Dışişlerimiz çalışmalarını azami ölçüde en ince detayına kadar yaptı ve hala da bu çalışmalar yapılıyor. Ve en kısa zamanda neticelendirip Türkiye`de bizleri herhangi bir sıkıntıya, vesaireye sokacak bir adım söz konusu değil. Bunların hepsi sadece basit kulislerdir. Atılan adımın biz bölgemiz için önemli olduğunu düşünüyoruz ve bunun için de bu konuda hükümet olarak en geniş manada da istişare yaparak kararımızı vermiş bulunuyoruz."
Türkiye ile İsrail arasındaki kriz konusunda konuk Başbakanın kendisine sorusu olup olmadığının sorulması üzerine Başbakan Erdoğan İspanyol gazeteciye, `Tek kelimeyle mi cevap vereyim detaya gireyim mi?` diye sordu. Gazetecinin detaylı yanıt vermesi isteği üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:
"Değerli dostum, Türkiye İsrail ilişkileriyle ilgili tabi ki bana soru sordular. Ve kendilerine bizim de, tabi süreci detay anlattık ama tabi burada detaya girmemize gerek yok. Ancak biliyorsunuz, İsrail`in uzlaşmaz tavırları karşısında, uluslararası sularda 9 vatandaşımızı şehit etmelerinden sonra uzun bir süreç tabi çalıştı. Cenevre, BM Güvenlik Konseyi ve dünya genelindeki gelişmeler. En sonunda BM`deki panelin bir süreci vardı. Bunu da bekledik. Yeni bazı gelişmeler oldu. Bu gelişmelerden sonra İsrail`in siyasi manevraları karşısında atmamız gereken adım ortaya çıktı. İlk adımı attık. Bu tabi nihai adım değil. Bu adımı geçenlerde Dışişleri Bakanım da açıkladı. Bunların bir tanesi biliyorsunuz diplomatik ilişkileri ikinci katip seviyesine indirme adımıdır.
Gerek biz ikinci katip seviyesine indiriyoruz. İsrail`in de buradaki bütün diplomasi mensuplarını da aynı şekilde ikinci katip seviyesine indirmesi noktasında uyarımızı yapmış bulunuyoruz. Yarın onlar için de son gün. İkinci adım iki ülke arasındaki askeri anlaşmaları, özellikle savunma sanayine yönelik ticari ilişkileri tümüyle askıya almış bulunuyoruz. Üçüncü bir adım var. Türkiye uluslararası kara sularındaki serbest dolaşım hakkını korumak için gerekli önlemleri alacaktır. Bu adımları da atacaktır. Dördüncü bir adım mağdur ailelere gerek şehitlerimiz gerek gazilerimizle alakalı olarak uluslar arası platformda hukuki destek vereceğiz. Bu süreç devam edecek. Bir diğer adım da Gazze ablukası, ki bunu tanımıyoruz. Ablukanın Uluslar arası Adalet Divanı`nda incelenmesini sağlayacak adımları da yine aynı şekilde atacağız. Bunlar da bizim bu süreç içerisinde geliştirdiğimiz birinci hamlemiz olacaktır. Bundan sonra tabi ki diğer planlar devreye girecektir."
İspanya Başbakanı Zapatero, İsrail Başbakanı Netanyahu`nun özür dileme ile ilgili değerlendirmesi konusunda ne düşündüğünün sorulması üzerine, "Netanyahu`nun ne düşündüğü konusunda benim vereceğim çok diplomatik bir cevap olacaktır. Gazze gemisi ile ilgili olanları birlikte yaşadık.
Türkiye bir tamir istemekte, bir tazminat istemekte. İsrail ile Türkiye arasında bir anlaşma olması bir noktaya gelinmesi lazım. Özelde baktığınız taktirde de bir politik plan söz konusu. Hayatını kaybeden insanlar söz konusu burada. Bir cevap olması lazım. Uluslararası toplumun buna karşı bir cevabı olması lazım. Bunun daha sonraki sonuçlarını da birlikte yaşadık ve yaşıyoruz" dedi.
