KONYA - Konya İnanç Özgürlükleri Platformu 344. hafta basın açıklamasını Kayalıpark alanında gerçekleştirdi. Basın açıklamasını okuyan Bayram Vanlı, ümmetin vahdetinin önemine değinirken Türkiye zindanlarındaki Müslümanların uyduruk sebeplerle cezalandırıldığına dikkat çekti.
Modern çağda sosyal ve fiziki değişikler algılar üzerinde de değişiklikler meydana getirdiğini belirten Vanlı, “Ümmet anlayışından ulus devletlere geçişle birlikte hem ulus hem de ulusal sınırlar kutsanmış, zihinlerimiz bu ulusal sınırlarla çerçevelenmiştir. Ümmet gerçeğinin bir numaralı düşmanı olan ulusalcılık sadece coğrafyaları bölmekle kalmamış, zihinleri ve yürekleri de bölmüştür.” ifadelerini kullandı.
Ümmet olmanın, öncelikle bu bölünmüşlüğe karşı çıkıp zihinlerin ve yüreklerin ittihadını istediğini dile getiren Vanlı, “Ümmet coğrafyası gönlümüzde sınırları kalkmış bununla birlikte farklılıklara tahammül edilebilen bir coğrafya olmalıdır. Mezhebi, meşrebi, kavmi bütün farklılıklar Ümmet potası içerisinde eritilebilmelidir.” dedi.
İslam Coğrafyasındaki kan ve zulümlerin yürekleri dağladığını söyleyen Vanlı, “Ancak musibetler en fazla taze olduğu zaman acı verir ve zulümler meydana gelmeden giderilmelidir. Mısır askeri cuntasının, zulümlerini katmerleşmek üzere almış olduğu idam kararlarını durdurmak için İslam Ümmeti bütün farklılıklarının ötesinde yepyeni bir ümmet bilinci ile hareket etmeli, topyekûn bir çaba ile bu zulme engel olmalıdır. Bu hususta atılacak her adım kıymetlidir ve desteklenmelidir. Öncelikler sıralanmasında da bir zararın def edilmesi açısından, en önde gelmelidir.” şeklinde konuştu.
Türkiye topraklarının da bu ümmet coğrafyasının bir parçası olduğunu belirten Vanlı, zulmün Suriye`de, Afganistan`da, Mısır`da zulüm olduğu kadar Türkiye`de de zulüm olduğunu ve Türkiyeli Müslümanların kardeşlik hakları konusunda diğer kardeşleri gibi olduğunu vurguladı.
Vanlı sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye zindanlarında İslami kaygılarından dolayı cezalandırılmış Müslümanların varlığı göz ardı edilmemelidir. Onların hürriyetleri hususunda da mücadele verilmelidir. Pek çok Müslüman’ın cezalarının onaylandığı ve yeniden ceza süreçlerinin başlatıldığı bir dönemde "Selam Tevhid" örgütü uydurması ile yargılanan Müslümanlara verilen cezanın onanması, zulümlerin bölgesel olmadığını ortaya koymaktadır.”
Vanlı basın açıklamasını, “Coğrafyamızın diğer bölgeleri için çaba sarf eden ve zulmün kaldırılması için uğraşan kardeşlerimizi Türkiye coğrafyasında da aynı hassasiyetleri taşımaya davet ediyoruz. Diyanet İşleri Reisinin Mısır`ın Tayibine, oradaki Müslümanlara sahip çıkması için gönderdiği mektubu takdir ediyoruz. Bununla birlikte bu mektubun bir benzerinin Türkiye`deki mazlumlar hakkında ülkenin Tayib`ine gönderilmesini talep ediyor, ‘Reis! Kahire`yi görüp de Ankara`yı görmez misin?’ diyoruz.” sözleriyle noktaladı. (İlyas Yavuz - İLKHA)