Başbakan Erdoğan da aynı soruya, "Biz zaten bu konuyla ilgili özellikle kendilerinden üç önemli sorunun çözülmesini istedik. Bir `Türkiye`den özür dileyeceksiniz` dedik, İsrail`e ilk teklifimiz budur. İki tazminat ödenmesi dedik. Üç Gazze`ye ambargonun kaldırılması dedik, tabi bunlar yerine gelmediği sürece normalleşmenin olması da mümkün değildir dedik. Böyle bir adımı atmayacaklarını açıkladıkları için bizler de adımımızı şu anda atmış bulunuyoruz" yanıtını verdi.
Başbakan Erdoğan, Türkiye ile İspanya arasında her alanda giderek gelişen, yoğunluk ve derinlik kazanan ilişkilerin uluslararası ekonomik krizlere rağmen çok farklı bir seviyeye ulaştığını belirterek, özellikle AB süreci içerisinde her zaman değerli Türkiye`ye destek veren `dostu` Zapatero`ya teşekkür etmeyi görev telakki ettiğini söyledi.
Üçüncü Türkiye-İspanya Zirvesi`ni yeni hükümetin kurulmasının hemen ertesinde gerçekleştirdiklerini vurgulayan Erdoğan, bu durumun iki ülke arasındaki ilişkilere verdikleri kıymetin göstergesini teşkil ettiğini söyledi. Türkiye-İspanya ilişkilerinin ekonomi, güvenlik, savunma, sanayi ve enerji başta olmak üzere her alanda geliştiğini belirten Erdoğan, iki ülke arasında çok zengin bir potansiyelin mevcut olduğunu söyledi. Erdoğan iki ülke ticaret hacminin 2003 yılında 3.7 milyar dolar iken, bugün tüm sıkıntılara rağmen bu yıl sonu itibariyle 10 milyar doları aşacağını söyledi. Erdoğan, "Daha fazlası olabilir ama, azı olmaz; gelişmeler onu gösteriyor" dedi.
ZAPATERO: "FİLİSTİN`E DESTEĞİMİZ AÇIK"
İspanya Başbakanı Zapatero ise açıklamasında, Arap Baharı`na değinerek, bu değişimler karşısında yenilenmiş bir güçle Arap Baharı`nın karşısına çıkmak gerektiğini söyledi. Zapatero, diyaloğun çok önemli olduğuna işaret ederek, Libya Suriye, Tunus, gibi ülkelerdeki süreci dikkatle izlemek ve doğru tanımlamak gerektiğini söyledi. Özgürlüklere saygını yeni demokrasilerin ortayla çıkmasını desteklediklerini ifade eden Zapatero, Filistin konusuna da işaret ettiği konuşmasında şunları kaydetti:
"Filistin konusunda BM Genel Kurulunda belki de oylama söz konusu olacak. Ortaya ne tür çözümler koyacağız, birlikte çalışmalıyız. En azından bizim Filistin`e olan desteğimiz çok açıktır. Filistin devletine olan sempatimiz çok açıktır. BM Genel Kurulunda da müzakere sürecinin garanti altına alınması konusunda elimizden geleni yapacağımıza güvenebilirsiniz."
Türkye`nin AB`ye girmesi konusunda da açıklamalarda bulunan Zapatero, "AB`deki gelişmeler, euro bölgesindeki ekonomik kriz Türkiye`nin AB`ye girmesini ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir aslında. Arap dünyasındaki değişimler sırasında yeni projeler ortaya koymak isteyenler bir gözleriyle de Türkiye`ye bakıyorlar. Umarım ki gelecekte, çok uzak olmayan bir gelecekte Türkiye`yi AB`de görmeyi arzu ediyoruz. Sayın Erdoğan`a sözüm var; Türkiye`yi hep savundum ve savunacağım, başbakan olsam da olmasam da savunmaya devam edeceğim" dedi. Bunun üzerine Başbakan Erdoğan da, "Fazla uzak olmasın" dedi.